Gazeteci Hayri Cem, Cenk Tosun'un Beşiktaş'a vedasının ardından yazdığı yazısında Cenk'in Beşiktaş efsaneleri arasında anılma ihtimalini yok ettiğini anlattı.
"GÜLE GÜLE TOSUN PAŞA…
Bu yazı, yürekten Beşiktaşlı olup, Beşiktaş efsanesi olma şansını kaçıranlarla ilgilidir. Bu konuda pek çok örnek olmasına rağmen, ben çok popüler olanları bu yazıya dahil ettim. Yazının amacı, nedenleri incelemek, yargılamak değil sadece varılan sonucu ortaya koymaktır.
***
Şenol Birol, 1959 yılında, Sarıyer’de attığı gollerle çok meşhur olmuştu. Galatasaray ve Fenerbahçe peşinde idi. Ama Şenol Beşiktaş’ı tercih etti.
Beşiktaş forvet hattında oynayan Birol Peker’le büyük bir uyum yakaladı ve attıkları gollerle taraftarın gönlünde taht kurdular; ‘Şenol-Birol-Golll’ tezahüratı böyle doğdu…
1962-63 sezonunda Şenol ve Birol birlikte Fenerbahçe’ye transfer oldular. Şenol, üç yıl sonra tekrar Beşiktaş’a döndü. Birol ise futbolu Fenerbahçe’de bıraktı.
O dönemin efsaneleri konuşulurken, Şeref Bey, Baba Hakkı, Süleyman Seba, Necmi Mutlu, Güven Önüt gibi isimleri gururla telaffuz ediliyoruz. Şenol’u, Birol’u değil…
***
Adlarına şarkılar yazılan Metin-Ali-Feyyaz üçlüsünden, Feyyaz Uçar 1994 yılında Fenerbahçe’ye transfer oldu.
Her ne kadar gidişinde bir yöneticinin yüksek egosunun payı olsa da Süleyman Seba gibi bir başkan bu gidişe müdahale etmediyse biraz oturup, düşünmek lazım.
Feyyaz Uçar, şimdi Beşiktaş Yönetim Kurulu üyesi olarak, Beşiktaş’a hizmet veriyor!
TV programlarında yaptığı yorumları pek çok Beşiktaşlı tarafından beğenilmeyen Metin Tekin ise, ‘Beşiktaş’ın rakiplerine gitmem’ diyerek Vanspor’a kiralık olarak gitmiş, bir sezon sonrasında futbolu Beşiktaş forması ile bitirmişti.
***.
Sergen Yalçın, kariyerinin zirvesindeyken, 1997 yılında Beşiktaş’tan İstanbulspor’a sonra da Siirt Jetpa, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon derken 2002 yılında tekrar yuvasına döndü. Hem futbolcu olarak hem de teknik direktör olarak Beşiktaş’ta şampiyonluk kupaları kaldırdı.
Camianın tamamının Sergen’i, Beşiktaş efsaneleri içinde saydığını söyleyebilir miyiz?
***
Tümer Metin ve İlhan, 2001 yılında birlikte Samsunspor’dan Beşiktaş’a geldiler.
Tümer 2006 yılında Fenerbahçe’ye gitti. Beşiktaş taraftarından birçok kez özür dilemesine rağmen affedilmedi.
İlhan ise, en popüler döneminde, Fenerbahçe ya da Galatasaray yerine Japonya’ya gitti; taraftarın gözünde İlhan Mansız da bir efsanedir.
***
Burak Yılmaz 2006 yılında Antalyaspor’dan Beşiktaş’a geldi, 2008 yılında Manisaspor’a gitti. Sonra Fenerbahçe, Trabzonspor, Galatasaray’da top oynadı.
Bu yıllarda Beşiktaş taraftarı Burak Yılmaz’ı, ‘Emek hırsızı’ olarak nitelendiriyor ve nefret ediyordu. Ancak Burak da 2019 yılında Beşiktaş’a döndü ve bir kısım taraftar kendisini, ‘Kral Burak’ olarak karşıladı. Hatta kısa bir dönem teknik direktörlük de yaptı.
Burak Yılmaz’ı Beşiktaş efsaneleri arasında sayabilecek kaç taraftar vardır acaba?
***
Gelelim Tosun Paşa’ya…
Cenk’in Gaziantep’ten Beşiktaş’a gelişini hatırlayın; o dönemde de hem Galatasaray hem de Fenerbahçe peşinde idi. O ise, takımına rest çekip, pek çok fedakârlıklar yaparak Beşiktaş’a geldi.
Çok büyük emekler verdi ve taraftar da ona ‘Beşiktaş’ın çocuğu’ unvanını verdi. Hiçbir transfer döneminde zorluk çıkarmadan sözleşmeye imza attı.
2018 yılında Everton’a transfer oldu ve kulübe büyük paralar kazandırdı. İngiltere’de istediği başarıyı yakalayamayınca 2021’de tekrar Beşiktaş’a döndü ancak beklenilen performansı gösteremedi.
***
Cenk Tosun’un gidişinde hem herkes haklı hem de haksız.
Nasıl mı?
Kulüp haklı, çünkü İmmobile, Abubakar, Muleka, Semih ve Mustafa Hekimoğlu ile sözleşmesi var. Beşinci santrafor Cenk’in ise sözleşmesi dolmuş. Kadro planlaması açısından kulüp futbolcu elemek zorunda. Bu durumda en makul olanı sözleşmesi bitmiş olan Cenk’i yollamak.
Yanlış olan ise, Kulübün Cenk’i yollarken büründüğü sessizlik…
Beşiktaş yöneticileri, Cenk ile birlikte bir basın toplantısı yapıp, ayrılma nedenlerini açıkça anlatıp, Cenk’e geçmiş hizmetleri için teşekkür etmeleri çok daha doğru bir tavır olurdu. Beşiktaş yönetiminin sessizliği büyük yanlış anlaşılmalara neden oldu. Bu durum, Cenk Tosun’un para yüzünden Beşiktaş’tan ayrıldığı algısını yarattı.
Cenk Tosun’un yanlışı ise, kendisine pek çok kulüp bulma ihtimali varken Fenerbahçe’yi tercih etmesi. Bu transferin bu kadar hızlı gelişmesi, Cenk ve Fenerbahçe’nin bir süredir görüştüğü izlenimini de yaratıyor. Mourinho’nun bir gecede Cenk ile ilgili karar vereceğini düşünmüyorum.
Cenk’in kararına da saygı duymak gerekir. Boşta kalmış bir futbolcu olarak kendisi için en uygun gördüğü yeri seçmiş olmak Cenk’in kişisel tercihidir. Ama bu tercih kısa süreli fayda sağlayacak olsa da uzun dönemde Cenk’e çok büyük bir kariyeri kaybettirmiştir. Cenk bu kararı ile ömür boyu,” Beşiktaş’ın efsanesi Cenk” olma imkanını yitirmiştir.
Kendisini her zaman, iyi bir Beşiktaşlı olarak sevgi ve saygı ile anacağım. Ama benim gönlümde Beşiktaş efsaneleri içinde hiçbir zaman yer almayacak. "