Şanlı kartala hiçbir zaman yakıştırmadığım, camianın düşüncelerine tercüman olan taraftar- ların “defol git“ ten beter sinkaflı hakaretlerine uğrayarak kovalanan, kulübe fetret devri yaşatan  müstafi yönetimden bahsetmeyi kendime yakıştıramadığım için, onları dün de ayıplarıyla, Beşiktaşlılara en son derbi maçında yaşananların sebebi  oldukları son başarısızlıklarıyla  Allah’a havale ediyor, ibra etmediğim gibi 50 yıllık geçmiş emeklerimin gururuyla hakkımı helal etmiyorum.

Kongre gününde birçok kongre üyesiyle olan sohbetlerimde edindiğim kanaat sonucu her yaştaki insanların aynı düşünceyi taşıdıklarına şahit oldum.

Genel kanaat Beşiktaşlılık ruhu taşımadıkları, kendilerine çalışmaları, spor kulübü yöneticiliğinden habersiz olup sağın solun, eşin dostun dedikleriyle kötüden öte bir transfer politikası izledikleriydi. Yüzeysel bakışla bir iki örnekle bu hususu açıklamak gerekirse Somaspor’dan 5 milyon TL bedelle transfer edildiği söylenen Emrecan Bulut, Onana, Amertey diye başlayan listeyi sunmak yeterlidir.
 

Bu tarihe kara bir sayfa olarak geçecek yönetimi dünün kötüleri hanesine yazıp mahzene arşivlemek uygun olandır. 

Bugüne dönecek olursak derbi sonucunu yeni görev almış hiçbir kişi veya oluşuma mal edemeyiz. Yoktan var etmeye çalışılmaktadır. Ancak eldeki malzeme budur yani bir halk deyimiyle yönetim ve teknik kadro “Adım Hıdır, elimden gelen budur “ noktasındadır. Üst klasman Avrupa kupalarına katılımın mucizelerin de ötesinde olduğu bilinciyle günlük ve ileriye dönük yapılanmaya kafa yorulmalıdır.

Futbol şubesi, yeni bir devrimsel dönüşüm anlamlı yapılanma içerisindedir. Görevlendirmelerin içerisinde bir tanesine itirazım vardır. Peşin hükümlü olmadan daha önce görev alıp hiçbir katkı sağlamamasına karşılık çalışma arkadaşlarına olan davranışlarıyla da tepki toplayan, işine son verildiğinde sanki çok katkı sağlamış gibi Beşiktaş aleyhine tazminat istemli dava açmakta sakınca görmeyen Emrah Bayraktar’ın sportif direktör danışmanlığına atanmasını uygun bulmadığımı söylüyorum. Bu arkadaşın tanıtım toplantısı  fotoğrafındaki  başkan ve yöneticilerin  saygılı kıyafetleri yanındaki, pantolon üzerine çıkartılmış gömlek giyim tercihini çok özensiz, saygısız buluyorum.

Yarına dönük olarak futbol şubesinin ilk basamağı olan Beşiktaş Kulübü Spor Okullarının öncesi sonrası ve bugününü incelemekte fayda görüyorum. Kuruluşu kulüp bünyesinde iktisadi bir işletme olan futbolun anaokulu anlamlı bu düzen, öğrendiğim kadarıyla Çebi döneminde bir yöneticinin önderliğinde kurulan bir ticari işletmeye devredilmiş. Mali konularda anlaşmazlık çıkmış, sözleşme bozulmuş, bu defa başka bir yedek yönetim kurulu üyesi işletmeyi reklam vermek şartıyla devralmış, yeğenini de işin başına geçirtmiş.
İlgililere soruyorum: Özkaynağın ilk adımı olan burada siyah beyaz Beşiktaş aşkının gönüllere ilk olarak sokulacağı bu düzen ile ilgili bir plan projeniz var mı?

Başına camiamız içerisinde sağlıklar dilediğim, 1978 senesinde rahmetli Gündüz Tekin Onay hocamızın tavsiyesi ile Özkaynak düzenini teslim ettiğimiz Serpil Hamdi Tüzün yetiştiricimizin yanında uzun süreler hizmet veren uluslararası tecrübeye sahip dirayetli, pedegolojik ve sosyolojik tecrübeye sahip, Beşiktaş sevgisini özümlemiş insanımızı hatırlatmak isterim. Kurtuluş Özkaynak’ta ise, anlayış bu olursa verimlilik artar. 15 seneye yakın bu düzenin başında olan, BJK müzesinde görsellerle sabit, idari kurucusu olmamdan dolayı, kulübümüz sevdalısı olarak tavsiyede bulunmayı görev addediyorum.

Çokça soru aldığım; kongre sonuçlarını sandık sandık değerlendireceğim bilgilendirmeyi gelecek yazımda sunacağımı da hatırlatmak isterim. 

Atıf Keçeci / Duhuliye