Rasim Kara'nın değerlendirmesi şu şekilde: 

Beşiktaş'ta her değişen hoca sonrası bir bahar havası estiriliyor ve yakalanan bir istikrar var. Daha sonrasında çok geçmeden bir tökezleme yaşanıyor ve devamında bu yıkım devam ediyor. Sizce bu durumun sebebi nedir?

Yani çok enteresan bir durum sizin de söylediğiniz gibi. Yönetimden kaynaklanan,  böyle bir değişim olmaya başladı. İşte Hasan Arat olayı devreye girdi istenmedik bir şekilde. Bence bunlar bir neden. Ama en önemlisi takımın kadrosu, kapasitesi bu kadar. Yani bir Rafa Silva gibi Gedson Fernandes gibi kaliteli oyuncu çok az. Yani Immobile ilk geldiği zaman dedik tamam Beşiktaş'a bir golcü daha kavuştu ama o da geçirdiği sakatlıktan sonra toparlanması zor oldu. Yani takımın içinde de sanki bir şeyler var gibi. Neden ilk başta antrenör geldiği zaman böyle iyi bir birlik beraberlik gösterilip iyi neticeler alıyor ve ondan sonra kötü netice almaya başlıyor? Bu da çok düşündürücü tabii. Ben takımın içinde olmadığım için, uzakta birisi olduğum için bunları yakinen teşhis etmek kolay değil. Ama bence gömleğin düğmesinin birincisi transferden geçiyor. Transfer çok önemli. Yani futbolu bırakma aşamasına gelmiş bazı oyuncular var. Onlar işte tekrar kazanmaya çalıştı. Böyle iyi bir iletişimle onları belirli yere kadar oynattı. Jose Mario gibi, İngiliz Chamberlain gibi. Bunlarla vakit geçirmeye değmez diye düşünüyorum. Yeni gelen oyuncu iki tane genç oyuncu var. Yani bir tanesi hiç oynamıyor, birisi oynuyor ama son on dakika, on beş dakika. O da bir varlık gösteremedi yani. Bizim genç takımımızda, altyapımızda o genç oyuncular gibi oyuncular geliyor, A Milli Takım'a bile seçiliyorlar, görüyorsunuz Demir Ege gibi oyuncular. 

O yüzden Beşiktaş'ta çok iyi gitmiyor bazı şeyler. Yöneticiler, teknik kadro bunları daha iyi görüyorlardır. Ben transferin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mesela Galatasaray'ın her sene çok iyi bir veya iki golcüsü oluyor. Yani uluslararası düzeyde golcüleri oluyor. Savunmaları gayet iyi. İki tane mesela Abdülkerim'le Davinson Sanchez bütün maçlarda oynuyor genelde bir sakatlık olmadığı sürece. Bakıyorsun Beşiktaş'ta kim bu hafta kim oynayacak belli değil yani. Savunmayı da oturtamıyorsun, forveti de oturtamıyorsun. 

Genç oyuncular Semih ve Mustafa'yı fazla ilk 11'de göremiyoruz. Ben de merak ediyorum sizin gibi, bizi dinleyenler gibi, okuyucular gibi. İnşallah toparlanır. Ama birinci düğme dediğim gibi transfer. Gelecek sene için çok iyi transfer yapmak lazım. Scout ekipleri olduğu söyleniyor Hollandalı. İnşallah bu çok güzel bir şey. Önemli olan onların istediği oyuncuları, talep ettiği oyuncuları alabilmek. Geçmişte de buna benzer çok şeyler oldu. Önerilen oyuncular alınmadı. Böyle bir şey olmaz. İlişki, iletişim, güzel bir kadro kurup devam etmek lazım diye düşünüyorum.

Beşiktaş'ın kiralık gönderdiği oyuncular var. Sezon başında ve ara transfer döneminde. Bu oyuncuların takıma katkı veremeyeceği düşünülüyordu. Fakat gittikleri takımda hem oyun katkısı hem skor katkısı sağladıklarını görüyoruz. Sizce burada problem giden oyuncularda mıydı yoksa Beşiktaş'ta mıydı? Ve bu giden oyuncuları Beşiktaş'ın satma ihtimalleri sizce nedir?

