Her kafadan ses çıkıyor.

Lucecsu diye yumurtlayanlar mı ararsınız,

‘Guti’yle devam ederiz’ diye ahkam kesenler mi istersiniz,

‘Şifo Erzurum’dan Beşiktaş’a gelmek için ayrıldı’ diyen çok bilmişlere mi bakarsınız,

Ne isterseniz var.

Bir bakıyorsunuz Abdullah Avcı gazetenin tam orta yerinde.

Beşiktaş’ın gündeminde o varmış mış!

Neticede insanlar bilgi dahilinde konuşmuyor.

Kalbindekini ve temennisini söylüyor.

Bazıları da mikserlik yapıyor tabii.

Hele ‘Sergen takıma çok yakışır’ diyenler,

Sanki moda uzmanı da arkadaş takım elbise beğeniyor.

Pöh!

Tabii ki hepsi birbirinden değerli antrenörler,

Lakin şu safhada olmaz gibi duruyor.

Niye?

Eee Mayıs’ta kongre var.

Mevcut yönetim mi devam edecek?

Başka yönetim mi gelecek?

Ne olacağı belli değil açıkçası.

Meçhul bir gemideyiz yani şu an.

O yüzden kimsenin teknik direktör düşünecek vakti yok.

Oluşacak yönetim küçülmeyi mi planlayacak mesela.

Küçülüp alt yapıya mı yönelecek ya da.

Öyle olursa yerli hocalar ağırlık kazanır gibi duruyor.

Bankalar yapılanma konusunda ne diyecek bakalım?

Biliyorsunuz haziranda Federasyon başkanlığı seçimi var.

Gelen yönetim yabancı sınırlaması konusunda nasıl tedbirler alacak örneğin.

Ve Beşiktaş.

Bütün bu gelişmelerin gölgesinde nasıl bir işleyiş sergileyecek.

O yüzden,

‘O gelir, bu gider’ diye Nostradamus model çıkmayın ortalığa.

‘Eee mevzu yok, ligler tatil konuşacak bir konu bulamıyoruz’ diyorsanız,

Ülke futbolu nasıl kalkınır?

Kaliteli oyuncuyu nasıl yetiştiririzin peşine düşün.

En azından bizim yakamızdan düşün.

Gerçi düşün düşün, çoktur işin ya,

Hiçbir şey yapamıyorsanız güzel ‘düşün-ün’

Alen Markaryan/Akşam