Özdemir şampiyonluklardan genç oyuncuların durumlarına kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Özdemir'in açıklamaları:
Soru: Futbol takımımızda uzun zamandır zihinsel performans koçu olarak görev yapıyorsunuz. Öncelikle alanınızdan, kulüpteki görevinizden bahseder misiniz?
İşletme ve Pedagoji eğitimleri sonrasında 1997 yılında London Richmond Collage İşletme Yönetimi okudum. ICF (International Coaching Federation) tarafından onaylı The Coaching Academy London'da koçluk eğitimleri aldım. Performans koçluğu, NLP Master Diploma (Zihin Dili Programlaması) Liderlik ve Kurumsal İş Yönetimi eğitimlerini başarı ile tamamlayarak yüksek başarı sertifikası ile ödüllendirildim. Dünyanın en iyi eğitmenlerinden Paul McKenna, Antony Robbins, Fiona Horrold gibi dünyaca ünlü koçların referans mektupları ve sertifikaları ile ödüllendirildim. 2003 tarihinden itibaren Rezan Özel Eğitim Danışmanlık İstanbul ve Premier Business Coaching Ltd London olmak üzere 1997 yılında başladığım kariyer yolculuğum 2003 yılında Türkiye’de kurduğum limited şirketim sektörün ilk 3 şirketinden biridir. 20 yıldır aktif olarak Avrupa ve Türkiye'de turizm, siyaset, emniyet, ordu, ağır sanayi, iş dünyası ve son olarak spor camiası liderleri ve A takımı zihinsel performans koçluğu alanlarında hizmetlerime devam etmektedir.
Beşiktaş Kulübü ile olan çalışmalarım, 2017 yılında Sayın Fikret Orman'ın Başkanlık döneminde Yönetim Kurulu Liderlik ve Kurumsal Koçluk ve Danışmanlık hizmeti ile başlamıştır. Dönemin başkanı olan Sayın Fikret Orman ve İkinci Başkan Sayın Ahmet Nur Çebi ve yönetim kuruluna yapılan GROW GELİŞİM PROJESİ SUNUMU ile verilen karar sonucu Liderlik ve Kurumsal Koçluk çalışmaları ile başladım. Çalıştığım dönemde Teknik Direktörümüz Sayın Şenol Güneş donemindeki şampiyonluklar dönemidir.
Çalıştığım alanlar;
Liderlik ve Yönetim Kurulu
Üst yönetim ve departmanlar
Satış eğitimleri
İletişim ve motivasyon eğitimleri (üst ve orta düzey yöneticiler)
A Takımı Zihinsel Performans Koçluğu ve U-19 Gençler
Daha sonra Sayın Ahmet Nur Çebi başkanlığında ve Teknik Direktörümüz Sergen Yalçın (Pandemi) Dönemi şampiyonluğunda A Takımı Zihinsel Performans Koçluğu ve U-19 Gençler takımı ile benim gönül projem olarak başladığım genç futbolcular Ersin Destanoğlu, Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçı, Emirhan Delibaş, Berkay Vardar, Emre Bilgin, Emirhan İlkhan ile başlayan projemiz daha sonra Demir Ege, Semih, Yakup Arda, Aytuğ Batur olarak başarılı bir şekilde devam etmiştir.
Soru: Oyuncuların üzerindeki baskı ya da özgüven, önceki maçların sonuçları, tribünlerin müsabaka içinde vermiş olduğu reaksiyonlar günlük performanslarını ne derece etkiler?
Oyuncuların psikolojik ve zihinsel algılarında verilen tepkilere göre pozitif ya da negatif inanılmaz bir etkisi söz konusudur. Öyle ki gidişat olumsuz ise oyuncunun tekrar duygusal ve zihinsel olarak kendisini toparlaması iyi bir zihinsel performans yönetimi ile bir iki hafta olabilir. Bazen bir iki saatte olabilen süreç gerektirir. Kişiye göre de değişiklik gösterebilir bir durum söz konusudur.
