Maçın kaderini iki teknik adam belirledi.. Beşiktaş ligdeki iki karşılaşmayı kaybedince, Galatasaray maçı puandan çok bir prestij mücadelesiydi. Norveçli teknik adam Solskjaer, 4-6-0'la herkesi şaşırtmış olsa da planı çok iyi işledi. Özellikle Morata'lı kadrosuyla Galatasaray orta sahasının yumuşaklığını düşünüp, takım göbeğini kalabalık tuttu. Gedson Fernandes gibi hareketli, savaşçı bir futbolcunun yanında Chamberlain ve Joao Mario ile işin teknik kısmını hallederken en uçta Rafa Silva'yı konumlandırıp orta alan mücadelesini kazandı. Kanatta görevlendirilen Muçi de on numara menşeliydi. Dolayısıyla oyunun kalbinin bu bölge olacağını önceden biliyordu. Galatasaray'ı kanatlara mahkum etti… Ya Okan Buruk.. Adeta akıl tutulması yaşadı. Deplasmanda olmasına rağmen, hızlı hücum yapabilen oyunculara sahip Beşiktaş'a karşı hem Morata'yı hem Osimhen'i aynı anda sahaya sürdü. Morata'nın ritimsiz ve katkısız oyunu sebebiyle Osimhen iki kişilik oynadı… Üstüne bir de takım 10 kişi kalınca Osimhen bu sefer 3 kişilik performans gösterirken çok yoruldu, tükendi gitti.. Paulista da adeta ikizi gibi izledi onu ve adım attırmadı. Sahada hem oyun hem de istek olarak Beşiktaşlı oyuncular rakibine büyük üstünlük kurdu. Futbolcular, sessizliğin hakim olduğu zamanlarda tribünleri de ateşledi. Rakip 10 kişi olsa da tedbiri hiç elden bırakmadılar. 'Hücum pres işte böyle yapılır' dercesine ders verdiler… Bu satrancı Solskjaer kazandı. Özetle Beşiktaş ligdeki kartların tekrar açılmasına neden olacak bir maçı kazandı.. En mutlu takım ise Fenerbahçe oldu.

Sabah/ Murat Özbostan

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR.