İşte Önder Özen'in açıklamaları:
"BU BEŞİKTAŞ'I AYAĞA KALDIRACAK İSİM..."
"Bu Beşiktaş kadrosunu, bu kaosu, ustalık sahibi Şenol Güneş, yeni fikirleri olan, enerjisi olan Burak Yılmaz, çok büyük deneyimi olan Rıza Çalımbay bir şekilde derleyip toparlayamadı. O sebeple direkt "Santos yanlış seçimdir" diyemem. Serdar Topraktepe yerinden bir oynattı, kıpırdattı takımı ki deneyimi en az olanlardan biri de oydu ama direkt hocayı suçlamak, doğru seçim yapılamadı demek bana mantıklı gelmiyor. Doğru seçim kim olabilirdi, beraber düşünelim. Bu Beşiktaş'ı kim ayağa kaldırırdı? Sergen Yalçın, biz de onu söyledik. Onun dışında çok zor."
"BEŞİKTAŞ, BEŞİKTAŞ GİBİ OYNAMIYOR"
"Beşiktaş'ta bir düzensizlik var, genel bir düzen bozukluğu var, saat doğru göstermiyor. Dolayısıyla sabahtan akşama kadar gün plansız programsız geçiyor gibi, görüntü bir kaos görüntüsü. Mutsuzluk var, uyumsuzluk var, iyi dizayn edilmemiş, yapılan her transfer daha da büyük olumsuz etki yapmış. Böyle düşünecek olursak bu kaosu yönetmek kolay değildi ama Fernando Santos da şahane kararlar vermedi. Galatasaray maçında kaleye gitmeden maç bitti, iyi oynadığını düşündü. Bence yanlıştı Fernando Santos seçimi. Hoca değiştirmek şart mıydı onu da bilmiyorum. Bünyeden biriyle, Serdar Topraktepe'yle olabilir, bu sezonu kayıp kabul edip daha fazla masrafa girmeden az hasarla bitirmeye çalışmak da bir metot olabilirdi, Sergen Yalçın'a "gel" demek de bir metot olabilirdi. Böyle düşünülmedi, durum ortada. 6 maçta gol yok... 10 maçın 6'sında gol yok, ki kaleye gitmiyor Beşiktaş işin garibi. Direklerden dönüyor, kaleciler devleşiyor, santrforlar kaçırıyor falan, bunlar hiç olmuyor. Zayıf futbol oynuyor Beşiktaş. Beşiktaş gibi oynayamıyor. Artık önümüzdeki sezona bakmak gerekecek, bu sezon bitsin diye gün sayacak Beşiktaşlılar. Ne kadar çabuk bitse o kadar iyi bence."
"32 PUAN ACAYİP BİR FARK"
"Futbolcu başarısızlığı bir süre sonra kanıksayabilir ama taraftar için bu geçerli değildir. Sürekli özür dilenen bir taraftar var, taraftar kanıksayacak durumda değil. Taraftar kendi üzerine düşeni yapıyor, en azından Galatasaray maçında etrafı güzel çevirdiler. Çok da yüksek motivasyonla başladılar maça. Rakibi de baskı altına almaya çalıştılar ama Beşiktaş bir türlü eşlik edemedi. Beşiktaş takımı tribünün davetine icabet edemedi. Çok olumsuz bir sezon geçti, üçüncülük dördüncülük arasında geçtiğine bakmayın, çok büyük bir fark oluştu. 32 puan acayip bir fark, dolayısıyla ayıp. Beşiktaş gibi oynar da kazanamazsanız o anlaşılır, kimliği de kaybediyor. Toparlaması gerçekten çok zor olacak. O yüzden Türkiye Kupası'nda neyi var neyi yok ortaya koymalı. Fenerbahçe elendi, Galatasaray elendi, Beşiktaş ve Trabzonspor olağan favori. En azından o kupayı alabilse o kayıp sezonu da bir kupayla geçirebilir. Bir ivme verebilir Beşiktaş'a, bekleyip göreceğiz..."
"PENALTIYI SEMİH'İN ATMASINI İSTERDİM"
"Gaziantep maçında penaltıyı Semih atabilirdi, ben isterdim. Aboubakar konusunda ben aynı fikirde değilim. "Acayip işler yaptın, al sana ödül" demek garip olurdu ama Semih kullanabilirdi, Cenk daha iyi kullanabilirdi. Santrforlar vermez topu. Cenk de aldı, vermedi. Belki o da ihtiyacının olduğunu düşünüyor ama kişisel ihtiyaçlarımızdan ziyade Beşiktaş'ın ihtiyaçlarını öne koymak daha doğru olur."
"AL MUSRATI'DEN ÇOK UMUTLU DEĞİLİM"
"Al Musrati muntazam bir top tekniğine sahip, iyi bir pasördür, topu kullanma becerisi vardır ama yavaş. Dönüşleri, top alışları, servisleri biraz vakit alıyor. Beşiktaş önümüzdeki sene favori gibi oynamak zorunda olan, hızlı oynamak zorunda olan bir ekip. Oyunu hızlandırmak zorunda, topun daha hızlı kullanılması gerekiyor. Hücum tavrından savunma tavrına da daha çabuk geçmek gerekiyor. Bunu en iyi yapan oyuncular orta saha oyuncuları olacak, ilk reaksiyonu onlar verecek. Rakibe ilk onlar yaklaşacak, baskı yapacak. Musrati'nin bu konuda handikapları var. Bunu gördük, görüyoruz. Bu değişir mi? 6 ay daha geçecek, 6 ay daha yaşlanacak yani önümüzdeki sezon başlarken. O yüzden bu bölümde çok umutlu değilim. Fizik olarak zıpkın gibi bir Musrati görmeyeceğimizi söyleyebilirim. Ha yanında kıpır kıpır bir oyuncu olur, kendisinin defansif işleri biraz azalır, sahadaki işlevi bir denge oyuncusu rolüne gelir, o zaman daha farklı, daha verimli bir Musrati görebiliriz. Ama bu olacak mı diye bana sorarsanız ben çok umutlu değilim."
Duhuliye.com