Ben 45 senelik Üsküdar Bağlarbaşı'lıyım...
Çocukluğumuz Kısıklı, Libadiye, Beylerbeyi, Çengelköy, Ümraniye'de geçti...
Deselerdi ki bana o zamanlar Beşiktaş, Ümraniye'de Ümraniye ile Süper Lig maçı yapacak, inanmazdım....
Amca için baba yarısı derler ya,
Ümraniye'de bizim için öyleydi.
Çok Beşiktaşlı vardı, hala da öyle...
Nostalji kokusu salarak giriş yapayım dedim maça
Rast gele....
İlk 10 dakikayı bitirdiğimizde dikkatimizi çeken Colley'in kendi yarı sahamızda topu ayaklarına dolaştırması, bir de Redmond'un boş yarı sahada topu
Aboubakar'a atamamasıydı...
Ghezzal ve Maxim'in kesik yemesi,
Onur'un dinlendirilmesi nasıl gözüküyor bilmiyorum ama son maç performanslarına göre mantıklı...
Onur'un ki Rosier'i de hazır tutma amaçlı...
Mantık doğru, oyna devam...
20 dakika bittiğinde topa sahip değildik
Orta sahayı alamamıştık, koordine olamıyorduk.
Ve bu Trabzon maçında da böyleydi ve canımız sıkılıyordu...
Hareket bereket, sebep sonuç ilişkisiyle yürümeliydik ki,
Cenk-Aboubakar-Redmond fantezisi skor yaptı.
Cenk'in topun dibine girişi,
Abou'nun feyki, Redmond'un halı saha golü atması...Misss... 0-1...
İkinci yarıda da ortadaki tablo, orta sahada top tutamamamız, oyunu yönlendirememizdi.
Şöyle topu al, kaldır kafanı sağdan soldan depara kalkanın önüne bırak, olmadı bir daha dene son çizgiye in, şut çek.... Yok abi...
İki heyecanlanalım, ı-ıh...
Kazanmak istiyoruz, iyi niyet var o kadar...
Hayır bir de adamlar etkisiz gözüktüğü anlarda öyle pis geliyorlar ki ikinciyi bulmamız zaruri hale geliyor.
60'tan sonra baya bi'gelmeye başladık
Ümraniye orta sahası düştü, biz toplamaya başladık...
Cenk'in karşı karşıyası, Salih'in ağır davranması, Aboubakar'ın altı pasta dönememesi, kızıyorduk açıkçası...
Lakin Abou öyle bir gol attı ki hepimizin gazını aldı...
Tespih tanelerini ipe dizer gibi, bir kayakçının slalomu gibi....
Bir dolu adam geçti, kalecinin soluna uzak köşeye bırakıverdi...0-2...
80'den sonra zaptedilmiş kalelerin hakimiydik...
G.Saray maçını beklemeye başlamıştık bile...
Hayırlısı...
Alen MARKARYAN / Akşam