Burak Yılmaz, Ljaic ve Boateng yoksa üç kişi eksiksin demektir; Atiba'n yoksa "çok çok çok" kişi eksiksin demektir! Atiba'sız, evde oynamak bile zorken deplasman hiç kolay olmaz.
Sergen Yalçın geniş alan oyuncularını ön tarafa koydu… Diaby, Boyd, Lens ve N'Koudou'nun süratleri hocanın gole gitme stratejisinin temelini oluşturuyordu. İlk yarıda bu stratejiye uygun bir-iki atak gelişmiş olsa da aslında etkili bir gol arayışından söz edemeyiz. Malatya savunmasında Hadebe ve Mina, süratli ve inatçı kademeleriyle Beşiktaş'ın hızlı forvetlerini açık alanda yakaladı. Gecenin en hareketli oyuncularından Boyd, markajdan kurtulmayı başardığı gibi rakip savunmaya baskı da yaptı ama toplu buluştuğunda çok etkili olamadı.
***
Sergen hoca ikinci yarıya genç Güven'le başladı ve Lens'i kenara aldı. Beşiktaş bu yarının başlarında özellikle Caner'in kullandığı duran toplarla rakip kalede tehlike yarattı. Hakem Fırat Aydınus'un, VAR uyarısıyla verdiği penaltı kararı bana göre çok tartışılır. Beşiktaş, Caner'le öne geçerken; hemen ardından Güven kaleyi denemek yerine bom boş durumdaki Diaby'e verse gol kadar değerli bir asist yapmış olacaktı. Hikmet Karaman beş oyuncu değiştirirken, Sergen hoca kendisini bile oyuna alsa beş değişiklik yapma şansı yoktu!. Hikmet Karaman'ın hamle oyuncularından Fofana bildik stiliyle Beşiktaş savunmasına zor anlar yaşattı. İyi oyunu değil skoru korumayı hedefleyen Beşiktaş, Kayra ve Roco takviyeleriyle direncini arttırdı ve zor da olsa ALTIN değerinde bir 3 puan alırken Malatya'yı ateşe attı.
.