Beşiktaş, Başakşehir maçında kasım çıkmadan havlu atmış gibi oynadı. Temposuz ve rakibe baskısız oyun, siyah-beyazlı takımın neredeyse karakteri olmuş. Başakşehir gördüğüm kadarıyla taktik icabı topu genelde rakibine bırakınca yan pas yapmaktan yoruldu. Topa sahip olma istatistiğine bakıp Beşiktaş'ın rakibi zorladığını, yorduğunu düşünen yanılır. Takım şampiyonluğa oynayan bir kimliğin çok ötesinde rutine başlamış gibi sıradandı.
8 gollü İmmobile sakat, 3 asistle Rashica yedek olunca Beşiktaş bütün umutlarını Rafa Silva'nın şapkadan tavşan çıkarmasına bağlamış. Karşılıklı cılız ataklar, sonuç alınamayan karşılıklı uzaktan şutlar da bu görüntüyü bozacak nitelikte değildi. Başakşehir adına Serdar, Beşiktaş adına ikinci yarı giren Rashica biraz oyuna dinamizm katsa da beraberliği bozacak seviyede değildi.
Cumartesi, Yusuf Ziya Öniş Stadı'nda Sarıyer-Batman Petrolspor maçını izledim. 2. Lig'de Sarıyer, Batman'ı farklı yenerken ilk 45 dakika ev sahibinin hırsına ve önde baskısına hayran kaldım. 2. Lig'de gol kralı Kemal Fırtına'yı izlemek ve arkadaşlarının hırsını görmek dün izlediğim Süper Lig mücadelesinden daha kaliteli ve zevkliydi. Şampiyonluk yarışı iddiasındaki Beşiktaş'ın hırstan ve kaliteden yoksun görüntülerini anlamıyorum. Sormak lazım! Beşiktaş ligden vazgeçti, havlu attı da bizim mi haberimiz yok? Yönetim bu kötü gidişe neden sessiz. Son üç lig maçında kaybedilen puanlar ortada. Bu kabullenişlik hayra alamet değil. Bizden söylemesi!
Sabah/ Fatih Doğan