Dün akşam, gün evveli röportajında Bronckhorst "Yarın maçta sürprizim var" deyince meraklanmıştık... "Acaba ne bekliyor bizi?" diye düşündük. Maç saati gelip de kalede Ersin'i görünce "Sürpriz bu mu?" diye hayıflanıyorduk ki Mert'in omuz ağrılarından dolayı kadroda olmadığını öğrendik...
Ndour ve Muçi ilk 11'de... Sürpriz maç içinde inşallah... Sürpriz başlangıçlar, nefis tarifler serisine 6. dakikada start verecektik ki ligimizdeki VAR'ı Avrupa arenasına da taşımışlar! Ana hatlarıyla "İstekli ve atak oynuyoruz" dediğimiz anda hakem penaltıyı çaldı...
Topun ağlara gitmesiyle kırılgan yapı anında çöktü ve ikinci golü peş peşe yedik... İşte bu şok dalgasından "Skor 0-0, maç yeni başlıyor" diyecek ve sazı eline alacak adamla kurtuluruz derken penaltı kazandık...
"Hah işte! O bu düdüktü!" dediğimizde, 40 penaltıyı tavana çakan Immobile, bu sefer topu alt köşeye attı, girmedi... Offfffff... Dakikalar 37'yi gösterdiğinde bir kalecinin ne kadar önemli olduğunu, Frankfurt kalecisi Santos'un biri penaltı olmak üzere üç yüzde yüzlük pozisyonu çıkardığında uygulamalı olarak gördük! Baskılı oynadığımız ilk yarının son beş dakikasında bir gol sıkıştırsaydık bambaşka bir ikinci yarı seyredebilirdik ama kalecileri buna izin vermedi maalesef...
İkinci yarıya daha önde basan, Hekimoğlu'nu alıp çift forvete dönen, Orta sahada Rafa'nın yükünü hafifletebilecek Salih'i düşünen bir mantıkla başlanmasını bekledik... 60'a geldiğimizde henüz oyuncu değişikliği yapmadık...
Baskılı oynuyor gibi duruyoruz, istekliyiz ama Beşiktaş'a yalnızca Barbaros'tan inilmez!!! Semih, 65'te dahil oldu oyuna... Nefis bir duran top çalışması izledik, Rafa imzalı... Herkes orta beklerken yan pas yaptı, biri üstünden atladı, öbürü plaseyi yaptı; top içeri girecekken Paulista'ya çarptı, iyi mi!!! Oyuncu değişikliklerini beğendiğimiz söylenemez...
Sanki hedefe ulaşmak için değil de, "Bu tutmadı, bunu deneyelim" havasındaydık... Basit goller dizisi no. 3'e takıldık... Takımda vitesi ikiden üçe atamama hastalığı son zamanlarda peydahlandı... Maç biterken bir gol bulduk ama nafile sevdalar...
Şimdi soru şu: Trabzon, Eyüp ve Ajax maçlarında gol yollarında varlık gösteremeyen takımda Semih gibi gol şansı yüksek bir adam niye kenarda bekler? Skor 2-0 olduğunda Hekimoğlu'yla çift forvete neden dönülmez? Ve biz Allah aşkına rahat bir maç seyredemeyecek miyiz?
Akşam/ Alen Markaryan