Müslüm Gülhan;
Benim durduğum yer Beşiktaş'ın menfaatleri hiçbir şekilde Süleyman Seba dahil ben hiçbir başkanın arkasına takılmadım ya da onun adamı ya da onun söylemleri üzerine hareket etmedim.
Neticede Süleyman Seba nerede duruyorsa ben de orada duruyorum ama Süleyman Seba'nın yaptıkları benim düşüncelerimin uygulamasıydı o yüzden başkan olarak oraya görev aldı ve aynı şeyi düşünde beşiktaş'ın çıkarlarına hizmet edecek şekilde başkan şimdi bu çok değerli o yüzden Süleyman Seba bir ikondur, bir efsanedir.
Kimse onun adamı değil netice itibariyle herkes Beşiktaş'ın çıkarlarına hizmet eder.
2000 yılından sonra Süleyman Seba'nın bıraktıktan sonra sürece bakıyorsun bir kabuk değişikliği gitti artık açılması gerektiği Beşiktaş'ın dışarıya. Beşiktaş'ın dışarıya açılmsı demek kasasındaki paraların bir şekilde dışarı aktarılması demek. Servet transferi yapılması demek. Bu bir sistem, bir ticaret oluşturuldu Beşiktaş'ta.
Bu ticaret transfer üzerinden bir de stat ve Fulya projesi üzerinden tüm Beşiktaş'ın serveti dışarı aktarıldı ve şu an 12.4 milyar borcu var. Süleyman Seba artı bakiye ile kulübü teslim etti ve Şeref Stadı'ndan çıkarttı getirdiği yerler belli farklı bir boyuta geldi.
Beşiktaş'ın başkanlık üzerinden bir taraftarlık kimliği oluşmaya başladı işte bu Serdar Bilgili'de değil ama Yıldırım Demirören ile başladı, Fikret Orman'la devam etti, Çebi ile devam etti Hasan Arat'la zirveye ulaştı.
Kendilerine ait bir model oluşturdular ve arkasına da kendisine hizmet eden kişileri oluşturarak bir algı manipülasyonu üzerinden kulübü yönetmeye çalıştılar. Özellikle Fikret Orman, Çebi ve Hasan Arat trol ordusu kurarak bu algı manipülasyonunda yaptıkları her şeyin doğru olduğu üzerine bir algı yaptılar.
Statda çok büyük zarar etti, Fulya'yı kaybetti, transferlerde çok büyük paralar aktarıldı. Nereden oldu Yıldırım Demirören Mendes ile anlaştı Fikret Orman onunla devam etti, Ahmet Nur Çebi bir dönemini onunla devam etti bir dönemini başka menajerle Hasan Arat gelir gelmez Mendes'le yine masaya oturdu.
Beşiktaş'la Mendes arasındaki ticari ilişkiye baktığın zaman sürekli Beşiktaş tarafından bir ticari açık veriyor. Mendes kazanıyor Beşiktaş kaybediyor...
Sen bu adama fırsatı veriyorsan o da yapar. Bu adam Valencia'yı bitirdi, M. United'ı bitirdi, Chealsea'yi bitirdi hep el attığı yerler Wolverhampton küme düşmeye oynuyor içinden inanılmaz bir Portekiz serveti çıktı.
Ronaldo ve Mourinho ile o pazara girdi ondan sonra Premier Lig'i ele geçirdikten sonra şimdi Arabistan pazarı elinde istediklerini oraya buraya satıyor. Dünya futbolunun bir bölümünü yönetiyor Beşiktaş, Fenerbahçe'de bu bölümün içinde...
16 Şubat'ta "Hasan Arat'ın Matruşka Projesi" diye yazı yazdım hemen troller tarafından saldırıldı, inanılmaz derecede eleştirildi, bizim çevremizden insanlar da bunu eleştirilerde bulundu, Şairler Parkı'ndaki ağır abiler, Çarşı'daki ağır abiler o yazılara bozuluyor. Benim durduğum yer Süleyman Seba ile aynı Beşiktaşlılık üzerine onun arkasında değil yan yanayız biz.
Biz Beşiktaş'ın çıkarlarını düşünüyoruz ben ne Hasan Arat'ı tanırım ne de onunla ilgili bir derdim var. Benim derdim Beşiktaş.
44 yıldır bu işin içindeyim. Futbolcu, antrenör, yönetici, akademisyen, yazar olarak ve hayatımı bu işe adadım. Bu işe adadığı şu; buradan bir karşılık almak adına değil tamamen profesyonel düüşüncede ve mesleki olarak da bu işin içindeyim. Bir doktor ne ise inşaat mühendisi ne ise ben de bu işin içindeyim. Hayatım boyunca bir sürü futbolcuya da burs kazandırdım. Lise, üniversite mezunu yaptırmaya çalıştım. Bir ideal vardı onun idealine geldim şimdi bu idealler üzerinden Beşiktaş'ı idealize ediyorum bir taraftar dışarıdan biri olarak ettiğim zaman da Beşiktaş'ın çıkarları için de yazmam gereken ve söylemem gereken ne varsa da söylüyorum. Ben 16 Şubat'ta bunu yazdım neden bu gidişat gidişat değil çünkü tanıyorum oradaki kişileri neyi yapacaklarını, neler yapamayacaklarını nasıl zarar vereceklerini biliyorum.
Bu Beşiktaş'ın yolu değil....
Hasan Arat diyor ya "Beşiktaş'ın Yolu" Beşiktaş'ın yolu değil. Münih modeli dedi Münih modelinden geldik Samet Aybab ve Feyyaz Uçar'la bir yönetici, biri profesyonel çalışıyor oraya da Rıza Çalımbay'ı getirdi. Rıza Çalımbay geldi 8-9 sakat 5 oyuncuyu kadro dışı bıraktı, elindeki bütün oyuncuları aldılar ve Feyyaz Uçar'la Samet Aybaba işine son verdi kendi kültürüule yetişmiş beraber takım arkadaşlığı yapmış kişinin işini Hasan Arat onlarla son verdi. Bu çok büyük travmadır.
Kadro dışı bırakılanlar kim? Muleka, Bailly, Rosier, Ghezzal ve Aboubakar şu an bu oyuncular takımında olsa sana zararı var mı? Sağ bek sorunun var mı var, sol bek sorunun var mı var, forvet sorunun var mı var... Bunların hepsini yolladın neden Mendes senden alan istiyor transfer yapacak sana...
Beşiktaş ilk darbeyi Musrati ve Muçi ile yedi.
İkisine toplam 41 milyon verdin oradaki aldıklara paray abak yaptığın zarara bak, oynadıkları oyuna bak....
Bu Mendes'e yapıan ciddi bir ticarettir. Sonra en iyi teknik direktör derken evinde oturan Santos'u getirdi evinde oturan Polonya'da başarısız olmuş neticede geldi başarısız oldu orada da itiraz ettik linç edilmeye çalışıldık. van Bronckhorst ile anlaşmaya geldi Bronckhorst Feyenord'u şampiyon yaptı, Rangers ile final oynadı ama Rangers'da yönetimin yaptığı transferleri eleştirdi ve Çin'e gitti. Sen Avrupa'dan Çin'e gittin mi Avrupa'ya x koyup bitiriyorsun...
Bir sene boş kaldı buraya geldi Rafa ve Immobile değerli transferler iki oyuncu onun dışında bir şey yok....
Kadro derinliği, takım bütünlüğü yok....
duhuliye.com