Yaşadığımız, yaşayacağımız her kötü şartın altından ancak “birlikte” kalkabiliriz ya da şöyle demeli; “ya bir oluruz yada yok oluruz”
Hayatın sağlık kısmından yönümüzü spora çevirip, Beşiktaş cephesinde neler oluyor? Neler yapılıyor? Ya da neler yapalamıyor diye baktığımızda, göreceğimiz net bir şey var ise o da “Birlikte olmayı” beceremeyen ve yok olmaya doğru koşar adım giden bir camia görmekteyiz.
2020 yılındayız ve Beşiktaş camiası 2000 yılından beri, yani tam 20 senedir “birlikte” olmak vurgusu üzerine sadece havada uçuşan kelimeler ile yönetiliyor. Görünüyor ki! Yönetenlerde, yönetilenlerde bu durumdan ve ortaya çıkan manzaradan çok memnunlar.
Beşiktaş içinde yaşanan tek şey, artık tavan yapmış “ajitasyondur”
Beşiktaşlılar artık ajitasyon değil icraat beklemekteler tabi ajitasyon bitti ise.
Eski yönetimleri kötüleme üzerine kurulmuş ajitasyon söylemleri artık gelecek adına Beşiktaş’a zarar vermektedir. Beşiktaş’ın birlikte hareket etme zamanı geçmektedir. Beşiktaş’a maddi ve manevi katkılar verecek iş insanlarına, alanlarında yetişmiş profesyonellere ihtiyacı vardır. Sayın başkanın bu insanları bir araya getirerek, onlara neden birlikte olmamız gerektiğini anlatması lazımdır.
Yaşanan süreç içinde kulüpte profesyonel çalışanlardan, görevinden alınanlar oldu ve yerlerine yeni çalışanlar getirildi. Bu yeni işe alınanlar geçmiş tecrübelerine göre mi yoksa seçim sürecindeki itaat ritüeli sınavından geçtikleri içinmi alındı?
Bütün kulüplerimizin aynı sıkıntıları yaşamaktadırlar, Beşiktaş’ında mevcut sıkıntıları ve bu mevcut sıkıntıların ortaya çıkmasının suçluları bellidir. Bugün Beşiktaş adına maddi anlamda batmış diyoruz ve bu kulübü batıranlarda bellidir. En büyük beklenti bu suçluların sorgulanmasına hukuki anlamda başlayabilmektir.
Bu insanların maddi ve manevi katılımlarıyla, Beşiktaş kulübü tam 20 senedir beklediği, özlediği o birlikte olmak arzusuna kavuşacaktır.
Beşiktaş başkanı önderliğinde aradığı gücün kendisinde, kendisinde olan gücün ise ancak birlikte hareket etmekte olduğunun farkına varmalıdır.