Beşiktaş’ın Ajax ile oynadığı UEFA Avrupa Ligi maçını çok iyi analiz eden Kayserispor, Ajax’ınkine benzer bir ön alan baskısı ile maça başlayınca siyah- beyazlılar yine çıkmakta ve oyun kurmakta zorlandılar.
Beşiktaşlı futbolcular ilerleyen dakikalarda net pozisyonlar bulsalar da tatmin edici bir oyun ortaya koyamadılar. Ayrıca tempoları da çok düşüktü. Solda Ernest Muçi çok etkisiz kaldı. Arkasındaki Emirhan ile ilk defa birlikte oynamaları da başka bir handikap oluşturdu. Sağda ise bu maçta bek pozisyonunda oynamak zorunda kalan Rashica, adeta tek kaldı. Çünkü kâğıt üzerinde onun önünde gözüken Joao Mario, sürekli ortaya geldi.
Emirhan, defansta çok kritik müdahaleler yaptı. Ancak hücum katkısı sağlayamadı. Bu nedenle Giovanni van Bronckhorst’un ikinci yarıya Emirhan ve Ernest Muçi’nin yerine Zaynutdinov ve Semih Kılıçsoy ile başlamasını ve sol kanadı yenilemesini beklerdim. Ancak o aynı on bir ile maça başladı.
Fakat Beşiktaş’ta değişen başka bir şey vardı. Siyah- beyazlılar, ilk yarının aksine etkili bir ön alan baskısıyla başladılar ikinci yarıya. Bu da biraz daha tempo kazanmalarını sağladı.
Lakin her şeyi değiştiren bir oyuncunun inadı ve isyanı oldu. İlk yarıda Beşiktaş’ın tartışmasız bir şekilde en iyisi olan Gedson Fernandes, ikinci yarıda da oyuna ve skora isyan etti.
İnatla bir şeyler yapmaya çalıştı ve sonunda da başardı. Israrla, inatla yaptığı ön alan baskısı sonucu kaptığı topla kazandırdığı gol, maçın seyrini bütünüyle değiştirdi. Bu golden sonra Kayserispor’un gardı tamamen düştü. Beşiktaş ise daha güvenli bir şekilde, çözülen rakibinin üzerine gitti ve iki gol daha bularak ilk yarısında hatta daha doğru bir ifade ile 56 dakika zorlandığı karşılaşmadan 3-0 gibi farklı bir skorla ayrılmayı başardı.
Ortaya büyük bir karakter koyarak maçın gidişatını değiştiren Gedson Fernandes, her türlü övgüyü hak ediyor. Bunun dışında yine iyi bir maç çıkartan ve iki gole imza atan Immobile’yi de unutmamak lazım. Penaltıdaki vuruşu ile üçüncü goldeki kafa vuruşu gerçekten çok güzeldi. Semih Kılıçsoy, 66’da oyuna dahil olduktan sonra Ernest Muçi’ye göre daha etkili bir performans sergiledi. Belki beklenilenin altında kaldı ama şüphesiz bir şekilde Muçi’ye göre daha fazla tehdit oluşturdu. Sürekli ortaya gelen Joao Mario iyi değildi.
Fazla top kaybı yaptı. Rashica ise maça damga vuran diğer bir isim oldu. Yalnız kaldığı sağ kanadı çok etkili kullandı. Nitekim üçüncü golde Immobile’ye harika bir orta yaptı. İkinci gole neden olan penaltı pozisyonunda da o vardı. Rashica, Beşiktaş için çok büyük bir kazanç.
Kayserispor, etkili bir oyun başlangıcı yaptı ve kısıtlı kadrosuyla çok iyi mücadele etti. Ancak Gedson Fernandes’in 56. dakikadaki golünden sonra çözüldüler. Kadro yapıları düşünülünce, Beşiktaş gibi bir rakip karşısında da bunu doğal karşılamak lazım.
Beşiktaş, iyi bir kadroya sahip ve sezona da çok iyi başladılar. Ancak Giovanni van Bronckhorst’un yaptığı garip tercihler, Ajax karşısında farklı mağlubiyete neden oldu. Dilerim perşembe akşamı Eintracht Frankfurt karşısında da benzer tercihler yapmaz ve siyah- beyazlılar sahadan galibiyetle ayrılırlar.
Atilla Karaoğlan’ın geçen haftaki Fenerbahçe- Galatasaray derbisinde verdiği hatalı penaltı kararına ve kötü yönetimine rağmen bu hafta da büyük olarak adlandırılan bir takımın maçına atanması şaşırtıcı. Ancak artık böyle şeylere şaşırmıyoruz tabii. Beklendiği gibi geçen haftaki kötü performansını devam ettirdi Atilla Karaoğlan. Hatta daha da arttırdı. Evet, şaşırmıyoruz. En büyük problem de bu!
Milliyet/ Tolga Ersarı