Öyle bir maç ki, gerek teknik adam değişikliğine giden Trabzon’un gerek bu değişikliğe bağlı belirsizlik nedeniyle Beşiktaş’ın ne yapacağı merak konusuydu. Şenol Güneş orta sahayı Batista Mendy, Okay Yokuşlu ikilisiyle sertleştirmeye çalışırken Giovanni Van Bronckhorst bu alanı tek savunmacı Al Musrati bir de top yapacağı, Gedson Fernandes ile tahkim etmişti. Trabzon ilk bölümde ‘’koşu gücü’’yle maçı dengede tutmaya çalışırken ardından buldukları gole rağmen Edin Visca’nın kırmızı kartıyla o gücü de kaybetti. Derken Beşiktaş güçlü bir ‘‘set oyunu’’ icrasına geçti. Öyle ki, ilk devre topla oynama oranında yüzde 68’e yüzde 32 üstündüler. Bu oyunu boşa çıkaran ise çoğunlukla Joao Mario'nun ‘’etkili’’ sayılan nafile ortaları oldu. Oysa ters kanatta Jonas Svensson tıpkı milli takımın İzlanda maçındaki Eren Elmalı ile Mert Müldür gibi her defasında ‘’orta’’ yerine ‘‘pas oyunu’’nu tercih ederken gol de oradan geldi!

Epey çalışacaktır!

İkinci devresinde de Trabzon’un işi zordu… Yegane seçenek ikinci yarıya başlayan Denis Dragus’u defans arkasına kaçırmak gibi görünüyordu. Bu da yetmez, Beşiktaş savunmasının muazzam hatalar yapması da gerekiyordu. Olumlu yapabildikleri Rafa Silva başta olmak üzere Beşiktaş orta sahasının Giro Immobile’yle bağını koparmalarıydı. Beşiktaş ise ilkinin benzeri düzendeydi, Masuaku dahil! Onun işlevsiz ortalarıyla heba oldu onca hücum girişimi. Tempo düştükçe de oyun yavanlaşıp izlenirlik düştü! Beşiktaş baskın göründüğü ve pas oyunuyla bulduğu gole rağmen maçı 36 orta 22 şut ile berabere tamamladı! Van Bronchorst bu veriler üzerine epey çalışacaktır sanırım...

Fanatik/ Cem Dizdar