Umut Nayir bir dost sohbetinde, Üç yıl geçmesine rağmen "Sokakta beni kim görse G.Saray'a attığım golü soruyor" demiş... Aldı götürdü beni uzaklara bu kelimeler... Bunu övünmek ve sevindiği için söylediğini varsayarak, ki doğal hakkı O da bir şey mi Umut kardeşim diye mevzuya girecek oluyorum...
Ve hala Necdet'i gördüğümde G.Saray'a Sami Yen'de tanrının eliyle attığı golü sormam geliyor aklıma... Tam 37 yıl geçmiş aradan ha! Ahmet Dursun'u en son gördüğümde Barcelona'ya attığı golü sordum mesela...
Nouma'ya sakatlanma pahasına kafaya çıkıp G.Saray kalecisi Taffarel'in sakatlandığı o muhteşem golü hatırlattım... O da yarım yamalak Türkçesiyle bir anlatıyor ki o anı yaşıyorsun resmen... Mesela Fevzi... Bir gol yedi G.Saray'dan daha doğrusu Halilagiç'den, bırak gördüğünde sormayı o ıskaya film yaptılar be...
Bundan 15 sene evvel Yalova'ya panele gittim Bizim meşhur kör Tuğrul vardı... Bir gözü özel meşin bir deriyle kaplıydı... Bildiğin tek gözle oynardı anlayacağınız... Tuğrul abi gelmiş dinlemeye Panel çıkışı oturduk çay içtik... Tek gözle topu taç çizgisinde dışarı çıkarmadan nasıl sürüyordun diye bir başladım... Bahsettiğim en az 45 sene ha....
Ya sevgili Umut kardeşim.... Hatırlanmak, hatırlamak güzel şey tabii ki ... Lakin ne goller var aklımızdan çıkmayan Kâh sevindiğimiz kah kahrolduğumuz Hassas noktam bu benim de işte, ah de vefa!!! Bu tip mevzular olunca dayanamıyor döküyorum kafamdakileri... Yolun açık olsun....
Ricardo Quaresma'ya jübile
Quaresma'ya sormuşlar, En sevdiğin kulüp? O da Beşiktaş ile Porto demiş... Bitmeyen aşkın bitmeyen şarkısı gibi... Helal olsun...
Beşiktaş kulübüne de bu futbol sihirbazına bir jest yapması yakışır.... Madem ki sevdalı yüreklerde bitmeyen sürgünler Madem ki muhteşem bir ah de vefa Porto kulübü ile anlaşalım o halde... İnönü'de bir maç randevusu isteyip, Quaresma'ya bir jübile tertipleyelim...
Quaresma da ilk yarı Porto, ikinci yarı Beşiktaş forması giyerek veda etsin futbola.... Yakışır mı? Yakışır..... Ne dersiniz?
Sizi gidi tatlı su kurnazları sizi
Okan Buruk Kasımpaşa maçında "Bu penaltıyı verirsen bir daha burada maç yönetemezsin" lafını söylediğinde o maçın VAR hakemi Ali Şansalan 'dı... Buruk, Şansalan'dan da şikayetçiydi...
Hem de baya... Federasyon, Şansalan'ı G.Saray'ın Antalya ile oynadığı maça verdi... Ve bu olay gerçekleştiğinde G.Saray camiası yazarları ayağa kalktı... G.Saray'a misilleme mi yapıyorsunuz diye... Federasyon başkanı bir kulübün teknik direktörüyle uğraşırmıymış? Peh.... Nereden çıkartıyorsunuz bu işleri anlamadım...
Okan hoca hakemlere demediğini bırakmazken sesini çıkarmayanlar bir anda gözü bezle kapalı kadının elindeki teraziye dönmüş!!! Daha Sergen hocanın Halil Umut Meler'le olan diyaloğu ve yaşananlar ortadayken...
Büyükekşi'nin Çebi'ye yaptığı düşmanlık hala masanın ortasındayken ligin marka değeri diye orta yerde parende atanlar Trapattoni'nin meşhur huni sistemli oyun planı gibi beşli defansa geçmiş!!! Sizi tatlı su kurnazları siziiiii.... Adalet ve eşitlik istemeniz için önce adil olmanız gerekiyor...
Serdar Topraktepe'nin Selçuk Inan'la yaşadığı diyalogdan aldığı cezaya tepki verdiniz mi? Ne gezeeer? O yüzden, Alacağınıza Kartal vereceğinize Akbaba olmaz... Sağdan devam edin...