Futbol

“Adalı hala futbol şubesi yöneticisi gibi..”

Beşiktaş Divan Kurulu üyesi, gazeteci Hayri Ülgen Beşiktaş'ın gündemini ve Mayıs ayında yapılacak seçimler hakkındaki görüşlerini duhuliye.com'a özel paylaştı.

“Adalı hala futbol şubesi yöneticisi gibi..”

Muhammet Karakaya: Beşiktaş'ın ligdeki tek hedefi üçüncülük oldu. Sizce Beşiktaş'ta olmayan şey nedir? Büyük takımları yenip küçük takımlara yenilmesinin sebebi ne olabilir?

Hayri Ülgen: Beşiktaş'ın durumu son zamanlarda oldukça dikkat çekici. Öncelikle şunu söylemek gerekirse, Beşiktaş camiası son dönemde kırılgan bir yapıya bürünmüş. Beşiktaş, her zaman büyük bir kulüp olmuştur, ancak şu an dikkat edilirse, gerçekten kırılgan bir takım haline gelmiş. Bir diğer dikkat çeken nokta ise, futbolcuların maçlara nasıl motive oldukları. Şu anda şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Beşiktaş, Bilbao’yu yenebiliyor, Fenerbahçe’yi yenebiliyor, Galatasaray’ı yenebiliyor, ama aynı takım Hatay’a, diğer rakiplere puan kaybedebiliyor. Bu, futbolcuların motivasyon eksikliğinden ve bazı maçları seçmelerinden kaynaklanıyor. Örneğin, Göztepe maçında Talha’nın bir hareketi yüzünden Beşiktaş, Avrupa şansını kaybetti. O maçı kazanmış olsaydı, Beşiktaş’ın her şart altında Avrupa’ya gidip en kısa sürede kupayı kazanabileceğini düşünüyordum. Ancak maalesef Beşiktaş’ta yaşanan ciddiyetsizlik ve sıkıntılar hala çözülmedi. Yönetim ve başkan, takıma hala tam hakim değil. Serdal Adalı, kim ne derse desin, tam bir başkan profili çizemiyor. Hala daha futbol şubesi yöneticisi gibi hissediyor kendini. Halbuki başkan, gerektiğinde yumruğunu masaya vurmalı, taraftarı bir araya getirmeli ve ona ceza verenlere karşı dik durmalı. Bununla birlikte Beşiktaş taraftarını da bu mücadeleye ortak etmeliydi ama bunlar olmadığından, Beşiktaş artık bir Anadolu kulübü gibi görülmeye başlandı. Aslında Beşiktaş’ın en büyük rakiplerinden biri, yıllardır Türkiye'deki hakemler olmuştur. Eskiden bu böyleydi, şimdi ise daha fazla hale gelmiş durumda.

Muhammet Karakaya: Serdal Adalı'ya kesilen ceza hakkında ne düşünüyorsunuz? TFF, Serdal Adalı ile bir nevi restleşiyor gibi görünüyor.  TFF'nin Serdal Adalı'ya bu denli yüksek bir ceza kesmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hayri Ülgen: Beşiktaş camiasının başkanının otoriter olmaması, kendisini yeterince tanıtamaması ve gerektiği yerde müdahale etmemesi, şu anki durumun temel sebepleri. Bugün aynı TFF, Fenerbahçe ve Galatasaray başkanlarına karşı bu kadar rahat hareket edebiliyor mu? Bu kadar kolay bir şekilde müdahale edebiliyor mu? Benim demek istediğim tam olarak bu. Serdal Adalı, artık Beşiktaş’ın başkanı olduğunu ve 20 milyon taraftarın arkasında olduğunu net bir şekilde göstermeli. Yeri geldiği zaman masaya vurmalı ve "Beşiktaş’ın başkanının haklarını koruyorum" diyebilmelidir. O zaman Beşiktaş başarılı olur. Ama bunu yapamadığımız için, Beşiktaş camiası hep üçüncü sınıf muamele görüyor. Bugün Beşiktaş’ın verilmeyen penaltılarına ve haklarına baktığınızda, kim ne derse desin, Beşiktaş şu anda ikinci sırada yer alabilir veya kupa maçlarında final oynayacak bir takım olma potansiyeline sahip. Ancak dediğim gibi, kimsesiz bir kulüp. Beşiktaş’ın haklarını koruyacak bir başkan yok. Başkanın yanında güçlü bir yönetim de bulunmuyor. Eskiden Süleyman Seba vardı, parası yoktu belki ama büyük bir otoriteye sahipti, etrafında da güçlü bir yönetim vardı.  Şimdiki yönetim, kimsenin tanımadığı, çok az tanınan insanlardan oluşuyor. Bu durumu 1 Mayıs’ta da dile getireceğim. Ben de divan kurulu üyesiyim. Mayıs ayında yapılacak bu toplantıda Beşiktaş’ın iyi bir başkan ve güçlü bir yönetime sahip olmasının şart olduğunu kanısındayım aksi takdirde Beşiktaş’ın sonunun geldiğini düşünüyorum.

Muhammet Karakaya: Mayıs ayına kadar Beşiktaş'taki gidişat daha da kötüye giderse, Serdal Adalı'nın yeniden başkanlığa gelmesi yolunda bir engel ya da darbe teşkil eder mi?

Hayri Ülgen: Şunu unutmayalım, futbolda dün veya evvelsi gün yoktur, bugün ve yarın vardır. Eğer başarı yoksa, yönetimde de yoktur. Bundan önce Serdal Adalı neden geldi, başarısızlık var diye geldi. Şimdi burada üçüncülüğü de kaybettiği zaman ben Serdar Adalı artık başkan adayı da çıksa karşısına başka rakipler olacağını düşünüyorum. Çünkü başarısızlık büyük bir yük getirir. En azından Serdal Adalı, bu takımı üçüncülük hedefini gerçekleştirecek şekilde yönetmek zorunda. Ayrıca, Mayıs ayında gelecek yeni yönetimin gerçekten güçlü bir yönetim olması gerekiyor. Öbürüne iki milyon euro ver seni yönetici yapacağım gibi değil, gelecek yöneticilerin kariyerli olması lazım. Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba giderdi derdi ki Şekerbank'a Beşiktaş'ın paraya ihtiyacı var. Turgay Ciner'e gidip derdi ki Beşiktaş'ın paraya ihtiyacı var, daha lafı bitmeden parası gelirdi. Şimdi Beşiktaş’a sponsor olan yok, Beşiktaş’a sahip çıkan yok, başkanı dinleyen yok. Benim anlatmak istediğim bu. Beşiktaş başkanı bir marka olacak. Gittiği zaman bir Vehbi Koç’a, bir Rahmi Koç’a her zaman her şeyini alırdı. Şimdi kimse onlara da gidemiyor... Onun için Beşiktaş başkanı duruşuyla, kişiliğiyle birlikte camiaya sahip çıkmalı! 

duhuliye.com

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..