İşte Önder Özen'in açıklamaları:
"Kulübün gündeminin bir anda seçime kayması, mali genel kurula kayması, adayların çıkması, onların basında yer alması kulübün gündemini futbol takımından oraya doğru kaydırır. Şenol Hoca ayrıldı; o da odağı biraz yarışmadan kaydırıp "yeni antrençr kim olacak" noktasına getirdi. Kulübün "kongreye kadar Burak Yılmaz'la devam edeceğiz açıklaması, en azından odaklanmayı sağlayabilir ama Beşiktaş'ın odağının kaydığı çok açık. Tribünle yönetimin kopmuş olması, yeni adayların çıkmış olması, sayın eski başkanın bir televizyon programına çıkıp konuşmuş olması, başkanın seçim kararı, girecek mi girmeyecek mi söylentileri Beşiktaş'ın yarışma odağının kaymasına neden oldu, bunlar olur. Kulüpler böyle dönemlerden geçer, önemli olan bunu kırmadan dökmeden yapabilmek. Herkes Beşiktaş'ın insan kaynakları içerisindedir, herkes Beşiktaş'ın insanıdır, bazı insanlar görevi devretmek zorunda kalabilir, yeni insanlar gelip görevi devralabilirler Bunu barış içinde yapmak kulübe katkı vermek anlamına gelir, bu katkıyı herkes vermeli. Ama her zaman da öyle olmuyor. Bir rakibiniz varsa kongre muhakkak sancılı geçiyor, Beşiktaş bu sancıları çekecek.
Beşiktaş'ta en zor görev Burak Yılmaz'ın... Sakatlıklar var, dönemeyen oyuncular var, fiziksel formu düşük olan oyuncular var, beklentilere cevap verememiş oyuncular var, mutsuz oyuncular var, yarışmada geriye doğru gitmişsiniz, 3 maç üst üste kayıp, yıllardır yok böyle bir durum, doğal olarak en zor işle gencecik bir teknik adam karşı karşıya. Öbür tarafta kongre kulisleri, kulüp siyaseti çok hareketli ama gencecik bir teknik adamı çok sorunlu bir takımla baş başa bıraktınız. Tabi böyle görevlere de talip olunur, onurlu görevlerdir bunlar. Gemiyi karaya yanaştırırsanız çok büyük bir savaş kazanmış olursunuz, Burak Yılmaz da gece gündüz çalışacak, üstesinden gelmeye çalışacak. Ne şans ki Beşiktaş'ın önündeki ilk maç Galatasaray maçı, ve ne şanssızlık ki Beşiktaş'ın önündeki ilk maç çok güçlü bir takıma karşı. Bu çok büyük bir şans da olabilir, Beşiktaş kazanırsa çok net yarışın içine girer. Seçim odağı orada devam eder ama göz ucuyla sahaya da bakar insanlar. Ve çok çekici gelebilir Galatasaray galibiyeti. Beşiktaş tekrar yarışa girerse her şey çıkabilir oradan, ama ne şanssızlık ki rakip Galatasaray. Galibiyet büyük ivme verebileceği gibi, bir derbi mağlubiyeti de takımı iyice dibe götürebilir. Odağı iyice kulüp siyasetine çekebilir. Meslek ömrü uzun olsun, Burak kardeşimizin ilk sınavı çok zorlu. Buradan acayip bir hikaye başlangıcı da olabilir, kırık dökük bir başlangıç da olabilir. Dilerim kendisi için en iyisi olsun ama kolay değil yani bu süreç, en zor durumda olan o. Sayın Hasan Arat'ın yöneticilik deneyimi var, yıllarca yöneticilik yaptı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'ni yönetiyor. Sayın Fikret Orman yıllarca başkanlık yaptı, kulübün içine doğmuş, babası da yönetici, yıllarca kulüpte her kademesinde görevler yapmış, son derece deneyimli. Mevcut sayın başkan yöneticilik yaptı, başkanlık yapıyor. Burak Yılmaz daha çok yeni bir antrenör ama en zor görev onda. Herkes deneyimleriyle hareket etme şansına sahip, bir tek Burak Yılmaz deneyimleriyle hareket etme şansına sahip değil. İçgüdüleriyle hareket etmek durumunda. Kolaylıklar diliyorum Burak Yılmaz'a, en zor iş onun işi."
Duhuliye.com