Beşiktaş yönetimi, Vincent Aboubakar, Valentin Rosier, Eric Bailly, Rachid Ghezzal ile Jean Onana'nın “performans düşüklüğü ve takım içindeki uyumsuzlukları nedeniyle” kadro dışı bırakıldığını açıkladı.
Daha önceki yazılarımda Aboubakar ile ilgili görüşlerimi yazmıştım. Afrika Kupasının yapılacağı bir sezonda bu kadar çok Afrikalının transfer edilmesinin de yanlışlığına dikkat çekmiştim.
Şimdi bazı futbolcuların kendilerini Afrika Kupasına saklamak için kasıtlı oynamadığı iddiaları konuşuluyor. Bu iddia bazı oyuncular için kısmen doğru olabilir. Ama sonuçta Beşiktaş maçlarındaki performanslarının da onların milli takıma seçilebilmeleri için bir vitrin olduğunu unutmayalım. Asıl neden başka olabilir.
Gelin olaya başka bir perspektiften bakalım ve Ahmet Nur Çebi yönetimine bazı sorular yöneltelim. Bu sorular yeni yönetimin araştırmalarına da ışık tutabilir.
Bailly’nin transferini masaya yatıralım:
Bu oyuncu müzmin sakat; 2018-19 sezonunda 10 maç, 2019-20 sezonunda 38 maç, 2020-21 sezonunda 22 maç, 2021-22 sezonunda ise 4 maç, 2022-23 sezonunda ise 11 maç sakatlığından forma giyememiş. Beşiktaş’a geldiğinden beri de 11 maç kaçırdı.
Bu futbolcu uyumsuz; hocasına, taraftarına saldırmış.
Bunları da geçelim.
Eski takımı gözden çıkartmış, bonservisi elinde ve Beşiktaş, Avrupa’da transfer dönemi bittikten sonra bu oyuncuya talip oluyor. Yani o dönemde başka ilgilenen yok. Bir başka değişle ortada kalmış.
Peki çok daha makul bir ücreti kabul etmek zorunda olan bu futbolcuya neden yıllık 3,5 milyon ücret teklif edilir? Hangi futbol dehası ortada kalmış bir futbolcuya bu rakamı uygun görmüş?
Beşiktaş’a gelmesine aracılık eden bir menajer, Fenerbahçe maçı öncesi Bailly’den alacağı olduğunu iddia edip, parasını alamadığı için tehdit mesajları yolluyor.
Bailly’in menajeri de “Eric'in ona borcu olduğunu ima ediyor, çünkü Beşiktaş'a transferinde aracılık yapanlardan biriydi. Bu nedenle Eric ona biraz para ödemeli” diyerek, diğer menajerin de transferin içinde olduğunu ve Bailly’in ona borçlu olduğunu teyit ediyor.
Transferi yapan Beşiktaş yöneticileri acaba neden doğrudan Bailly’in menajeri ile temas kurmamış? Bu çok ilginç bir soru…
Dünyanın pek çok yerinde, futbolcu transferlerinde, yüksek kontratlar yapılıp, futbolcuya kontratının altında paralar ödendiği, aradaki farkın ise menajer ve kontratı yapanlar arasında paylaşıldığı konuşulmaktadır.
Bailly’in transferinde de böyle bir durum yaşanmış mıdır?
Yaşandıysa, aradaki farkı kimler bölüşmüş?
Acaba futbolcular bu yüzden mi gerçek performanslarını sahaya yansıtmıyorlar?
Bu yüzden, kendilerinin gönderilmesini sağlamak için çaba sarf ediyor olabilirler mi?
Bu soruların cevabına göre diğer futbolcuların kontratları da masaya yatırılmalıdır.
***
Bailly şu anda takımın en iyi kariyere sahip futbolcularından biridir. Fenerbahçe maçında yaptığı iki penaltıyı dikkate alırsak hiç o kariyere yakışan bir performans değildi.
Ama hakkını yemeyelim; ikinci penaltıyı önce hakem görmedi ve devam ettirdi. Ancak hakemle göz göze geldiğindeki surat ifadesi ve vücut dili ile o pozisyonun penaltı olduğunu teyit ediyordu. İsteyen maçın o bölümünü tekrar izleyip, inceleyebilirler.
Bundan dolayı da kendisini UEFA’nın Fair Play ödülüne aday gösterebiliriz.
Hayri Cem/Onedio