Dilerseniz önce Zihinsel Performans Koçluğunda biz nasıl çalışıyoruz kısaca bir bilgi vereyim. Sporcuların odaklanma, motivasyon ve stresle basa çıkma gibi zihinsel gelişimlerine yardımcı olur. Beyin dili uzmanı olarak, beyin zihin ile sanal arasındaki farkı ayırt edemez. Futbolcunun kalbinin ve duygularının maç öncesi başarı ve görsel hafıza teknikleri ile önce zihinde maçı alıyoruz, gol atıyoruz. Hata yapıldıysa topun başına gelme sürelerini azaltıyoruz. Sakatlanma korku endişe ve kaydını silerek, başarı odaklı format atıyoruz. Futbolcunun saha içinde hissettiği, çok inandığı zaman performansa etkisinin değeri yüzde 50. Gördükleri ve deneyimlerinin performansa etkisi yüzde 30. Taraftar, lider, teknik direktörlerden duyduklarının etkisi yüzde 20.
Bir futbolcu oyuna girmeden zihninde başarmaya karar verir, attığı golü canlandırma teknikleri ile saha içinde uygular ve lider ve taraftar desteği aldığında başarı kaçınılmazdır. Sergen Hoca, Teknik direktör olarak altyapıya verdiği değer ve önem, futbolcularımızın istek ve arzusu ile yaptığımız bütün çalışmalar başarılı bir şekilde sonuç getirmiştir. Proje GROW, gelişim projesi olarak 2017 tarihinden itibaren uygulanan bir projedir. Beşiktaş Kulübü’ne katkım, futbolcuların özellikle pandemi döneminde kenarda oturan futbolcuları, sakatlıklar döneminde ve ihtiyaç hissettiğimizde tekrar oyuna almak zihinsel ve duygusal olarak da takım ruhundan kopmuş futbolcuyu geri getirmekti. Ayrılması gereken futbolcularla tek tek görüşüp beklemelerinin kendi kariyerlerine verdiği zararda ikna etmek ve uygun iletişime ikna etmek oldu. Başarılı bir projedir ve sonuçları sizin de bildiğiniz gibi gençlerimizde ve A takımında en zorlu dönemde başarı getirmiştir. Başarı hepimize ait bir basaridir ve inanmamızın sonunda gerçekleşmiştir.
Sergen hocamızın ayrilması ile birlikte başarılı bir proje olan A Takımı Zihinsel Performans Koçluğu askıya alınmıştır. Önder Karaveli Teknik Direktör oldu, ben A takımını bıraktım. Başkanımız Ahmet Nur Çebi ve yapılan hoca değişikliği sebebi ile yönetim ve Sportif Direktör kararı ile U-19’daki gençleri çalıştırmamı uygun gördüler. Son 3 yıldır gizli özne olarak çalışmalarıma Serdar Topraktepe ve Yunus Hoca ekibimizle birlikte devam etmekteyim.
Sporda ya da futbolda oyuncuların üzerindeki etkiler görünen ve görünmeyen olarak aslında ikiye ayrılır. Görünen etkiler öncelikle yeteneklerine bağlı olarak teknik direktör ve ekibi ile kurdukları iletişim dili, tavır ve davranışların etkisi, kulüp başkanlarının dili ve tavrı ve davranışlarına etkisi, tabi ki en önemlisi taraftarın oyun içinde ve sonrasında verdikleri tepkiler oyuncu performansını yüzde 60 etkiler diyebiliriz. Futbolcuların yetenekleri ve fiziksel performanslarının başarıya etkisi çok çalışmaları ile alabileceğiniz en yüksek verim yüzde 40, ruhsal, zihinsel ve kalplerindeki inanç yüzde 60’tır. Zihinsel ve duygusal sağlıkları iyi olan futbolcular yetenekleri ile birlikte daha başarılı bir performans sergilemektedirler. Onlar da insan; duyguları, algıları, aileleri ve bilmedikleri bir kültürde ve dilde ister istemez yönetemedikleri stres ve algıları oluyor. Biz sadece doğru soru ve yöntemlerle zihinsel ve duygusal sağlıklarını teknik direktörlere hazır hale getiriyoruz.
Zihinsel Performans Koçluğunun başarıya etkileri;
Motivasyon artışı: Yüzde 30, (İlgi, odak ve enerji basari odaklı olmalıdır)
Stresle başa çıkma becerileri: Yüzde 20
Saha içinde özgüven ve özinanç artışı: Yüzde 15
Dikkat ve konsantrasyon etkisi: Yüzde 15
İletişim ve takım ruhu: Yüzde 10
Soru: Birlikte çalıştığınız, koçluğunu yaptığınız birçok genç oyuncu Beşiktaş'tan erken ve beklentilerin altında ayrıldı. Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçı, Emirhan İlkhan gibi oyuncularla iletişiminiz devam ediyor mu? Bu oyuncuları gelecekte nerelerde görüyorsunuz?
