Futbol

3 Aralık’ta kazansanız da başka bir aralıkta mutlaka kaybedersiniz

Doruk Koç, Duhuliye.com okurları için yazdı.

“Zor zamanda taşın altına elini koydu, geldi hizmet etti. Günahıyla sevabıyla, iyisiyle kötüsüyle Beşiktaş için bir şeyler yapmaya çalıştı. Kazandırdıkları da oldu ama sonuçta başarısız oldu. Başarısız olunca da aldı ceketini gitti. Emekleri için sağ olsun var olsun…”

Başkan Ahmet Nur Çebi, olağanüstü kongreye gitme kararını açıkladığı gün olan 6 Ekim tarihinde ek olarak bir de yapılacak olan kongrede aday olmayacağını söylemiş olsaydı, Beşiktaşlıların birçoğundan içerisinde teşekkür dahi barındıran böyle bir veda cümlesi duyabilirdi.

Çebi bunu yapmadı çünkü kongre kararı alınmasının ardından ilk maç, rahat geçeceği düşünülen İstanbulspor maçıydı. İstanbulspor’a karşı alınacak galibiyetin ardından Galatasaray deplasmanından çıkacak bir galibiyet, hatta beraberlikle dahi ihale Şenol Güneş’in üzerine bırakılacak, Ahmet Nur Çebi kuvvetle muhtemel başkan adaylığını açıklayacaktı. 

Hatta ve hatta Galatasaray’a hakem faktörüyle, 10 kişiyle, neredeyse kafa kafaya bir oyunla 2-1 kaybetmek bile, bir önceki sezonki galibiyetimizden sonra “Galatasaray’ı bile yendik” diyen başkana, kongrede aday olma konusunda bir hareket alanı bıraktı.

Ardından Bodo yenilgisiyle “Ahmet Nur Çebi aday olmayacak” haberleri servis edilmeye başlandı, bu defa da Çebi yönetiminin futbol şube sorumlusu Emre Kocadağ’ın başkan adayı olacağı yazıldı. Gaziantep FK galibiyeti sonrasında Kocadağ “biz buradayız” dedi ama “adayım” diyemedi. Bir galibiyet aldık ya; başkan adaylığı hakkı yine Kocadağ’dan alınıp Çebi’ye verildi.

Antalya mağlubiyeti ve takımın saha içindeki hali kimi başkan adayı yapar, kimin ayağını kaydırır bilemiyorum.

Hafta içi oynanacak Bodo maçından sonra “Beşiktaş’taki iktidarın çıkaracağı başkan adayı” yeniden değişebilir mi, kestiremiyorum.

Ancak bunca bilinmezliğin içinde bildiğim şeyler de mevcut.

En önemlisi; Beşiktaş, Ahmet Nur Çebi yönetimindeki son 3 sezonda Kasım ayını görmeden şampiyonluğa havlu attı. Göğsünde armamız olan yağmurluklarımızı giyemeden, damalı atkılarımızı takamadan Beşiktaş lige havlu attı.

Ahmet Nur Çebi 4 yıllık iktidarında (önceki başkanın getirdiği Abdullah Avcı’yı saymazsak) 4 hocayla çalıştı, beşinciyi kongre sonrasına bıraktı.

Ahmet Nur Çebi döneminde Beşiktaş; kadro kalitesi ve oyuncu satışlarında rakiplerinin çok gerisinde kaldı.

Çebi’nin başkanlığı döneminde hentbolda şampiyonluk serisi sona erdi, voleybol küme düştü, basketbol son maçta kümede kaldı.

Beşiktaş Ahmet Nur Çebi ile sadece 2 sezon Avrupa kupalarına katılabildi. Birinde Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekti, diğerinde kuvvetle muhtemel Konferans Ligi gruplarından çıkamayan ilk Türk takımı olarak tarihe geçecek.

Ahmet Nur Çebi döneminde Beşiktaşlı oyunculara sahada saldırı yapıldı.
Ahmet Nur Çebi döneminde Federasyon Başkanı, Beşiktaş Başkanı’na Beşiktaş Stadı’nda parmak salladı.
Ahmet Nur Çebi döneminde ilk defa bir Beşiktaş Başkanı, Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine dahi katılamadı.
Ahmet Nur Çebi başkanlığında; Beşiktaş Başkanı "tanımıyorum" dediği Burak Yılmaz'ı bu kulübe önce kaptan, sonra kongre üyesi, sonra yardımcı antrenör, en son teknik sorumlu yaptı.
Ve o Burak Yılmaz isim vermeden Beşiktaş tarihinin yaşayan en büyük efsanesine saygısızlık yaptı.

Ahmet Nur Çebi döneminde aklımızda kalan tek güzel şey; 2020 – 2021 sezonunda gelen üç kupa oldu, onu da Çebi’nin tercihinden ziyade tribünlerin önerisi olan Sergen Yalçın, neredeyse tek başına aldı.

Ve biz biliyoruz ki Beşiktaş; galibiyette mevcut başkanın, puan kaybında ise asbaşkanın aportta beklediği, acayip bir işgalin altında kaldı.

Sayın Ahmet Nur Çebi;
Kabul etmemiz gereken şeyler var…
Olağanüstü kongre, “Ben genel kurulun bana verdiği süreyi dolduramadım, hatalar yaptım, beceremedim” deme kongresidir. Beşiktaş kongresi sizin tablonuza sahip olan bir başkanın güvenoyu alacağı yer değildir.

Olağanüstü kongre kararını alan başkan başarısızlıktan dolayı bu yola girdiyse, kongrede kendisinin ve yönetiminde yer alanların aday olmaması gerekir.

Bu tabloda dahi sahip olduğunuz bu aday olma cüreti, Beşiktaş kongresinin 1984’ten beri seçimle başkan değiştirmiyor olmasından ileri geliyor olabilir.

Ancak size kötü bir haberim var:
Bindirilmiş kıtaları, derneklerle girdiğiniz işbirliğini, kongre üyelerinin neyi seçeceğini bilemem, Beşiktaş’ın halkı tribünleridir.
Beşiktaş'ta seçim sürecini 1 aydır kilitleyip de bundan sonra alacağınız devam kararı; kongrenin olmasa dahi Beşiktaşlıların iradesine saygısızlık anlamına gelir.

Stadın ortasına bir sandık konulsa, sadece kongre üyeleri değil de bütün Beşiktaşlılar oy kullanabilse o sandıktan Hasan Arat, Serdal Adalı, hatta –kuş taşa denk gelip de- tribün emektarı Şevşek Ali, yahut bugüne kadar ismi hiç geçmeyen bir başka Beşiktaşlı başkan çıkabilir.
Ancak halkın sandığından çıkacak olan başkan, artık kesinlikle Ahmet Nur Çebi değildir.

Sayın Çebi, 

Olağanüstü kongreye gitme kararınızı açıkladığınız gün olan 6 Ekim tarihinde ek olarak bir de yapılacak olan kongrede aday olmayacağınızı söylemiş olsaydınız, Beşiktaşlıların birçoğundan içerisinde teşekkür dahi barındıran güzel bir veda cümlesi duyabilirdiniz. Ne yazık ki bu hakkınızı kaybetmek üzeresiniz…

Beşiktaşlı insanların taleplerini bu kadar hafife alıp olaya sadece delege düzleminde bakmayın, sokağın sesine kulağınızı tıkamayın.

3 Aralık’ta kazansanız da başka bir aralıkta mutlaka kaybedersiniz.

Nereden mi biliyorum? 
Geçen gece bir rüya gördüm, rüyadaki dedeyi size çok benzetiyorum.

Doruk Koç / Duhuliye

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }