1996-97 Sezonu
Galatasaray ve Beşiktaş İki yerli teknik adama futbol takımlarını emanet ederek sezona başladı.
1996 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde 8 eleme maçında 15 puan alan A Milli Takım, Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkı kazandı. Türkiye, tarihinde ilk kez bu şampiyonaya katılırken, 1954'ten beri ilk kez Milli Takım uluslararası bir turnuvada temsil hakkı elde etti.
Tarih yazan Milli takımın teknik direktörü Fatih Terim'di ve bu başarı onu 14 Yıl formasını giydiği Galatasaray'ın tartışmalara rağmen yeni hocası yaptı. Aynı Milli Takımın başarısında önemli pay sahibi olan bir isim daha vardı. O da Fatih Terim’in o dönemki yardımcısı... Beşiktaş’ın eski kaptanı efsane kaleci Rasim Kara'ydı... Ve o da aynı günlerde Süleyman Seba tarafından başarının gölgesinden çıkarılarak, Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü olarak açıklandı.
Kader aynı kulübeden İki Teknik adamı, aynı yıl İki büyük kulübe hoca yapıyor, Kara ve Terim mücadelesi başlıyordu.
O meşhur 1996-97 Sezonu,
Fatih Terim'in takımı inanılmaz hakem kararlarına imza atılan sezonda Beşiktaş'ın önünde Şampiyon oldu. Rasim hocanın hakkı elinden sökülerek alındı . Rasim hoca Beşiktaş’tan ayrılmak zorunda bırakıldı. Futbol tarihimizden Rasim ismi resmen çıkarılmaya çalışıldı fakat tarihe ‘Kara'sı bulaştı!
Belki de o sezon Beşiktaş aleyhine her biri diğerinden skandal hakem kararlarıyla dolu sezonda bir pozisyon yıllarca hatırlanacak farklı bir anlamla da olsa ‘Kara’ sezon olarak akıllarda kalacak.
Van deplasmanında Beşiktaş son dakikada frikik kullanıyor. 90’a giden topu rakip oyuncu ceza sahası içinde smaç yaparcasına net şekilde eliyle kesiyor, o eli görmezden gelen hakem Metin Tokat sezona son noktayı koyuyordu.
24 YIL SONRA
O gün topun gerisindeki, bugün takımın başındaki kişi!..
O sezon derbilerde rakiplerin yıldızlarla dolu kadrolarına nasıl önlem alınacağı konuşulan Rasim hoca, inadına tüm silahları birlikte sahaya sürerek istediğini almıştı. ‘İki Büyük Algısı' yaratmaya çalışanlara da ‘En büyük’ mesajı yan yana oynamaz denen Şifo-Sergen'i birlikte sahaya sürüp yanlarına Amokachi, Oktay ve Metin Tekin gibi ofansif yıldızlara defansta oynattığı ofansif güç Ertuğrul Sağlam’la ‘Beşiktaş tedbir almaz, aldırır mesajı vermeyi ihmal etmiyordu.
Yıllar sonra o yıllarda sahada olan Sergen Yalçın, Batshuayi, Ghezzal, Pjanic, Alex ve Larin'le resmen meydan okurcasına bir 11'le çıktı. Bu aynı zamanda hem takıma, hem rakibe, hem de en önemlisi cümle aleme mesajdı.
Sergen hoca geçtiğimiz sezon geçmişin hesabını kapattı. Şimdi yine aynı heyecan ve motivasyonla takımı bir kez daha şampiyon yapmalı.
Bana dün geceki maç, yıllar öncesini, Sergen Yalçın, Rasim Kara'yı hatırlattı. Rakip aynı Galatasaray'dı.
Tarih, bir şekilde gerçek kahramanlarını ‘Karanlıktan çıkarıyor.
Ve gerçek Efsaneler ölmüyor. Sadece Şekil değiştiriyor.
Ve birileri mağlubiyete bahane olsun diye yalandan da olsa ‘Hakem' diyor ya...
Aslında bu daha çok hoşuma gidiyor...