Kahramanını arayan bir maç izledik. Beşiktaş, Malmö karşısında golü kovalayan, maçı sahiplenen ev sahibi gibi oynadı. Ancak topu kullandığı her alanda üç pas, bir dripling yapmadan, ya da bir duran top kazanamadan baskılı oynayan rakibine teslim oluyordu. Öte yandan kanatlarda ve ortadan yakaladığı fırsatlarda gereksiz yan paslarla fırsat harcamaktan da geri durmadı Beşiktaşlılar.
Malmö geçmişte Beşiktaş’ı çok üzmüş, geriye düştüğü maçta beraberliği kurtarıp turu alarak gitmişti. Elbette o kuşaklar çekildi sahalardan fakat 50’li yaşlarını sürenlerin anılarında tüm ayrıntılarıyla dile getirilen gerçeklerle gençlere aktarılır bunlar. Dün gece o takımlardan bu kaza maçlarını bilen öğrenen var mıydı, bilmiyorum. Bilseler, ya da öğrenmiş olsalar bir tür rövanş duygusuyla daha iyi oynayabilirlerdi.
Bronckhorst sakatlıktan dönen Paulista’yı sahaya sürmekte isabet etmişti.. İyi bir maç çıkardı Udokhai ile birlikte. Ancak merkezde Ndour ile Gedson böyle bir maça layık oyun çıkaramadılar. Daha yaratıcı, daha kurucu, daha atak olabilirlerdi.
Immobile’nin sakatlığında yeniden santrfor görevine atanan (!) Semih de ayağına atılan topları alamadı, aldıklarını da şutlama fırsatı bulamadan kaybetti. Ancak kaybettiği her topun peşine düşerek, bir defasında da düştüğü yerden kalkıp rakibinin ayağındaki topu sökerek mücadelesini sürdürdü. Bu emek ikinci yarıda karşılıksız kalmadı… 84’te Malmö kalesinin köşesine adeta çakarak attığı gol çok şıktı.
Rafa Silva, bilinen çabukluğu ve ustalığını oyuna tam yansıtamadı. 58’de Joao Mario ile birlikte çok güzel bir pozisyona girip hızla Malmö yarı alanına daldılar ama golü atamadılar.
Ernst Muçi, hiç de gol vadetmeyen, akıcı ve çabuk futbol da oynamayan bir oyuncu… Şutsuz ve etkisiz oyununda yine de gollük fırsatlar yakalıyor. Dün de sağ kanattaki durağan oyununa rağmen yarıda 76’da attığı gol, ligde başlayan serisinin üçüncüsüydü. Elbette çok değerli bir vuruştu o.
Malmö dayanıklı, sert ve çabuk bir ekip. Beşiktaş’ı zaman zaman çok zorladılar. 90+3’te Rieks’in attığı golle karakterlerini yansıttılar.
Malmö galibiyeti çok önemli. Siyah-beyazlılar böylece Ajax ve Frankfurt yenilgilerini unutabilir, ilk 24’e kalmak için daha iyi hazırlıklar yapabilirler. Bu galibiyetin bir önemi de peş peşe gelen lig yenilgilerini unutmak olmalı. Bronckhorst ve futbolcuları kıymetini bilsin.
Milliyet/ Atilla Gökçe