Çok uzun uzadıya yazacak bir durum yok. Zaten düşündüklerimi, arkadaş gruplarında konuştuklarımı yazsam, hakkımda çok fazla sayıda mahkeme açılır. Bir taraftar olarak hissettiklerimi yazacağım; bazılarınız belki katılacak, belki kızacak, belki de "delirmiş bu" diyecek...

Beşiktaş futbol takımı, özellikle son senelerde, şampiyonluktan erken kopuyor ve yukarıdan ağır fark yiyor. Biz bu durumu, ülke sporundaki yozlaşmış sisteme ve onun gayrimeşru çocuklarına bağlayıp duruyoruz. Tabii ki özünde haksız da değiliz. Camiamıza karşı dışarıdan yapılan saldırılar, tüm kamuoyunun gözü önünde vuku buluyor.

Ama dünkü maçtaki oyunu ve rakibin 9 kişi kaldıktan sonra istemeden girilen - ve istemeden mi emin değilim, girilmeyen - pozisyonları gördükten sonra korkunç bir fikir kapladı benliğimi. Hani filmlerde olur ya, gavurcası "flashback" denir, aynı öyle oldu bana.

Düşman dışarıda, tamam da içerideki durum nedir? Yoksa bunca yıldır ilk 5-6 haftadaki kopuşlar kimlerin işine yaramakta? Takım nasıl böyle bir anda kırılmakta? Böyle büyük bir endüstri içerisinde biz zavallı, sadece duygularını harcayan taraftarın bilmediği neler oluyor?

Kasımpaşa, Göztepe, Tel Aviv, Antep, Demirspor ve 9 kişilik Konya maçlarındaki kayıplar sadece takım kötülüğüne mi bağlı? O zaman Lyon, Malmö, Fener, Lugano, G.Saray, Bilbao maçlarını hangi takım oynadı? Beşiktaş camiası olarak senelerdir başa gelenleri idam sehpasına gönderirken, başka taraflarda olanları tam olarak biliyor muyuz?

Konu sadece futbolcu grubu ile sınırlı mı? Yoksa bambaşka bir yapı mı var? Kimler kimlerle beraber, kimler kimlere kadar uzanıyor, biliyor muyuz?

Kimse kusura bakmasın, yaklaşık 50 senedir futbol maçı seyrederim; özellikle dünkü kadar absürtünü çok az gördüm. Camia olarak bilmem ama kişisel olarak bunu sadece futbolcu ruhsuzluğuna, basiretsizliğine ya da hoca hatasına bağlamam mümkün değil.

Yukarıda yazdığım ya da yazamadığım gibi, kafamda deli sorular var. Nasıl cevap bulur ya da bulmaz, bilmiyorum. Belki fazla kuruntu yapıyorum, belki de kafayı sıyırmak üzereyim...

Açıkçası hiçbir bilgim ve kanıtım yok, sadece gördüklerim ve hissettiklerimin ardından kendime göre son 8 senenin puzzle'larını birleştirdim ve korkunç bir tablo çıktı karşıma. İnşallah yanılıyorumdur ve sadece tüm futbolcu grubunu kovup, yerine yeni aç oyuncuları alarak birkaç senede çözebileceğimiz kadar basit bir durumdur bu yaşananlar.

Belirttiğim gibi, bu kadar yazabiliyorum. Sade bir taraftar olarak yetkili ve namuslu kişileri, biraz farklı açılardan bakmaya, çalışmaya, araştırmaya davet ediyorum.

Bu kulüp çok zor şartlarda kuruldu, yaşatıldı ve namusluların, vicdan sahiplerinin yuvası oldu. Dedikleri gibi, güven iyidir ama kontrol daha iyidir...

Aman dikkat...

BÜLENT BİLİRGEN

Duhuliye.com / Özel haber

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..