Beşiktaş taraftarı, bir yandan ligin kaderinin ne olacağını düşünürken diğer yandan yeni sezonda nasıl bir Beşiktaş izleyeceğini merak ediyor... Aslında hayalini kuruyor diyeceğim ama Başkan Ahmet Nur Çebi'nin samimi açıklamaları bu hayallerin kurulmasını engelliyor.
Başkan her fırsatta, (daha önce söz verdiği gibi) şeffaf davranıyor ve "Kasamızda beş kuruş yok" diyor... Hal böyleyken taraftar bizi her gördüğü yerde, sosyal medyada, gazetedeki mail adresimize gönderdiği mesajlarda hala aynı soruları soruyor; Talisca ve Fabri gelecek mi!? Aslında onlar da biliyor gelmeyeceklerini daha doğrusu gelemeyeceklerini ama yine de bir umut bize soruyorlar, mucizevi bir cevap bekliyorlar... Bir kez de buradan hatırlatalım acı gerçekleri belki o zaman kesilir bu Talisca muhabbetleri... Arkadaşlar Beşiktaş yeni sezonda toplam maliyeti 30 milyon euro olan bir takım hedefliyor, buna karşılık Talisca yılda 8 milyon euro kazanıyor... Sizde bu durumda, bu işin oluru var mı!?
***
Elbette transfer, futbolun en güzel, en keyifli bölümüdür... Yaz sıcağında, her gün yeni bir oyuncunun transfer haberini okumak muhteşemdir taraftar için. Yıllarca da bunu yaşadılar zaten... Fenerbahçeliler Ortega'dan, Anelka'ya, Galatasaraylılar Hagi'den Falcao'ya, Beşiktaşlılar, Quaresma, Simao, Fernandes, Ricardinho, Kleberson, Gomez derken birçok dünya yıldızını izlediler siyah-beyazlı forma altında... Şimdi herkes o günleri özlüyor ve bu çok doğal... Ancak o günlerin geri gelmesi bu kadar kolay olmaz... Biraz zaman alır... Dahası, çok zaman alır... En önemlisi bu hayalin gerçekleşmesi için yapılması gereken çok önemli işler, geçilmesi gereken zorlu eşikler, yürünmesi gereken dikenli yollar var...
***
Altyapı diye başlamayacağım çünkü artık bu dillere pelesenk olduğu için bir anlamı kalmadı. O nedenle, ÜST YAPI-ALT YAPI EŞİTLENMELİ tezimi tekrarlayacağım... Beşiktaş ve diğer büyükler önce kendi fırınlarında pişirdikleri ekmeği yemeyi öğrenmek zorundalar. Yıllarca hazır gıdalarla beslenip obez oldular... Öyleyse artık sloganlaşmış alt yapı cümlelerini bir yana bırakıp gerçek anlamda öze dönmek şart. Ondan sonra eski güzel günler dört-beş yıl içinde geri gelecektir... Yanlış anlamayın güzel günler derken, savurganlıktan değil, kaliteli yabancıların transferinin gerçekleşebildiği günlerden bahsediyorum... Beş yıl belki bazılarına uzun gelebilir ama bana göre çok kısa bir süre... Bu kadar kısa zamanda başarıya ulaşmak için ise çok sıkı bir yapılanla süreci yaşamak şart. Meraklısı, Mehmet Üstünkaya döneminde Beşiktaş'ın yaptığı öz kaynak devrimini incelesin. O ayak izlerini takip etmek, kurtuluş mücadelesini kazanmak için yeterli olacaktır.....