Ali Ece'nin değerlendirmesi şu şekilde:
Solskjaer’i genç bir yetenekten efsane nöbetçi golcüye dönüştüren efsane hoca İskoç Alex Ferguson’un Norveçli meslektaşından ödünç aldığı futbol özlü sözündeki gibi: İstatistikler mini etek gibidir, asıl görülmesi gerekeni göstermezler. Günümüze uyarlarsak; Beşiktaş son 5 maçında sadece 1 galibiyet aldı. Sizce bu başarılı bir istatistik mi?
Bu soru aklıma Kasımpaşa – Beşiktaş maçı sonrası canlı yayında yorumlara bakarken gözüme ilişti. Galatasaraylı bir izleyicimiz “Okan Buruk hoca değil, Beşiktaş son 5 maçta sadece Okan Buruk’u yendi” yazmış. İyi de kıymetli kardeşim teknik direktörleri değiştirsek sonuç ne kadar farklı olurdu, o açıdan yanlışın var.
Beşiktaş rakibi Galatasaray’ı yendi ve bunu sağlayan da Solskjaer’in derbi öncesi milli aradaki İstanbulspor hazırlık maçının ikinci yarısında denediği Rafa’nın sahte 9 rolünde olduğu 4-6-0 tercihiydi. Bu değerli kardeşimizin bakış açısına göre Mourinho yönetimindeki Fenerbahçe, Beşiktaş maçının ardından Galatasaray’ın oynadığı ilk maçta rakibine yenildiğine göre “Mourinho hoca moca değil” sonucuna mı varıyorsun?
Senin bakış açınla Okan Buruk, Solskjaer’e son 5 maçta yenilen tek hoca olduğu için Solskjaer yönetimindeki Beşiktaş’ı yenen Konyaspor teknik direktörü Recep Uçar veya Göztepe teknik direktörü Stoilov, Okan Buruk’tan kat kat iyi teknik direktörler mi?
Futbolda ister yıldız oyuncu istersen teknik direktör ol, son tahlilde en fazla takımın kadar iyisin. Tabii ki takımın beklentinin altında kalıyorsa kadroyu oluşturan teknik direktör ekstra eleştirilebilir ancak bu duruma göre Solskjaer bu sezon Beşiktaş’ta görev yapan üçüncü hoca olduğuna ve kadroya onun istediği kimse henüz alınmadığına göre bu eleştiriyi Norveçli hocaya yapmak ekstra bir haksızlık, hakkaniyetsizlik olmaz mı?
Beşiktaş eksik kalıp kalesine yakın savunma yapan Gaziantep FK ve Konyaspor’u yenemedi. Beşiktaş’ın 3 sezondur en büyük sorunu zaten maçlar 11’e 11 oynansa da kapalı savunmaları aşamaması çünkü son şampiyonlukların kilit oyuncuları Ghezzal, Quaresma, Babel gibi gerçek anlamda çilingir kanat forvetleri yok. Onlar varken Beşiktaş bazen Kadıköy deplasmanındaki gibi eksik oynasa bile kapalı savunmaları açabiliyordu, zaten dünya üzerinde 4-2-3-1 ve türevlerini kanat forvetsiz oynayıp başarılı olan takım sayısı yok denecek kadar az.
Bu Solskjaer’in teknik direktörlük performansından çok sürekli hoca değiştirip kadroyu bilimsel verilerle yenileyemeyen Beşiktaş’ın 3 sezondur devam eden sorunu. 9 kişi kalan Konyaspor’u da mı yenemezsin? Sırf Masuaku’nun 34 orta yaptığı maçta iki santrforun da formsuz olduğu için gol atamazsa yenemeyebilirsin, bu kabul edilemez ama bunun çözümü teknik direktörü değiştirmek değil santrforları değiştirmektir. Transfer kapalıyken santrforları değiştiremiyorsan o zaman santrforsuz 4-6-0 planını devreye sokarsın ve Galatasaray maçında bu sayede derbi galibiyeti alıp sana ligde puan farkı atmış rakibini yenen ilk takım olabilirsin.
