Çok değil üç gün önce, UEFA Avrupa Ligi'nin namağlup takımı Athletic Bilbao önünde futbol ve gol şov yapan takım üç gün sonra çok daha zayıf bir rakip karşısında pozisyon bulmakta, gol atmakta zorlanırken, olmayan pozisyonda gol yerken hiç zorlanmadı!.. Ole Gunnar, ön tarafta kısa, çabuk ve teknik, Semih, Rafa, Rashica ve de Chamberlain'i birlikte kullanarak rakip sahada topu daha iyi kontrol etmeyi düşündü sanırım. Antalya'nın kapanacağını da hesap edip ayağa oynamaktı hedefi ama öndeki dörtlü işi ayağa düşürdü vesselam. Semih direkten dönen bir kafa vuruşu dışında bir şey yapamadı, top tutamadı, Chamberlain desen sahada yoktu. Rashica inanılmaz şekilde üç günde eskiye döndü ve yine "köroğlu" ortaları yapmaya başladı. Önünde duvar gibi rakip var, bir feyk atıp geçerek son çizgiye inmek işten bile değil ama sen sürekli topu rakibe çarptırıp duruyorsun… Yazıklar olsun sana Rashica, hiç merak etmiyor musun, son çizgi nasıldır, eğri mi, doğru mu!? İnsan bir kez olsun gider bakar!...
İmmobile bir kez son çizgiye inip ortaladı Rafa golü attı, inşallah bu pozisyondan ders almışsındır Raşo! Bilbao karşısında sürekli birbirlerinin arkalarını kollayan, topa, rakibe ve arkadaşlarına yakın olan Beşiktaşlı oyuncular dün yine eskiye döndüler, herkes birbirine de, topa da, rakibe de uzak kere uzaktı... Antalyaspor'un denemeleri var ama gol atacak hali yok. Beşiktaş'ın da biraz yardımcı (!) olması lazım!... Bu sezon yardımsever bir Beşiktaş izliyoruz malum, Antalyaspor'un da gönlünü yaptılar ve sola giden ölü top son anda çizgiden çevrilirken herkes seyredince şu kötü oyunla gelecek olan üç puan bire düştü. Sahada ne yaptığını bilen tek Beşiktaşlı dört-beş pozisyonu başlamadan bitiren Udokhai'ydi… Velhasılkelam; bu sezon Beşiktaşlılar'ın şarkısı belli değişmeyecek gibi; çile bülbülüm çile!
Fotomaç/ Turgay Demir