Maç başlamadan önce Norveç deplasmanında Beşiktaş galibiyetine 1’e 7’ye yakın bir oran veriliyordu. 6. dakikada ise bu oran 5’lere kadar düştü çünkü Beşiktaş, Bodo karşısında eldeki kadroya göre oynaması gereken ideal oyunla başladı: En ofansif orta saha rolünde Gedson, babası Orjan ve amcası Runar’dan sonra Bodo orta sahası tarihinin 3. Berg’i olan Patrick’i Fenerbahçe maçındaki Amrabat usulü baskılarken, Rafa ve Semih’le beraber geçiş kovalıyordu. 4. dakikada Ndour’un rakipten söktüğü topla başlayan Beşiktaş geçişinde Rafa-Gedson pas ortaklığı Beşiktaş’ı gole yaklaştırdı. 21’de Gedson bu doğru oyunun meyvesi golü geçişte tabelaya yazdırdı. 34’e kadar her şey Serdar Topraktepe hocanın planladığı gibi doğru gitti, Emirhan ile Tayyip Talha da Fenerbahçe maçında kaldıkları yerden devam ettiler. 34-36 arası rakip iki kere gol girişiminde bulununca Lyon panteri Ersin bu kez hızlı oynamak ile telaşlı olmayı karıştırarak topu eliyle rakibe atınca hasıl olan panikte karambol golcüsü Zinckernagel maalesef skoru eşitledi.
Elindeki malzeme…
Devre sonuna kadar bu başlayan oyun disiplini kaybı devam etti ve Bodo bir de kornerden stoperiyle golü bulup öne geçti. Tabii ki o pozisyonda Bakhtiyor daha iyi savunma yapmalıydı. Bodo oyunu önce dengeleyip sonra üstünlük kurunca Berg’in ara pasları ve Hauge’nin driplingleri daha tehlikeli olmaya başladı. Bunun üzerine 64’te Serdar Topraktepe hoca Gedson hariç orta sahanın kalanını değiştirerek oyunu tekrar dengelemeye çalıştı. Son dakikalarda Beşiktaş’ın Norveç deplasmanındaki en iyileri olan Gedson, Tayyip Talha ve Emirhan’ın bile performansları kolektif oyun disiplini kaybı nedeniyle verimsizleşti. Yine de bu üçlü başta olmak üzere oyuncuların bu mücadele güçüne Beşiktaş’ın çok ihtiyacı var çünkü devre arası transferi yeni yönetim seçimi derken Serdar Topraktepe’nin elindeki malzeme bir süreliğine mecburen bundan ibaret.
Fanatik/ Ali Ece