Son 35 yılın en iyi takımını kurduk dediklerinde Beşiktaş lig sıralamasında 9. sıradaydı. Kulübün 10 sene evvelinden bihaber insanların, geçmişte İnönü Stadı'nın yolunu bilmeyip Avni Aker’de bayrak sallayanların bu konulara girmesi büyük talihsizliktir. Başkanlık koltuğunda oturdukları kulübün adını bile yanlış telaffuz edenlerin bu camiada bulunmaları çok acıdır. Geçmişi karalayarak, kongrelerde kendilerine yalakalık yapmayanların üzerine erkek beslemelerini salarak sindirmeye kalkıp, tribün desteği sağlamak için “Askıda bilet" uygulaması ile yancılarını maçlara bedava sokanlar yeniden koltuk isteyemezler. Çuvalla para verip kendilerinin de görev yaptığı dönemlere ait mali ve idari denetim sonucu geçmiş yönetimlerin yanlışlarını tespit çalışmaları sonucu gerekenleri hukuki takibe aldıklarını söylemelerinin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen halen bir bilgi akışı sağlanmadı.
Oysa camia mensuplarınca birçok konuda yönetime ve Denetim Kurulu'na tarafımdan da defalarca bildirilmiş kulübü zarara sokan hususlar ile ilgili hiçbir gelişme yaşanmadı.
Oysa stat inşaatı ile ilgili imalat ve malzeme alımları, gecikmiş ödemelere karşılık ödenen hayali danışmanlık bedelleri, yöneticilerin sporcu ve teknik kadroya verilen başarı priminden faydalanmaları gibi birçok konuda KPMG raporunun ne dediğini bilmek camia mensuplarının hakkıdır. Bu bilgileri bir dönem saklayabilirsiniz ama ilelebet gizleyemezsiniz. Beşiktaş'ın dönemsel yönetim koltuklarında oturmak kulübün sahibi olmak anlamı taşımaz bunu beyinlerinize işleyiniz. Şahsımla ilgili de bir yığın şerefsizce atılan iftiralar üzerine 3 defa araştırma yaptırdınız, sonucunda tarafıma kulübün delikli kuruşunun geçmediğini aksine şimdilerde yandaşlarınızın her ay ceplerine koyduğunuz Futbol A.Ş. Bağımsız üyeliği karşılığı 5 bin TL'nin görev yaptığım dönemde bu maaşları dernek muhasebesine bağış olarak yatırdığımızı gördüğünüzde acaba yüzünüz kızardı mı? Aynı kişileri şimdi bu kurullarda başkan ve üye olarak seçtirmek için tezgahlar hazırlıyorsunuz. Yandaşlarınızı Futbol A.Ş. yönetiminden istifa ettirip isteklerinizi yerine getireceğini düşündüğünüzden Disiplin Kurulu'nda aday yapıyorsunuz. Döneminiz içerisinde şahsımı 3 defa ihraç istemiyle disipline gönderdiniz ve baskılarınıza kulak asmayan tertemiz sicile sahip üyelerin hukukçu kimlikleri vicdani kararları sonucu gereken cevabı aldınız. İnşallah bu durumlar yeni seçilecek kurullara örnek olur. 3 dönemdir Denetleme Kurulu olarak görev yapmak üzere seçilen heyetin devasa kapanması mümkün olmayan borçlanma döneminde yanlışlara göz yumup manevi anlamda kulübe ihanet eden adamları tekrar seçtirmeye çalışmakla bu kötülüğe ortak oluyorsunuz. Geçmiş dönem ibra ve bütçe aşımı nedeniyle açılan davalarda alınan mahkeme kararları bu Denetim Kurulu'nun gerekeni yapmadığını, ihmalini ortaya koymuştur. “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma" TCK 257 madde hükümleri kapsamındadır ve mutlaka çalıştırılmalı ve de çalıştırılacaktır.
Üstten başlarsak, mevcut orijin Beşiktaşlı olmayan kulüp başkanı Ağustos ayındaki 800 milyonluk ödemeler ve banka yapılandırmalarının devam edecek taahhütlerinin sıraya girecek olması en çok da yeni spor yasası ile kulüp yöneticilerinin mevzuat dışı borçlandırılmalarda müteselsilen sorumlu tutulacağı hükmü daha önce Futbol A.Ş. de bu sebeple görev almayan başkanın yeni arayışlar içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Ancak öyle yağma yok , 2019 sonlarında “Güçlü Başkan“ sloganlarıyla 2.4 milyar borçla aldığınız kulübün borcunun dönemizde 4.6 milyar borç yüküyle bırakıp TFF Başkanlığı'na sıçrama çalışmanız asır üstü maziye sahip siyah beyazlı camiada hoşgörü ile karşılanmaz ve muhatapları hukuki takibe alınır. Onun içindir ki "Beşiktaşlı uyan artık" demek zamanının geldiğini söylüyoruz.
Önümüzdeki süreçte kulüp başkanlığına ve kurullara talip olan isimleri sizlere kulüp aidiyetleri yönüyle tanıtmaya çalışacağım.