Sahadaki bildiğimiz ve kanıksadığımız değil Ahmet Nur Çebi ile Şenol Güneş ikilisinin ‘Karadeniz Anonim Şirketi’ kurgulu Beşiktaş’ı… Mücadele etmeyen, sorumluluktan kaçan, ‘sakatım’ mazeretinin ardına sığınan futbolcu topluluğunun oluşumunda elbette ki öncelikli sorumlu, eski teknik direktör Şenol Güneş. Başka alternatif yokmuş gibi o’nu ‘Trabzon Dayanışması’ ile bir kez daha göreve getiren Ahmet Nur Çebi ise bir diğer sorumlu… Şenol Güneş gitti ardından ‘enkaz’ bırakarak, Ahmet Nur Çebi ise ‘dolu kasa’ ile ‘boş takım’ bırakarak Pazar günü veda edecek hayırlısıyla!
Batı Flandra başkentinin takımı Brugge’ün İnönü Stadı’nda Beşiktaş’ı 5-0 yenmesi asla sürpriz olmadı. Beşiktaş’ta sakat ve cezalı futbolcu sayısı ‘normalin’ üstünde olmasaydı da sonuç değişmeyecekti. Zira Beşiktaş, Şenol Güneş döneminde kimliğini yitirdi, mücadele etmeyi unuttu ve en önemlisi takımda ‘arkadaşlık-dostluk’ bağı oluşamadı. Şenol Güneş’in aynı hatayı ulusal takımda da yaptığı biliniyor! Tüm olacakları önceden defalarca yazsam da hiçbir şey değişmedi. Rıza Çalımbay ‘sihirbaz’ değil ve şapkasından tavşan çıkarma yetisi yok. Mantıklısını yaptı dün gece, Beşiktaş’ın artık var olma mücadelesi vereceği tek kulvar lig… Baştan yitirilmiş Konfederasyon Kupası’nda sahaya doğal olarak Pazar günkü Ankaragücü maçını düşünerek ‘sakatlanırlar’ kaygısıyla skora etki edebilecek oyuncuları sürmedi. Ancak dakikalar ilerleyip goller art arda gelince doğal olarak o da ne yapacağını şaşırdı.
Dayanamadı ‘daha az yiyelim’ dedi ve ‘o’ futbolcuları sahaya sürmek zorunda kaldı. Bu konuda ekleyebileceğim anekdot; Beşiktaş takımında futbolcular ‘yuhalanma’ korkusu ile oynamak istemiyor. Çoğu ‘sakatım’ diyerek çaktırmadan ortadan yok oluyor… Brugge maçının taktiksel açılımı ise yok. Arkaya atılan topların hemen hepsi gol oldu, Beşiktaş ise rakip kaleyi zorlamayı başaramadı. Belirttiğim gibi mücadele etmeyen, sorumluluktan kaçan futbolcu topluluğu ile son derece doğal ve beklenen sonuç alındı İnönü Stadı’nda dün gece…
Ahmet Nur Çebi giderken yanında Cenk Tosun ile Salih Uçan’ı götürse sorun büyük ölçüde çözülecek ama öyle olmuyormuş! Cenk Tosun ‘golcü’, Salih Uçan da ‘orta saha elamanı’ olarak forma giydiği sürece Beşiktaş’ın sorunları devam edecek, teknik direktör olarak Rıza Çalımbay değil Pep Guardiola olsa dahi… Adamların becerisizlikleri ortada lakin hala bu iki futbolcudan medet umuluyor. Bunu yazmaktan yoruldum onlar ‘oynuyormuş’ gibi yapmaktan usanmadılar. Ayrıca Vincent Aboubakar’ın da Beşiktaş’taki miadı doldu. Kamerunlu futbolcu Beşiktaş’ın şu anda kendisine ‘mahkum’ olduğunun bilincinde ve bunu çok iyi kullanıyor daha kötüsü zaman zaman tüm takımın üzerinde olduğunun algılanmasını istiyor! Gerisi de pek farklı değil.
Ezcümle; Süleyman Seba mezarından çıkıp gelse, takımın başına Gordon Milne’i getirse, eldeki mevcut kadro ile Beşiktaş’tan yine bir şey olmaz…