Beşiktaş, kupada Göztepe karşısında ilk 35 dakikada maç 11’e 11 oynanırken uzun yıllardır en dominant ve ofansif açıdan en etkileyici ilk yarım saatini yine Galatasaray maçındaki formasyon 4-6-0’ın replikasıyla oynadı. Stoperin Tayyip Talha 1-0 öndeyken rakibi arkadan çekme riskini almak yerine “Biz zaten üstün olan tarafız, gol yesek bile 11’e 11 biz bu maçı alırız” bilincinde olsaydı, şimdi kupada yoluna devam ediyordun. O pozisyonda teknik direktör Solskjaer, stoperi Tayyip Talha’ya “Arkadan çek rakibi” diye bağırmadığına göre kupadan elenme nasıl teknik direktörün hanesine eksi olarak yazılabilir ki?
“Beşiktaş 10 kişi kaldığında teknik direktör hiçbir şey yapamayacak mı?” sorusunu soranları duyar gibiyim. İşte Kasımpaşa maçında yine aynı stoper oyuncusu kontrolsüz müdahale riskine girip Beşiktaş’ı 10 kişi bıraktı, üstelik Beşiktaş 1-0 yenikken bunu yaptı. Kasımpaşa maçının ikinci yarısında Solskjaer bu sefer “Beşiktaş 10 kişi kaldığında teknik direktör hiçbir şey yapamayacak mı?” sorusunun cevabını da net ve somut şekilde verdi.
Birçok kişi oyuna defansif bir oyuncu almasını beklerken o Mustafa Erhan ve Rashica gibi iki çok koşan hücumcuyu aldı ve ikinci yarıda Beşiktaş güçlü bir karakter gösterdi. 11’e 11 oynanan süreden çok daha fazla pozisyon buldu, rakip ceza sahasında topla buluştu. Son dakikada penaltıdan skoru eşitlemese de o koyulan güçlü karakter benim için çok değerliydi ancak madem ülkemizde futbol %99 oranda sonuçtan ibaret o zaman o beraberlik golü de ayrıca değerli oluyor.
Yalnız ben baştan söyleyeyim, Guardiola ve Klopp gibi son 5 yılın ortalama olarak en başarılı iki hocası birden Beşiktaş’a gelseler yine de her maçın ilk yarısında stoperin kırmızı kartla takımı 10 kişi kalması sonucunda sürekli kazandıran formüller üretemeyebilirler. Bu oyuncu malzemesinden eksik kalıp kapalı savunma moduna geçen rakiplerini açabilecek uygun kanat forvetler yaratamayabilirler çünkü bu tip oyuncular Beşiktaş kadrosunda yok!
İlk baştaki izleyicimizin mantık çelişkisiyle bitirelim: Klopp Liverpool’u 30 yıl sonra şampiyon yaptığına ama Solskjaer’in Manchester United’ı Klopp’un Liverpool’unu yendiğine göre Klopp “hoca moca” değil mi yani? Bizzat UEFA Avrupa Ligi’nde Sevilla’ya yenildikten sonra dönemin Liverpool sportif direktörü ile Klopp’un konuşmasında saklı başarının sırrı: “Öne geçince evet ama hamle stoperlerinin hatalarından yenik düşünce bir kanatta 10 numara Coutinho diğer kanatta diğer 10 numara Lallana ile olmadı!” Sonra ne oldu?
Bir dahaki sezon kanat forvetin şahı Mane sonraki sezon da kralı Salah geldi, üstüne lider stoper Van Dijk, gerisi zaten uzun yıllar sonra gelen başarı. Yani lütfen Beşiktaş artık hocasını değil kadrosunu değiştirsin! İstatistik aldatmacalarıyla dolu suni fast-food manşetlerin altında Beşiktaş’ın yıllarını daha fazla harcamayalım lütfen!
Sportz
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..