Yaptığımız Seçimli Olağanüstü Kongrenin öncesi, günü yaşananlar ve sonrasında ne olması gerektiği hususlarını anlatım için 1966 yılı yapımı Western filmin jeneriğinden esinlenerek kullanılmıştır.
Beşiktaş yeni yıla yeni bir başkan ve yönetimiyle girdi. Her ikisinin de dünyamıza, ülkemize, Beşiktaş’ımıza hayırlar ve başarılar getirmesini dilerim.
İyilerden başlayacak olursak; Hasan Arat yönetiminden kurtulmayı birinci sıraya alabiliriz. Bu olay kendi içerisinde de çirkinlikler taşıyan biçimde gelişmiştir. Yönetim içerisinde “kalkışma hareketi” düzenleyen pusucular Hasan Arat’ı kaçırtıp gizli emellerine kavuşma planı içerisinde maalesef iyi düşünce taşıdığına inanmak istediğim Hüseyin Yücel’i de kandırmışlardır.
Engebeli zor bir yola çıkma kararı veren Serdar Adalı “İyiyi” bir iş yapmış Beşiktaş’ı yönetimi ile birlikte sahiplenmiştir.
Kulübün mali açıdan düştüğü durum ise tam anlamı ile “Kötüyü” temsil etmektedir. Mevcut borç, kısa ve uzun vadede bekleyen ödemeler can sıkıcı hatta moral bozucudur. Gelecek gelirlerinde kullanılmış olması mutlaka tedirginlik yaratmaktadır. Bu nedenle de yeni başkan temkinli konuşmalar yapmakta bu dar boğazdan geçilirken kulübün bekası gereği sabırlı ve yardımcı olunmasını istemektedir.
Yapılan yanlış ve şaibeli transferlerin kulübü getirdiği nokta önümüzde taze bir örnekken benzer işlerin yapılmaması, durumun daha da kötüleşmemesi için tüm camia fedakârlık yapmalıdır.
Yaşanan çirkinlikleri sıralamakta sıkıntı yaşamaktayım. Şahsım olarak her iki başkan adayının destekçilerinin salondaki sloganları, çirkin ve kötü sözler kullanmamaya özen gösterdikleri için kutluyorum.
Kongrelere “Buradayım” imajı vermek isteyen Ahmet Nur Çebi’nin gene koruma ordusuyla gelişi antipatik, çirkin olmakta, kendisine faydadan çok zarar getirmektedir.
En yakışmayan 50 yıllık kongre üyesi olarak yaşamadığım ve bir daha olmamasını istediğim Beşiktaşlı geçinen bir familya mensuplarının etraflarındaki yancıları ile birlikte sebep oldukları olaylar yüz kızartıcı olmanın ötesinde çirkinler taşımıştır. Bir seçim yapılmıştır, savaş kaybedilmiş veya kazanılmamıştır. 18 yaşındaki bir genci platform üzerinde binlerce kişinin önünde çocuğunuzda olsa tokatlayamazsınız. Bu önce bilinçli ailelerin örf ve adetlerine aykırıdır. Seçilmiş 2.başkan olacağı açıklanmış yeni yöneticiye “O elini alırım ...” sözlerini sarf etmek hem yakışıksız hem de çok çirkin kaçmıştır. Bu hırs koltuktan düşmenin sonucu olarak değerlendirilemez. Mutlaka altında yatan düşünce ve beklentinin aydınlatılması, her yönüyle araştırılması gerekir.
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..
Hüseyin Yücel futbol işlerini bu kişilere vereceğini açıklamıştı, ne felaket atlatmışız, çok şükür hem kazanamadılar hem de Beşiktaş tarihine kara bir sayfa olarak eklendiler. Yeni yönetimin ve Denetim Kurulu’nun ilk işlerinden biri bu hususları gündemlerine alarak incelemeleri zorunludur.
Yaşanan çirkinlikler üyelerin en önemlisi Kongre Başkanlık Divanı ve Dernek Divan Kurulu’nun huzurunda gerçekleşmiştir. Kongre tutanaklarında bu gelişmeler mutlaka kayıt altına alınmıştır. Sorumlular süratle gereğinin yapılması için resen Disiplin kuruluna sevk edilmeli tüzük hükümleri gereği verilecek cezalar ilerisi için caydırıcı olmalıdır. Kongre divan Başkanının “6222 uygulanır” ikazı Kulüp Tüzüğü hükümleri netken ne kadar yerinde olmuştur. Geçmişi denetleme sözü veren Serdar Adalı’nın başta önceki dönem transferler olan tüm şaibeli işlerin gün ışığına çıkması için gereken yaptırımlarının aynı düşünceyi taşıyan Beşiktaşlılar adına takipçisi olacağımızın bilinmesini isterim.
Atıf Keçeci
duhuliye.com/ özel haber