Yani sadece kiralık gidenler değil, mülkü ile gidenler de mesela Rıdvan, Rangers'da inanılmaz şekilde oynuyor. Demir Ege, A Milli Takım'a kadar çıktı. Yani burada Beşiktaş'ta bir sorun olduğu gözüküyor. Bu da teknik kadrodaki değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir. Yeni gelen bir hevesle takım toparlanıyor, ondan sonra tekrar eski kimliğine bürünüyor. Belki bu hafta bir Galatasaray maçını kazanarak tekrar kalan maçlarını kazanmaya doğru bir yükselme olur diye ümit ediyorum. İnşallah da öyle olur. Yoksa ilk üçe, ilk beşe girmek bile zorlaşacak diye böyle aklımdan geçiyor ve kupada ne olacağı da henüz belli değil. O yüzden bir defa ligi ne yapıp edip 3'üncü bitirmek gerekiyor Beşiktaş'ta.

Galatasaray ligde henüz yenilmedi ve olası Beşiktaş galibiyetiyle önünde zorlayıcı bir maç görünmüyor. Namağlup şampiyonluğa uzanabilecekleri düşünülüyor ki kendileri de buna inandıklarını söylüyorlar röportajda. Beşiktaş'ın namağlup tek şampiyon unvanını kaybetmesi sizce camiada nasıl karşılanır?

Bir defa Beşiktaş'ın namağlup unvanı kazanılmış bir olay bu. Cebimizde duruyor bizim. O bir şereftir, o bir gururdur. Galatasaray ligde iyi gidiyor. Zaman zaman maçı kaybedeceğiz denilen durumlarda bile sonlara doğru golleri atıyorlar işte yaratıcı oyuncuları fazla. Duran toplardan atıyor yahut bir şekilde gol pozisyonuna girip atıyorlar. Osimhen gibi inanılmaz bir forveti var Galatasaray'ın. Hem Beşiktaş ile hem de ondan sonra zorlu maçları var. Yani ben namağlup bitireceğine pek inanmıyorum. Ama namağlup bitirirse de bizi fazla ilgilendirmiyor. Bizim namağlup unvanımız devam ediyor. Yani ben Galatasaray'a, Fener'e veya başka takımlara pek bakmıyorum. Benim takımım daha önemli. Benim takımım gelecek sezona iyi yatırımlar yapıp, iyi planlar yapıp kısa ve uzun vadeli olarak. Çok iyi bir kadro oluşturmak lazım. Yani şu durumda bile inanılmaz seyirci geliyor, destek veriyor takımına. Onları küstürmemek önemli olan. Beşiktaş taraftarı güzel şeylere layıktır. Seneye şampiyonluğa oynayan, Avrupa'da iyi neticeler alan bir Beşiktaş yaratılması büyük temennim benim.

Beşiktaş ligdeki bir sonraki maçını Galatasaray ile iç sahada oynayacak. Bir teknik direktör olarak Beşiktaş, Galatasaray karşısında nasıl bir oyun sergilemeli? Sizce galibiyet alabilir mi?

Vallahi ben Beşiktaş'ta 96-97 sezonunda hiç bir derbiyi kaybetmemiş, içeride dışarıda birisi olarak ve iç sahada lig maçlarının dışında yarı finale kadar kupada çıktık. 8 Avrupa kupa maçı iç sahada seyircimize hiç mağlubiyeti tattırmamış birisi olarak söylüyorum. Beşiktaş, bu maçı bence kazanacaktır. Tabii ki teknik direktörümüz ekibiyle beraber analiz ederler. Onlar takımına göre taktik verecekler. Bence kanat ortalarını kilitlemek lazım. Kanatlardan fazla orta getirtmemenin yolunu aramak lazım. Kanatları iyi kapatmak lazım. Hatta yan taraflardan kolay kolay faul bile yapmayıp, kornere dahi fazla atmadan oyunu bitirmek lazım. Kendi sahamızda oyunu kabul ettiğimiz zaman onlar bu doldur boşaltlarla gol atabiliyorlar. O yüzden biz hızlı geçiş oyunlarıyla Rafa Silva gibi belki Immobile biraz daha toparlamış olabilir. Bir şeyler yapabiliriz diye gol atabiliriz diye düşünüyorum. Tabii ki teknik kadro daha iyi biliyor, daha iyi analiz ediyor.

Beşiktaş'taki bu kötü gidişat bu şekilde devam ederse Serdal Adalı'nın tekrar başkan seçilme ihtimalini ne yönde etkiler?

Serdal başkan ve yönetim kurulu gayet iyi gidiyor. Takımı camiayı birleştirme gayretlerini görüyorum. Tabi ki bu alınan neticeleri yeni yönetime bağlamak doğru değil. Çok büyük bir borç devraldılar. Bankaları eğer halledebilirlerse Beşiktaş'ın geleceğini belki kurtarma yoluna gidilebilir. Ama ben Serdal beye bir dönem daha şans verilmesi yanındayım ve de büyük ihtimalle öyle olacak diye düşünüyorum.

duhuliye.com

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR.