Atıf Keçeci'nin yazısı şu şekilde:

Seçim kongresi günü yaklaştıkça başkan adaylarının düşünce ve vaatleri zirveye tırmanmaya devam ediyor. En büyük sorun kulübü ekonomik sıkıntılardan kurtarıp düzlüğe nasıl çıkarılacağıdır. Başkanlık adayları değişik projelerden bahsederken birleştikleri en önemli çare olarak  gördükleri Beşiktaşlı üst düzey iş adamlarından borç veya hibe şeklinde yardım alabilmek.

Yazıyı okurken fonda Vardar Ovası türküsünü dinliyor hissiyatında olunması anlam kazanır.

2010 yılında Yıldırım Demirören yönetiminin borç rakamlarını yukarıya taşıması endişe verici hal almıştı. O yıl Olağan Seçimli Genel Kurulu vardı. Bugünkü gibi problem çözümü için günümüzde de ilk düşünülen iş adamlarının görüş, tavsiye ve yardımlarını almak düşüncemi Fikret Orman ve Erol Kaynar ile paylaşmıştım.

Konuyu değerlendirip vakit geçirmeden başta sayın Tuncay Özhilhan olmak üzere 22 isimden oluşan bir liste hazırladık. O tarihte kulübün toplam borcu 252 milyon tl. Borcun 86 milyon lirası Yıldırım Demirören’e, 9 milyon küsur lirası da Serdal Adalı’ya aitti.

Oluşumdan Sayın Rahmi Koç bey haberdar olmuştu ve kendisinin isteği ile Koç gurubunun Altunizade'de ki merkez ofisinde bir Cuma günü toplanılması kararlaştırıldı. Borçları sıfırlamak için  son derece gizli tutulan toplantı ile ilgili Rahmi Beyin özel kalem müdüresi hanımefendi kişileri bilgilendirilip tüm listedeki isimlerin onayı alınınca davet işi gerçekleştirildi. Bu konuyu bir iki defa yanında konuşma gafleti yaşamamdan ötürü kendisinin de bu toplantıya katılmak istediğini söyleyen vatandaşa katılımının sadece kendi reklamını gerçekleştirip piyasa yapmak arzusunu bildiğimizden ve de her husustaki yetersizliğini düşündüğümüz bu kişiye  yol vermedik. Günümüzde Hüseyin Yücel’in sol başında yer alan bu zat intikam duygusuyla olayı medyaya fısıldamış para verip şirketlerinin reklamını yaptırdıkları spor yayını yapan bir radyoda haberi anonslatmıştı. Bu duruma Rahmi Beyin tepki göstermesi üzerine toplantı iptal edilmişti. Beşiktaşımız kulüp sevgisi taşımayan sadece kendini önemli adam sınıfına sokmak isteyen zavallının ihtiras ve intikam duygularının kurbanı olmuştu. Bu buluşma gerçekleşse Beşiktaş'ın tüm borçları ödenecek yeniden dünyaya geliş yaşanacaktı. Olmadı, bu şans 14 yıl önce bir Beşiktaş düşmanının kin ve intikam hırsına  kurban gitti. Bu kişi Hüseyin Yücel’in Hasan Arat’ın tanımlaması ile kalkışma yapan pusu ekibinden aday listede de olan kişinin kan bağı olan şahıstan başkası değildi. Hani geçtiğimiz günlerde Beşiktaş'ın banka borçlarını kapatmak üzere ailecek 5 milyon EURO vereceklerini açıklayan tuhaf fötr şapkalı adam.

Hüseyin Yücel bunların başka marifetlerini de bilmeyebilir ama siyah beyaz sevgisi yaşayanlar hiçbir zaman uzak ve yakın mazideki Beşiktaş'a düşmanlık yapanların olaylarını ve isimlerini unutmazlar. Kulüp sevgisi taşıyanlar bu kişilerin yaptıklarını akla getirip yapacaklarının ne olacağını bilirler ve bu karakterleri camia içerisinde başta yönetici olmak üzerebulunmalarını istemezler.  

Onun içindir ki daha önceleri Hüseyin Yücel beyi ikaz etmiş, bu kimliklere karşı daima temkinli olmasını hatırlatmak istemiştim. Sonrasında moda olan  “Kandırıldık" manşeti çare olmamaktadır.

İşin başında olmalarına rağmen “Kandırıldık“ diyenlere güven olunamayacağını artık öğrenmiş olmamız, ona göre seçim yapmamız şanlı Beşiktaş'ın geleceğine umut taşımamızın önemli yapı taşları olacaktır.