Güzel soru, teşekkür ederim. Mevcut şartlarda ve ortamda elimizden gelen en iyi sonuçlar hep birlikte başarı getirdi. Oyuncularımızın bazıları ile iletişimim devam ediyor. Ancak yapılan teknik direktör değişiklikleri ile birlikte kurduğumuz ve devam eden başarılı zihinsel performans seansları, futbolcu A takıma geldiğinde daha sıkı ve doğru bir programlama ile devam etmesi gerekirken teknik direktör değişiklikleri ve verilen kararlar doğrultusunda birden kesiliyor, gerekçesi hoca değişikliği olarak ifade ediliyor. Aslında gelen her hoca da “çalışmalarımıza devam edelim” demesine rağmen anlayamadığım bir şekilde gençlerle bağım kişisel olarak devam etmek durumunda kalıyor.
Bana göre Beşiktaş, gençlerine verdiği değer yapacağı doğru yatırımlarla gelecekte çok daha güvenli ve başarılı olur. Bildiğiniz gibi biz futbolcuyu yetiştiriyoruz. Tam kulübe olan fayda – sonuç, finansal tablo, aidiyet, duygusal başarı ve marka değeri artmaya başlıyor; yönetim, aile ve menajer etkisiyle kararlar alınıyor ve gençlerimiz yok. Burada şunu da söylemeliyim, liderin dili neyse gençlerin tavırları da ona göre şekilleniyor.
Soru: Altyapımızdan çıkıp A takımda görev alan Demir Ege, Semih, Yakup Arda, Aytuğ Batur gibi oyuncuların mental ve fiziksel durumlarını nasıl değerlendirirsiniz?
Gençlerimiz Semih, Demir Ege, Yakup Arda, Aytuğ Batur’un mental ve zihinsel sağlıklarının yüzde yüz çok iyi olduğunu biliyorum. Ancak fiziksel olarak yorumlamak konusunda teknik direktörlerimiz ve sağlık ekibimizin daha değerli görüşleri olabilir. Benim önerim beslenme, fiziksel ihtiyaç ve çalışmalar A Takımı ile aynı değerde ve özende olmalı. Bana göre Beşiktaş ve diğer bütün kulüplerin kulübe yapabileceği en değerli yatırım budur. Bildiğiniz gibi ülkemizdeki altyapı şartları ve ayrılan bütçe, bence bir bütçe de yok, şu andaki mevcut durumda gençlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır. Şirketim ve şahsım adına ben gençlerimizin yeteneğine kefilim ve eğer emek verirseniz yüzde yüz başarılı olduklarını çalıştığım dönemlerde gözlemledim. Bütün kalbimle inanıyorum. Elbette ki teknik direktörlerimizin desteğiyle gelişimleri devam edecek ancak başaracaklar biliyorum. U-19’dan A takımına geçiş süreçlerinde önce kendilerine inanmayı öğrendiler, cesaretleri kuvvetlendi, başarmaya karar verdiler. Göktuğ, Semih, Arda, hepsi çok inandı ve emek verdi. Eğer iyi bir marka yönetimiyle zihinsel ve yetenek gelişimleri devam ederse bence Avrupa’da ve dünyada istedikleri yerlere gidebilirler. Bu ancak doğru bir yönlendirme ile mümkün.
Soru: Görevde bulundukları dönemde sayın başkan Fikret Orman ve sayın başkan Ahmet Nur Çebi'ye ve her iki başkanın yönetim kurullarına da mentorluk ettiniz. Onların performansını nasıl değerlendirirsiniz?
Evet, her iki başkanımız ile de çalıştım. Hem birlikte çalıştıkları dönemi, hem de ayrı oldukları dönemi biliyorum ancak ben bu sorunuzu izninizle bir profesyonel olarak şöyle cevaplayabilirim: Bizim işimizde gizlilik ve güven esastır. İki başkanımız seçildikleri için, başarılı oldukları için Beşiktaş Başkanı olmuşlardır. Benim alanım Liderlik ve Koçluk alanı olduğu için olması gereken özellikleri yazabilirim.
