Dünden bugüne…

Beşiktaş’ta enteresan işler oluyor. dernek başkanı Çebi her uzatılan mikrofona ilginç şeyler söylüyor.

Yetki ve sorumluluğu olmaksızın Futbol A.Ş. nin işlerine müdahale edip futbol takımı ile ilgili her defasında içinden çıkılmaz açıklamalar yapıyor. Hep yazıp söylüyorum konuları takip eden, yatırımcı haklarını koruyan bir SPK olsa anında müdahaleyi gerektiren durumlar yaşanır.

Bu arada Fulya davasının sonuçları ile ilgili daha “önce konunun takipçisi olacağız” diyor şimdilerde ise “o konu ile 2008 de ki ibrasızlık olayı kulübü bağlamaz  mahkeme Vicente del Bosque ve Matteo Ferrari ,nin kulüpten ayrılışları ile ilgili hatalı uygulamalarla kulübü zarara uğrattıkları yönüyle ibra kararını iptal ediyor” demekte, kendi içinde çelişki yaşıyor. Bu konuyu baştan beri ibra etmeyen isimlerden biri olmam sebebiyle de bende dikkatlice takip etmekteyim. Ancak en büyük gayret ve mücadeleyi veren başkan adaylarımızdan Hürser Tekinoktay’dır. Haklı olarak bugünkü yönetimden konunun BJK menfaatleri gereği takip edilmesini istiyor. Ancak dernek başkanı bunun yardım toplama  kampanyası dönemine denk getirilmesini yanlış buluyor ve bu dernek ve divan kurulu üyesi başkan  adayı  üyemizi “ hain”lik yapmakla suçluyor. Öncelikle BJK aidiyeti mensuplarını bu kadar kulüp menfaati sağlayacak konuların takipçilerine böyle ağır ve yakışıksız ithamdan sakınmayı gerektirir. Tabi ki bu  köklü BJK mensupları için geçerli bir husustur. Bu tarz  futbolcu ayrılıklarında ki yanlışlar devam etmektedir.  Del Bosque ‘ ye yardımcıları için istediği 1 milyon $  o tarihte ki hukuktan sorumluların kabadayılıklarına inanmayıp verilseydi iş uzamaz sonunda 8 milyon $ ödemek zorunda kalınmazdı, Ferrari olayında da  benzer bir durum yaşanmış ve kulüp zarara uğratılmıştı. Yanlış  uygulamalar günümüzde de devam ediyor. Yani dünden ders alınıp bugüne yön verilmiyor.

Yarın ibralaşmadan ayrılan Victor Ruiz ,Loris Karius ve muhtemel yeni isimlerle UEFA,lılık olunduğunda akıbet farklı olmaz zira  kurumun anlayış  tarzı sporcuyu korumak esaslıdır. Bu noktada da ilgilileri duyduğumuz kadarıyla  yanlış yönlendiren akıl hocalarının tavsiyeleri olan “ bırakın UEFA lık olalım TC Yasaları nezdinde haklı çıkarız “ telkininde bulunanlar diğerleri gibi FİFA ve UEFA prensiplerini ve uygulamalarını bilmediklerinden yanlış yönlendirme yapmaktadırlar.Kendileri bilir diyelim geleceğe ışık tutacak ve örnek olacak bir konuya geçelim.

FATİH AKSOY – WELINTON
Önce Sergen Yalçın’ın dernek başkanına ters düşen ama  işi bilen bir spor adamının olması gereken düşüncesi üzerinden başlayalım Hoca ne dedi “ BJK için 3.lük başarı değildir. BJK her zaman şampiyonluğa oynayacak takım oluşturmalıdır.Takımı gençleştireceğiz diye özkaynak düzeninden 10 futbolcuyu yukarıya alamayız.  Onun içindir ki bizim 8-10 kaliteli oyuncuya ihtiyacımız var”.

 Sırayla gidersek BJK 3.ncü olunca yöneticilerden birbirlerine tebrik mesajları, yancılardan başarı öyküleri bir yığın BJK nün şanına yakışmayacak küçültücü davranışlar. Yukarıda da bahsettiğim BJK mensubu olmanın bir ağırlığı vardır. Rakip takımlar puan kaybetsin diye totem yapıp tavsiye eden yöneticilere rastladım çok üzüldüm. Hiçbiri bu asırlık çınara seviye aşağılatamazlar. Durum kendilerini mutlu edebilir  ama siyah beyaz aşkı taşıyanları şampiyonluk dışında ki her sonuç mutsuz eder. Tabi ki her sezon şampiyon olunmaz her şey olduğu yerde yaşanır.

Fatih mi Welinton mu tercihinde ben Fatih tarafında olanlardanım. En önemli sebep BJK Özkaynak düzenini 1977 senesinde hayata geçiren ekibin başında 12 sene görev yapmamdır. O günün 16-17 yaşında ki futbolcularının önce BJK ile şampiyonluklar kazanmaları, milli takımlarda görev almaları şimdilerde ise üst düzeyde t.direktörlük yapmalarıdır.
Fatih 22 yaşında 5 sene özkaynak düzeninde eğitim almış sonrasında şampiyonluğu oynayan Sivasspor da bu sezon 23 lig 7 kupa maçında görev almış her iki ayağını kullanabilen defansın her yerinde görev alabilen ve son takımında başarı ile önlibero oynayan ve çabukluğu ile kendini kanıtlayan bir futbolcu. Şu an ederi emsallerine baktığımızda 2 M avro. Welinton baktığımızda tüm bonservis değeri 150 bin avro , 31 yaşında , tek mevki de oynayan ve Fatih’e göre daha ağır  bir oyuncu.ve Fatih + 800 bin avro bonservis toplam mal oluş 3 milyon avro. Hesap bu , sizin tercihinizide merak ederim. 

Dernek başkanı ne diyor “ alt yapının geleceğini M.Ekşi ile kuracağız” öncelikle belirtmek gerekir ki özkaynak  geleceği diye bir tanımlama olmaz , bu düzenin isim anlamı zaten gelecek demektir.

Onun içindir ki bu konuları bu yönetim mensuplarıyla konuşmak abesle işgalde başka bir şey değildir.

Tanrı BJK'yi korusun demekten başka yapabileceğimiz an itibarıyla bir şey bulunmuyor.  

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }