Alen Markaryan, bugünkü yazısında Beşiktaş'ın Antalyaspor deplasmanındaki galibiyetini yorumladı.
İşte Alen Markaryan'ın yazısı:
G.Saray galibiyeti sonrası Antalya deplasmanı, “Yemeği yedik sofradan kalkalım mı? Yoksa oturalım, tatlıyla devam edelim mi!” mahiyetindeydi.
Yendik, gelsin burma kadayıf, yok yenemedik, Konyaaltı’na doğru yürümemiz lazım, zira ancak kendimize geliriz.
***
Bu minvalde geçen haftaki galip kadrodan bir Caner yok, bir Roco. Gerisi bildiğiniz çocuklar. Sahanın her yerinde 3’lü sıkıştırma, acil top kapma ve ani çıkışlarla boy gösteren Beşiktaş.
Daha dakika 9’da Vida’nın kafasından 0-1, 11’de kaşlarının karasından (Diaby) 0-2.
Hoşuma gitti vallahi. Döşte bıçak yarasından caaanım 0-3, şaka şaka 3 olmadı daha ama laf aramızda takım baya iyi.
Özellikle geçen haftanın yıldızı Rebecho ve bu hafta Caner’in yerine ilk 11’de şans bulan Ljajic, farkındalık yarattılar. Bir ara 3 dakika top göstermediler Antalya’ya ama sonra özellikle 30. dakikadan itibaren ne hikmetse geri çekildik.
Beşiktaş oyunu kendi yarı sahasında kabul etti ama biz bu durumu kabul edemedik. Meğerse bu aktif bir dinlenmeymiş. İlk yarının sonlarına doğru bir kez daha vites yükselttik. Akabinde öyle goller kaçtı ki, kaçmasa ikinci yarı Lara’da cızbıza başlardık. Anlayın gayrı...
İkinci yarıya Dim çayı’na akan buz gibi şelalenin sularında uyandık. Zaten eziyete düşmesek şaşarım. Adam iki tane stoperin arasından İstanbul-Ankara seferi yapan hızlı tren gibi geçti iyi mi!
Sonrası can sıkıcı: 1-2.
Soğuk uyanıştan sonra oyuna Burak girdi! Çift forvete dönülmeli miydi? Soru işareti. Ya da daha doğrusu, iki tane santrforla mı oynamamız gerekiyordu?
Esas soru o bence.
İlk yarıdaki pozisyon zenginliğini mumla arar olmuştuk. Ljajic gibi bir adamın 30 metreden boş kaleye topu atamaması, ayrı bir konu başlığıydı. Tek pozisyonumuz da o zaten ikinci yarıda. 2-1’lik skor, Antalya’yı diri tuttuğundan, heyecan hiç düşmedi oyundan.
Aksiyon almak için Oğuzhan hamlesini de kullandı Abdullah Avcı. Lakin durgunluk devam ediyordu. Ve artık iş tamamen skoru koruma çabasına dönüşmüştü.
2 farklı devrede iki ayrı Beşiktaş izledik. Biri tadından yenmez, biri tatsız tuzsuz. Lakin bu tip maçlarda önemli olan 3 puan.
Anlayacağınız sofraya iyice kurulduk.
Tatlıyla devam...
Akşam