İşte ikilinin açıklamaları:

Ali Ece: "Beşiktaş'a gereken sadece maddi güç değildir. O olmazsa olmazdır zaten günümüz endüstriyel futbolunda. Hasan Arat'ı eskiden beri ailece tanırım, aşırı zengin biri değildir. Zaten Beşiktaş'ın aşırı zengin birine ihtiyacı yok. Yıldırım Demirören, Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi… Bunlar cebinden para verdiği zaman da kulübün hanesine borç olarak yazılıyor. Fikret Orman sonra gidip "sen Beşiktaş kulübü başkanı olarak ağlayamazsın" diyor, sonu iyi olmuyor. İstemiyorum ben, verme. Bana para üretecek akılla gel. Hasan Arat veya rakipleri, bana kongrede futbol şubesinde kadro planlama, altyapıdan A takıma oyuncu hazırlama, scouting, kadro kimyası, teknik direktörden sorumlu 5 yönetici olacak. Menajerler hiçbir isim önermeyecek, onlar menajerleri arayıp "biz bu oyuncuyla ilgileniyoruz" diye pazarlığa oturacak. Mart - Nisan ayında temaslar yapılmış olacak. Çok yıldız oyuncu olur; Mario Gomez gibi, Icardi gibi, Aboubakar gibi, Temmuz'da, en geç 1 Ağustos'ta bitmiş olacak bu işler. Bu 5 kişiyle gelmiyorsa kimse gelmesin. Fikret Bey, Ahmet Bey, siz zamanında bu isimlerle geldiniz, bunları bir arada tutamadınız. Fikret Orman'ın en büyük başarıları, Ahmet Nur Çebi ve 2-3 yöneticinin gerektiğinde ona itiraz edip ikna edebilmeleriydi. Ahmet Nur Çebi'nin de şampiyonluktaki en büyük başarısı, yöneticilerin ona itiraz edip onu ikna edebilmeleriydi. İkisi de başarılı olduktan sonra ona itiraz edebilen, onu ikna edebilen kişileri önlerine engel olarakj gördüler. Bu tek adam yönetimi kulüplerde olmuyor. "Güçlü başkan, tek adam" dönemi bitsin artık. Beşiktaş başkanına diğer yöneticiler itiraz edecek, tez - anti tez sentezi yapılacak. Şakası yok, sürekli borç olarak yazılıyor. Sonra da "Ben kulübü Dolmabahçe'de bulmadım, Çağlayan adliyesinde buldum..." Doğrudur, ama Dolmabahçe'de de bırakmadınız, sorun o..."

Serdar Ali Çelikler: "Fikret Orman da, Ahmet Nur Çebi de "Kulübü teslim aldığımız gün 4 tane tır geldi icraya" dediler. Senden alan da bir yerden alacak. Taraftarlar bunu biliyor da, ben taraftarsız delegasyona şunu sorayım: Bu kadar kulüp koltuğuna yapışmanın ne manası var? Bunu bir sorgulamanız lazım her kulüpte. Benim gördüğüm şu; Ahmet Bey devam etmek istiyor Emre Bey'le beraber. Bu baskıyla nasıl devam edecek onu bilmiyorum. Bence Yıldırım Bey, Ahmet Bey'e destek veriyor, gördüğüm o. Bence Fikret Bey hava kokluyor. Ben Fikret Orman'ın yerinde olsam "Evet başkanlık dönemimde şu konularda hata yaptım, bir daha yapmayacağım" derdim, öyle bir kampanya yürütürdüm. Hasan Bey burada en sıfır kilometre adam olduğu için bu anlamda, onun biraz bence avantajı var. Biraz çıkıp proje anlatması lazım."

Ali Ece: "Fikret Orman diyor ya Ahmet Nur Çebi'ye, "Süleyman Seba seni nereden tanıyor? Mesele oysa Süleyman Seba Hasan Arat'ı tanıyor, onun yöneticisiydi. Yetmez ama! Projeler nelerdir, kulübün şu anda yönetimsel eksikleri  nedir, neden bu kadro bu hale geldi? Bir kere şunun bir adını koyalım; futbol takımları kulüplerimizin motorudur. Futbol takımı kötüyken basketbol takımın dünya şampiyonu olsun, bir yere kadar, Aziz Yıldırım örneği... Futbol takımı kötüyken kimse orada duramaz. Hasan Bey, Olimpiyat Komitesi falan, belli ki delegasyonda usta birisi. Olimpiyat komitesi öyle böyle karmaşık bir yapı değil, ama burada işi kolay değil. Niyet iyi, çalışma da bilimsel olduktan sonra iş kolaylaşır. Vakit nakittir! Doğru zamanda doğru oyuncuları aldığınız zaman iki sezon sonra takımın düzelmemesi imkansızdır. Oğuzhan - Olcay'ın yanına Atiba - Sosa'yı eklediğin zaman Mario Gomez'i getirmek, sonra da Aboubakar'ı getirmek daha kolay olur."

Serdar Ali Çelikler: "Biz Fikret Orman'dan da, Ahmet Nur Çebi'den de "benim de içinde bulunduğum dönemin hataları diye bir cümle duymadım. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan "Ahmet Ağaoğlu döneminde bizim de hatalarımız vardı" diyor. Hatanız varsa söyleyin abi, ne var bunda? Bir de şöyle yoruldum, böyle yıprandım, hanımın evini ipotek ettim falan... Yorulduysan bırak, yapma abi... Bu kadar yorucuysa bu koltuklar neden bu kadar isteniyor, taraftarlar bunları da bir düşünsün. Buraların kazanımları farklıdır..."

Duhuliye.com