Başarılı bir spor kulübü başkanının dil ve duygu davranışları su unsurları içermektedir:
Motivasyon ve ilham: Üyeleri ve takımı motive etmek için etkili ve pozitif dil kullanımı
Başarı ve hedef odaklı mesajlarla ortak hedeflere odaklanarak enerjiyi yüksek tutmak. Şeffaflık ve İletişim: Açık ve şeffaf bir iletişim kurarak kulüp içindeki
herkesin bilgilendirilmesi. Sorulan sorulara dürüst cevap verilmesi, karar alma süreçlerine katılımı teşvik eder.
Empati: Futbolcuların, altyapıdaki gençlerimizin, taraftarımızın, üyelerin ve çalışanların duygusal ihtiyaçlarını anlayabilme. Kulübün duygusal banka rezervlerinin doğru yönetilmesi. Kulüp içinde bağlılık, aidiyet, güven ve saygı ortamı, adil ve eşit tutum ve davranış sergileyebilme, örnek olabilme.
Liderlik ve kararlılık: Güçlü bir liderlik sergileyerek kararlılık ve güven aşılamak. Zor durumlarla başa çıkarken sakin ve kararlı tavır sergiler.
İnsan odaklılık: Bireylerin ve takımın potansiyellerinin tamamını etkin hale getirebilmek. Spor kulübüne olan bağlılığınız kurum kültürü oluşturabilmelidir.
Teşvik ve ödüllendirme: Başarılı olan, size hizmet veren insanlara teşekkür ve takdir
Soru: Bu sezon futbol takımımız istenilen sonuçları alamadı. 3 aylık bir süreçte 3 teknik direktör değişikliği yaşandı, yakın zamanda da bir kongre süreciyle yönetim değişecek. Bu aksiyonlardan sona takımın yeniden yükselişe geçmesi için gereken süre nedir?
Üç ay, üç teknik direktör… Futbolda hızlı değişim ve yönetim krizi nasıl toparlanır? Bu tür hızlı teknik direktör ve yönetim krizleri takımın istikrarı ve performansı üzerine olumsuz etkileri, oyuncular arasında karışıklık ve belirsizlik yaratır. Zihinsel performansları ve duyguları negatif yönde etkilenir. Bu da takımın motivasyon ve performansını etkiler. Yeni bir teknik direktörün sistemini benimsemek ve takım ruhu oluşturmak zaman alır. Yönetimdeki belirsizlik takımın odaklanmasını engelleyebilir. Ancak güçlü bir liderlik ve oyuncular arası iletişim güçlendirilirse zamanla toparlamak mümkündür. Bu süreçte tamamen etkin bir liderlik modeli, teknik direktör sistemi ve oyuncular arası iletişim ve uyum ve son olarak bireysel zihinsel performans koçluğu ile bire bir futbolcuların başarı ve motivasyon algısını yeniden güçlendirmek gerekecektir.
Son olarak, 23 yıllık profesyonel iş hayatımda benim fark ettiğim en önemli şey şudur: Lider karakteri, değeri, ilke ve prensipleri ve kişiliği yönettiği kuruma yüzde yüz yansır. Her lider kendi algı, değer, dil ve kararlarına göre yönetir. Kendilerine saygı ve güvenleri olan liderler yönettikleri kurumları da inandıkları değerler üzerinden yönetirler. Bence spor kulüplerinde bütçe ve kurumsal bir sistem kurup liderleri ve görev yapan her bireyi, sorumluluklarını bu yönde yeni bir yapılanma ile yönetmeleri çok değerlidir.
Bütçe ve Kurumsal Sistem bakımından, A takıma gelen her futbolcu takımın ve ülkenin kültür ve uyumuna uygun yetenekler ve kişilikler tercih edilmeli, gelen futbolcunun bir gecede çok hızlı bir süreçte uyumlanması gerektiği için kulüp kendi içerisinde A’dan Z’ye bir departman kurup bütün ihtiyaçlarına profesyonel hizmet verilmelidir. Altyapı ve A takıma geçiş sürelerinde zihinsel performans koçu ve teknik direktörler, uyum ve süreklilik gösteren bir gelişim akademisi ile güçlendirilmeli. U-19 futbolcularının hepsi profesyonel, en azından ihtiyaçlarını karşılayacak bir maaş ödemesi getirilmeli. Kulübün bir sistemi olmalı ve teknik direktörler dahil hizmet veren her birey bu sisteme uymalı. Liderlerin bireysel dil, tutum ve davranışları bütünü etkilediği için bu becerileri ve etkinliği olan liderlere şans verilmeli.