Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler… Fırtınalı günler yaşayan Beşiktaş, Macaristan’da beyaz bayrak çekti.
Ah, ah! Bir golcü düşünün adı İmmobile olsun ve bırakın organize gol atmayı, fırsat niteliğindeki penaltıyı bile gol yapamasın. Buna ne denir?
Yazık oldu; hem de çok yazık!
Sezona Süper Kupa ile başlayan Beşiktaş, bu mu?
UEFA Avrupa Ligi’nde sıçrama yapabileceği dağ gibi bir fırsatı maalesef “odaklanma ve vaz geçmişlik” problemi yüzünden kullanamadı Kartal. Üzüldüm…
Gel de dertlenme!
İyi oyna da kaybet
Soruyorum… Maccabi Tel Aviv karşısında dün gece Beşiktaş ruhuyla oynayan ve siyah beyazlı formanın hakkını vermeye çalışan kaç futbolcu vardı sizce sahada?
Kaleci Mert, Semih biraz da çabukluğuyla Rafa Silva.
Gerisi, “Maç bitse de gitsek” havasında; ağır, isteksiz ve hem rakipten hem de oyundan uzaktı. Yazık!
İnanın utandım, kahroldum! Rashica’yı, Mario’yu, Uduokhai’yi. İmmobile’yi tanıyamadım.
Savunmada Paulista da sakatlanınca topu alan Maccabi Tel Aviv’li oyuncu kaleci Mert’le karşı karşıya kaldı. Kaanichowsky, ardından D. Peretz ve ikinci yarıda Weslley… Rafa Silva’nın golüne bile sevinemedik.
Türkiye Gazetesi/ Hasan Sarıçiçek
Bu nasıl Beşiktaş?
Profesyonellik bu mu, kesinlikle hayır ama niye bu halde koca Beşiktaş takımı?
Durum vahim konu derin!
Fikret Orman Başkan diyor ki; ‘’Bana yaptıklarınızı Hasan Arat’a yapmayın!’’
Eeee. Damdan düşünenin hâlini ancak damdan düşen bilir.