Beşiktaş 3 ayda bambaşka bir takıma dönüşmüş. Her ne kadar Türkiye Kupası’nı kazansa da sezonu 6. bitiren kadronun yitip giden öz güvenini Van Bronckhost kısa sürede toparlamış görünüyor. Elbette Rafa Silva ve Immobile gibi iki büyük karakterin takıma katılmasının bu süreci hızlandırdığının altını kalın bir kalemle çizmek gerek. Paulista da stoper tandeminde Colley ile dengeli bir ikili olacağını gösterince Beşiktaş’ta siyahtan beyaza bir değişim ateşi yanmaya başladı. Maçın başlama düdüğüyle birlikte Svensson’un rakip sahaya gönderdiği yüksek topu Nelsson ıskalayınca Immobile klası devreye girdi. İtalyan golcü hem açık alanda hem ceza sahasında etkili, Beşiktaş’ın tüm sorunlarını tek bünyede çözecek bir profil doğrusu. Dün attığı 2 golle takımını sırtlayanların başında geldi. Sanırım Beşiktaş yıllar sonra Mario Gomez etkisi yaratacak golcüsünü bulmuşa benziyor.
Galatasaray savruktu
Dün gece Galatasaray’a karşı harika bir Rafa Silva performansı izledik. Portekizli yıldız forvet arkasında başladı, sonra sola geçti. Yeteneklerini müthiş oyun görüşüyle birleştirince Beşiktaş’ın tüm bağlantı ve üretim sorununa çözüm oldu. Hakemin faul standardı, kart eşiği oyunun temposunu destekleyici nitelikteydi. Umarım hafta sonu başlayacak Süper Lig’de de bu tempo desteğine devam ederler. Süper Kupa maçının Galatasaray adına ana fikri ise şuydu; Savunma çok savruk, Davinson Sanchez’in acil formayı alması şart. Icardi takımdan çok uzak göründü, toptan çok uzaktı. İkinci yarıda Batshuayi ve Barış Alper girdikten sonra Galatasaray forvet dinamizmini kısa süreli kazandı. Sanırım Okan Buruk bitiriş kadrosunun üzerine yoğunlaşarak ligi planlayacak.