Futbol

Burak’tan içeriye mektuplar!

Beşiktaş’ın oyunu Kayseri deplasmanında da dengesizdi

Maçı izlemeden skora dayalı yorum yapanlar yanılgıya düşer, baştan belirtmem gerek. Beşiktaş, Kayseri deplasmanında ev sahibi Kayserispor’u 3-0 yenerek ‘Ajax Sendromu’nu aştı ve ligdeki iddiasını sürdürdü ama!..

Beşiktaş’ın Kayserispor karşısında ‘ne’ oynadığını ve de ‘ne’ yapmaya çalıştığını salt benim değil kimsenin anladığını sanmıyorum. Öyle ya, kağıt üzerindeki diziliş her maç sahada farklılık içeriyor. Ayrıca Beşiktaş kazandı diye de eleştirmekten geri kalmak kendi adıma hata olur. Neyse ki Beşiktaş Halkın Takımı ve eleştiriye karşı her zaman toleranslı. Yine de temkinli kurmalı cümleleri ‘Serhat Akın gibi’ olmak var işin sonunda!

Bir kez daha sondan başlayayım. Sakatlanan Gedson Fernandes’in yerini Jeanh Onana, Ernest Muçi’nin yerini Semih Kılıçsoy, Ciro Immobile’nin yerini Bakhtiyor Zaynutdinov, Rava Silva’nın yerini Salih Uçan ve Gebriel Paulista’nın yerini de Tayyip Talha Sanuç aldı. Kardeşim 112 dakika boyunca oyuna katkı sağlamadığı gibi, tek olumlu hareket yapamayan ve sürekli top kaybıyla oynayan Joao Mario kimden torpilli? Bu adamı dokunulmazlığı mı var? “Hangi AKP’li vekilin oğlu?” diyeceğim ama bunun da olanağı yok ki! Son uyarı! Beşiktaş’ın yeni ‘emek hırsızı’ Joao Mario olup çıkacak, ister önlemini alırsınız, ister almazsınız bu tamamen sizin bileceğiniz bir şey…

Beşiktaş’ın oyunu Kayseri deplasmanında da dengesizdi. Çakma kanat oyuncaları ve şişkin orta saha…Bu arada şunu da özenle belirteyim sezon başında ‘laf sokuşturduğum’ Milot Rashica beklenenin ötesindeydi bir kez daha. ‘Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler’ misali! Buna karşın sol kanada monte edilen Ernest Muçi’yi takım arkadaşları ‘unuttu’ dersem hiç abartmış olmam. Özellikle ilk yarının son 15 dakikalık bölümünde tüm takım sol kanat ve Ernest Muçi yokmuşçasına oynadı.

Kanatlardan beklenmeyen ortalar gelmeyince de hücumlar yine ortadan organize edildi ve çoğu da başarısızlıkla sonuçlandı. Gedson Fernandes, genç savunma elemanının hatasında topu alıp golü atana kadar Beşiktaş’ın ne yapacağı belirsizdi. Kısa aktarımla; Gedson Fernandes kişisel becerisi ve fırsatçılığı ile sadece gol atmadı Beşiktaş’a 3 puana getirecek oyunu başlattı. Ardından, kazanılan penaltı atışını Ciro Immobile gole çevirip farkı ikiyi çıkardı. Aynı Ciro Immobile son dakikalarda attığı golle de gecenin ve maçın skorunu belirledi. Kayserispor 0 - Beşiktaş 3...

Önceliği hakem Atilla Karaoğlan’a verelim. Felix Uduokhai’nun ceza alanı içinde yaptığı ‘karete hareketi’ takım arkadaşı Gabriel Paulista’yı sakatladı, pozisyonun penaltı ile ne ilgisi var? Penaltı karar verip ardından VAR’dan gelen ikazla bu kararı iptal etmek neyin nesi? Felix Uduokhai’ya takım arkadaşını sakatladığı için ‘sarı kart’ gösterseydin inan kimsenin sesi çıkmazdı! Daha önemlisi söz konusu pozisyondan önce Joseph Attamah’ın ceza alanı içinde Ciro Immobile’yi ‘kündeye’ getirmesine niye kayıtsız kaldın? Sizleri ve yönetimlerinizi anlamak giderek güçleşiyor, Trabzonspor’un Bankalar Birliği’ne olan 2.7 milyar liralık borcunu nasıl ödediği gibi!...

Beşiktaş 3 golle üç puanının sahibi oldu bu taraftarları için sevindirici elbette düşündürücü yanıysa bu oyun sisteminin yeterli olmayacağı gerçeği. Umalım Beşiktaş ligin ilk haftalarındaki oyununa döner ve yanlısı da yansızı da futbolundan keyif alır.

Burak’ın mektupları mı? Yaşamım boyunca içeriden gönderilen mektuplara odaklandığım için Burak’ın sahi içine gönderdikleri hem ilginç hem de gülünç geldi. Tüm hafta takımlasın ve organize olmayı beceremiyorsun sahaya sürdüğün her futbolcunun eline not yazdığın kağıtları tutuşturup tüm takımın okumasını istiyorsun. Burak, komik adamsın vessesalam. Sanıyorum dün geceki notlardan birinde “Gidiyorum, bütün aşklar yüreğimde" yazıyordu!

Asena Özkan/T24

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }