Serdal Adalı Beşiktaş'a başkan olmasından bu yana 15 gün geçti geçmedi...

Sergen Yalçın'la anlaşamamak bir yana, konunun devamı olarak teknik direktör boşluğunun dolmaması,

Eksik yerlere futbolcu alımı,

A planı olmadıysa B planının sorgulanması,

Olduk olmadık isimlerle niye anıldığı gibi bir dolu mevzu hakkında inanılmaz yoğunlaşmalar var...

Bunlara ilave en son mevzu gazeteci ve muhabirlerle olan mesele....

Harbi ciddi mesele bunlar...

İnsanların bakış açılarına, önceki yaşanmışlıklara göre biçim alabilecek farklı algılar, fikirler ve yargılar...

Beşiktaş başkanının Nevzat Demir tesislerinde muhabir ve gazetecilerle sohbet esnasını resmeden ve sosyal medyaya servis edilen fotoğraflar...

"Beşiktaş başkanının yanında eli cebinde poz verilir mi?" diye başlayıp,

Başkanın bunların yanında ne işi var diye devam eden

Bunlara yüz vermeyin yoksa tepenize çıkarlar diye de son bulan,

Sitem, şikayet, eleştiri, soru ve sorun yumağı...

Bitmez çileler yani...

Şimdi etik ve ahlaki duruş, racon ve makama saygı kısımlarını ayrı tutarak ve bu kısmı sona bırakarak iki kelamda ben edeyim...

Bir kere Beşiktaş başkanı sporun içinde kalmak şartıyla Beşiktaş'ın âli menfaatleri için herkesle görüşebilir... Hiç sıkıntı yok...

Ayrıca Beşiktaş'ı haber yapmakla görevli bu arkadaşlara neyi nasıl ve ne kadar kabul edebileceğini söylemenin en iyi yolu karşılıklı istişaredir...

Bilgi alımı ve bilgi salımının kıstasları buralarda belirlenir...

Gelelim bu arkadaşların kulüp içi gizli bilgilere ulaşmalarının şikayetlerine ve bu nedenle bu arkadaşların dışlanmalarına...

Arkadaşlar bu adamlar işlerini yapıyorlar...

İşleri bilgi almak....

Bilgi almazlarsa iş yapamazlar...

O yüzden bu vatandaşları bu işi yapıyorlar diye dışlayacağınıza 'bu bilgileri bunlara kim veriyor'a 'kim servis ediyor'a odaklanın...

Sıkıntı orası çünkü... Çünkü ajanlık bu...

Ve önlem almazsan sonu ihanete kadar gider...

Ve Sayın Adalı'nın çözmesi gereken en büyük mesele bu...

Dediğimiz gibi yazının final noktasında şunun altını da kırmızı kalemle çizelim....

Beşiktaş başkanının olduğu yerde saygı mecburidir...

Birebir ve kapalı ortamda bu kişiyi bağlar ama umumi bir ortamda salaş davranmak hoş değildir ve ciddiyet şarttır...

Ve insanlar bu serzenişlerinde haklıdır....

YÖNETİMLERLE AYNI ŞEYLERİ HİSSEDEBİLMEK...

Stadın mimari yapısının tribünsel işleve müsait olmamasından kaynaklanan bazı sorunlar var ve bunları zaman zaman kaleme döküp dile getiriyoruz...

Kafamızdaki bir çok projeyi hem Sayın Çebi hem Sayın Arat hem de Sayın Adalı yönetimine de dilimiz döndüğünce ve kavlimizce ilettik...

Deplasman tribünü, kara duvar projesi, kapalı alt meselesi hepsini zaman içinde herkese anlattık...

Olmadı, yapılmadı, yapılamadı... Neyse ne...

Bir türlü sonuç alamadık...

Aslında esas mesele bizim rahatsız olduğunuz bunca konuyu yöneticilerin normal karşılaması...

Rahatsız olsalar mutlak çözüm üretirlerdi...

Yani en basitinden deplasmana gelen taraftarın sesini içlerine sindirebiliyorlar mı?

Bu soruyu hep sorduk herkes yerine yerleşsin yeni yönetime de soracağız....

Bu sene yine aynı konuları işlememize rağmen uçuk kapalı alt fiyatları insanların elini kolunu bağladı...

Serdal Adalı yönetimi yüksek bedeller ödeyerek kombine alan taraftarlarında hakkını gözeterek bu kapalı alta çözüm bulmalı...

İlk akla gelen fiyatlarda ciddi damping...

Önümüzde Samsun maçı var...

Sıçrama yapmak açısından önemli...

Sıkı bir kalabalıkla hıncahınç bir tribünle başlangıç yapılabilinir...

Bakalım nasıl oluyor... Sonra ortadaki fikirleri geliştirebiliriz tabii...

Samsun maçı bilet fiyatları için geç kalındıysa bir sonraki maçı bekleyebiliriz...

Acelemiz yok...

Önemli olan yönetimle aynı şeyleri düşünebilmek ve hissedebilmek...

Fikri yakalayabilmek ve hayal gücü...

Gerisi boş kaleye gol atmak gibi bir şey...

Akşam/ Alen Markaryan

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..