Futbol

FARUK ECZANESİ

Bu yazı van Bronckhorst, hakem ve VAR üçlüsüne ithafen yazılmıştır.

Hani, bir mahallede esnafa (kuruyemişçi) adres sorsanız;

  • Faruk Eczanesi nerede?
  • Faruk Eczanesi, Faruk Eczanesi….

Dayıcım çok basit “bilmiyorum”…

Mümkün değil ilk etapda soruyu yavaşlatarak, arama motoru yaparlar “şıklar ne?” sen elinde kağıt parçası bilmiyorsan yorgancıya soracaksın yok o olayı uzatır “Faruk Kıraathanesi olabilir mi?”

Van Bronckshorst ligin 11. Haftasını geride bıraktığımız zaman diliminde hala takım kadrosu ve oyuncuların mevkiileri üzerinde denemelerini, mıncıklamalarını sürdürmektedir. Birisi van Bronckhorst’a söylesin takımı mıncıklamaktan mındar etti. Teknik direktör tam takım kadrosunu buldu, her şey tıkırında işliyor, saha sonucu geliyor, takım oyunuyla zevk veriyor, oyuncular oynadıklarından zevk alıyor diyoruz van Bronckhorst öyle akıl almaz işler yapıyor ki hadi buyur.

Başakşehir maçı da bunlardan birisi, son beş dakikada Salih’i oyuna almanın ne anlamı var? Salih Kriptonlu da bizim mi haberimiz yok. Son 20 dakikayı forvetsiz oynatmanın anlamı ndedir peki? Beşiktaş’ın kadrosunda, Beşiktaş’ın parasını verdiği futbolcular var ve bunların hepsi mi kötü? Ne yapıyor bu futbolcular;

  1. Antremanlara gelmiyorlar
  2. Antremanlarda çalışmıyorlar…

Yapılan transferlere rağmen, alınan farklı GS galibiyetine rağmen bu takımın kanat, bek, stoper konularında eksiklerinden bahsetmekten, bahsettikçe adeta “Beşiktaş haini” ilan edilmekten bıktık.

Hadi diyelim teknik direktörün şirazesi kaydı bir şeyleri yerine oturtamıyor peki Feyyaz Uçar ve Samet Aybaba ikilisi ne yapar? Onlar bizden daha iyi bu işleri bildikleri için orada değiller mi? Onlara engel olan bir şey mi var? Bak yine Kasım ayı içindeyiz ve yelkenler suya indi yazık günah değil mi?

Hakem ve VAR’a gelince böyle başa, böyle tarak misali her şey….

Saçlar dökülmüş, kelleşmiş bir Türk futbolunu “şimşir tarak” ile güzelleştirmeye çalışıyoruz.

Medyası, futbolun her alanındaki yönetimleri ve olayları sadece seyreden gereksiz bir doyum hisseden seyircisiyle bize tarif edilen “Faruk Kıraathanesine” yani “bilinmeze” doğru gidiyoruz.

Beşiktaş neden doğruyu bulamıyor? Bu kadar yapılan yanlışlar inatla devam ediyor? Ne olacak Beşiktaş’ın hali? Yazık değil mi…

Mehmet Eyüp Yardımcı

duhuliye.com

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }