Hayri Cem'in değerlendirmesi şu şekilde:
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’nın derbi maça yabancı hakem atanmaması üzerine gösterdiği haklı tepkiler ve TFF’yi suçlayıcı açıklamaları, TFF ile Beşiktaş arasında ‘derin’ bir savaşa yol açtı. Özellikle kullandığı zibidi kelimesi TFF cephesinde yankılandı ve bu savaşın fitilini ateşledi.
Son iki maçtır görünen o ki, TFF ve MHK hakemlere, ‘korkmadan doğrayın’ konutunu vermiş; onlar da bu komuta uyuyorlar. Eskiden, ince ince doğrarlardı, şimdi karpuz doğrar gibi doğruyorlar.
Tayyip Talha’nın pozisyonu kesinlikle kırmızı kart değildi. Topa dokunduktan sonra bir temas var. Bu temasın karşılığı sarı karttan fazlası olamaz. Bu arada yabancı VAR hakemlerinin dürüstlüğü konusunda da şüphelerim oluştu. Türkiye dışından gelen her VAR hakeminin düzgün bir karar vereceğini söylemek saflık olur. Şike ve bahis sadece Türkiye’ye özgü bir alan değil. Declan Hill’in, Şike – Futbol ve Organize Suçlar adlı kitabını okursanız, dünyanın en elit kabul edilen liglerinde bile ünlü hakemler ve ünlü futbolcuların bu işin içine ne kadar battığını görürsünüz.
Maçın hakemi Kadir Sağlam’ın yönettiği Beşiktaş maçlarından, tek ‘hatasız’ bitenini hatırlamıyorum. İlk yarının son dakikalarında net bir penaltı pozisyonu var; o pozisyonu incelemek zorunda kalmamak için ilk fırsatta devreyi bitirdi. Peki VAR bu arada ne yapıyordu? VAR’ın kırmızı kart pozisyonunda devreye girip bu pozisyonda girmemesi yukarıda belirttiğim kaygılarımı doğrulamaz mı?
Beşiktaşlı futbolculara da bu konuda bir sitemim var; şayet pozisyonun penaltı olduğundan eminseniz neden topu derhal dışarı atıp, hakeme toplu bir şekilde itiraz etmiyorsunuz? Böyle bir itiraz olsa hakem ve VAR devreye girmek zorunda kalabilirdi. Teknik ekipten birileri, futbolculara etkili itiraz yöntemlerini anlatmalı!
Maçın Beşiktaş açısından kırılma anları, Rafa Silva’nın kaleciyle iki kere karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu ağlara yollayamamasıydı. Göztepe maçında da aynı şansızlık Rafa’nın yakasını bırakmamıştı. Bu kaçan golleri başka bir oyuncu kaçırsa, bu kadar ah-vah demeyiz. Ama Rafa’nın kalitesini gördüğümüz için üzülüyoruz. Olmayınca, olmuyor!
Bu sezon her maç doğranmaya devam edeceğiz. Yaklaşık 55 yıldır Beşiktaş maçlarını izlerim, hiçbir sezon bu Beşiktaş’a karşı bu kadar aleni bir savaş açıldığını hatırlamıyorum.
Bu durumda Beşiktaş camiasının birlik olması, kulübe ve takıma her zamankinden daha çok sahip çıkması gerekir. Beşiktaş taraftarı hocasına sahip çıkmalı, çatlak seslere müsaade etmemeli. Bu kadroyu bu hoca yapmadı. Gelecek sezon takımı kurmasına müsaade etmeli ve performansı kendi kurduğu kadro ile ölçülmeli.
Başkan ve yönetimine de şans tanımalıyız. Ancak bu şans koşullu olmalı. Devre arasında getirdiği iki oyuncudan Ricardo’yu halen seyredemedik. Hazır geldiği söylenmişti ama idmanda sakatlandı ve ortalarda yok. Aroyyo’nun ise henüz değerlendirme yapabileceğimi bir oyun süresi göremedik.
Başkanın gelecek sezon için işi çok zor. Bu takımdan yollanması gereken birçok futbolcu var. Bunlara ilave olarak, kiralık olarak yolladığımız Onana, Al Musrati, Muleka, Can Keleş gibi oyuncular da geri dönecekler. Yeni baştan bir takım kurmanın maliyeti 60-70 milyon Euro ise gönderileceklerin maliyeti de en az 22-30 milyon Euro civarlarında. Bu paraları sağlayabileceklerinin garantisini vermeden aday olmasınlar. Beşiktaş’ın artık kaybedecek zamanı yok.
duhuliye.com
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..