Sergen Yalçın hoca, Konyaspor deplasmanında alınan ağır yenilgiyi unutturmak adına Gençlerbirliği karşısında oldukça farklı bir kadro çıkardı.
Valla rotasyon-motasyon, ne yaparsanız yapın, hiç fark etmiyor, aynı tas, aynı hamam!
Kartal, geri vitese takmış, iki haftadır duvara tosluyor, dün de üç puan kuş misali uçuverdi!
Evet, bu oyunda geri düşebilirsiniz, doğaldır. Peki reaksiyon nerede, biz göremedik, ya siz?
Bırakın reaksiyon göstermeyi, Kartal ilk yarıda rakip kaleye gidemediği gibi, pozisyon üretemedi, bir tane buldu, onu da atamadı!
Savunma dağınık, kimliğinden uzak, Vida yok, Montero var, ama değişen bir şey yok! Stancu’nun attığı gole, artı Sio’nun kaçırdığı fırsata bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır!
Koca Beşiktaş’ta, koca ilk yarıda Souza’nın bir şutu bir de Gökhan Töre’nin net gol pozisyonu var, başka yok! Hadi Souza kaleciye takıldı, peki Gökhan Töre, o pozisyonu nasıl gole çeviremezsin arkadaş? Hadi atamıyorsun çıkar topu Aboubakar’a kardeşim!
Sergen Yalçın, maçı çevirmek adına tüm kozlarını oyuna sürdü, sürmesine de pek işe yaramadı! Montero’nun çizgi üzerinden çıkardığına ne demeli? Hadi onu geçtik, Sio’nun atamadığı golü gördünüz mü?
Kartal, oyuncu hamleleriyle birlikte risk aldı, son yirmi dakika rakip kalede baskı kurdu. Hasiç’in bir şutu direkten döndü. Bu baskı pozisyon üretimine yansımıyor, savunma kilidini açamıyorsanız neye yarar, koş babam koş!
Gençlerbirliği haklı bir galibiyet aldı, kimse laf edemez. İyi kapandılar, hücuma çok adamla çıktılar, fark yapacakları maçta bir golle yetindiler, Kartal’a da el freni çektirdiler!
Doğru, artık ligde büyük - küçük takım kalmadı, makas daraldı, her türlü sonuca açık bir maraton bizi bekliyor!
Dileriz, Kartal şu milli maçlar arasında toparlanır, zirve yarışına kanat çırpar, formasının ağırlığını sahaya yansıtır.
Hep böyle krediden yerseniz, krediniz kalmaz!