Van Bronckhorst “Hakemlerin işi çok zor. Ama VAR ile birlikte doğru kararlar vermeleri gerek. Üzerlerinde baskı olmaması gerek. Immobile’nin iki elle ceza alanında düşürülmesi penaltı. Hakem kararlarına saygı duyup yolumuza devam etmeliyiz” diyor. Üstelik bir net bir de tartışmalı penaltısı verilmemiş, bir de ters faul kararıyla gollük atağı kesilmişken. İnanın gözlerim yaşararak izledim. O kadar çok hasret kalmışız ki bu tür insani sözlere. Gio Hoca’nın kariyeri zaten çok iyi. Ne var ki karakteri çok daha fazla iyi. Beşiktaş’ın kültürüne de çok uygun bir yapısı var. Umarım herkesin haksız kazanç için birbiriyle yarıştığı bir ortamda örnek olur, birazcık da olsa. Ama biliyorsunuz bu tarz farklılıklar bizde pek hoş karşılanmaz. Çünkü farklılıklar farklılıkları apaçık ortaya çıkarır. Gio Hoca’ya sabır ve bol şans dilemekten başka yapacak bir şey yok.
Bugün üç büyük takımımızın Avrupa Ligi’nde maçları var. Hepsine candan başarılar. Ne var ki insan G.Saray ve F.Bahçe’nin neden Şampiyonlar Ligi’nde oynayamadıklarını, Young Boys ile Lille gibi sıradan takımlara elendiklerini düşünmeden edemiyor. Aslında ülke futbolunun sorunlarını açıklayan bir tablo bu. Sadece büyük takımlar değil tüm takımlarımız aynı çemberin içinde, aynı anlayışlarla yönetiliyorlar çünkü. Kendi ölçülerine göre her sezon bir sürü geç transfer ve her sene değişen kadrolar. Sonra toplama takım görünümü. Tam uyum sağlanıyor derken yeni baştan yeni transferler, yeni takımlar. Üstelik bu transferler ön eleme maçları sırasında yapılıyor. Öyle olunca Şampiyonlar Ligi ön eleme maçları gibi final maçı gibi oynanacak çok önemli maçlar hazırlık maçı gibi oynanıyor, kaybediliyor. Bu durum takım yapılanmasından anlamayan yöneticilerin aracılara teslim olmasının resmi değil de ne?
Ne yazık ki “takım oyunu olarak futbol”dan anlayan bir kısım insan dışında kimsenin var olan sistemden şikâyeti yok. Yoksa taraftarlar sürekli yeni transfer ister miydi? Yönetimler uçaktan “star” indirdik diye övünürler miydi? Medya “futbol iyi futbolcuyla oynanır” genellemesine dayanıp transfer çılgınlığını destekler miydi? Bakın son 3 sezonun 2’sinde Şampiyonlar Ligi’nde yokuz. Ama Brest’ler, Sparta Prag’lar orada futbol denen oyunu bayağı oynuyor. O zaman bizde oynanan oyunlar bambaşka oyunlar.
Cumhuriyet/ Gülengül Altınsay