Ajax-Beşiktaş maçının hakemi John Brooks, İngilizlerin Antony Taylor ve Michael Oliver'dan sonra yetiştirdiği 34 yaşında, umut bağladıkları üç numaralı hakemi. Aşırı rahat, özgüvenli ve sakin. Maçta da hakemi zorlayacak herhangi bir pozisyon da olmadı. O da oyunu saldı. İkili mücadeleleri oynatarak oyuna tempo kazandırdı. Basit temaslarda faul bekleyen oyunculara dönüp bakmadı bile. Kontrolsüz hareketlerde gösterdiği kartlar, önce avantaja bırakıp sonra dönüp gösterdiği kartlar, örnek yorumlar ve başarılı uygulamalardı. Oyuncularla iyi iletişim kurdu. Eleştirebileceğimiz tek yer Paulista'ya yaptığı elin yüze geldiği pozisyonda Brobbey'e çıkarmadığı sarı karttı. Eh! Bu kadar kusur kadı kızında bile olur. Fenerbahçe-US Gilloise maçında ise Fransa'nın son yıllarda yetiştirdiği önemli hakemlerden 41 yaşındaki Benoit Bastien; temaslı futbola izin verince kora kor bir mücadele seyrettik. Özgüvenli ve soğukkanlı bir hakem. Saygı ve disiplinini bozabilecek davranışlara karşı son derece duyarlı.
Maçın hemen başında Mourinho teknik alandan öne çıkınca hakemden sözlü uyarı aldı. Becao hakeme sözlü itirazda bulununca sarı gördü. Mert Müldür'e çıkan sarı karttan iki dakika sonra Amrabat'a aynı kontrolsüz hareketi yapan Rasmussen'e sarı çıkarmaması adaleti zedeledi. Maçın önemli kararı 73'te geldi. En-Nesyri topla ceza alanı ön çizgisinden içeriye doğru ilerlerken Mc Allister tarafından ceza alanı dışında düşürüldü. Machida yandaydı ancak kademede değildi, dolayısıyla pozisyon bariz gol şansı ve Mc Allister'e çıkan kırmızı kart doğru karar. Diğer önemli bir karar 89'da rakip lehine verilen penaltıydı. Önceden sarısı olan Osayi'nin, Niang'a yapmış olduğu kontrolsüz hareketi dolayısıyla verilen penaltı ve ikinci sarı karttan ihraç kararı doğruydu. Başarılı bir performans sergileyen Bastien'in gösterdiği diğer sarı kartlar da doğruydu...
Fotomaç/ Mustafa Çulcu