Bülent Bilirgen'in yazısı şu şekilde:
Milli arada Beşiktaş futbolundan uzak kalacağız derken Pazargünü kadın futbolunda derbi heyecanına düştük.. Türksporunun öncüsü olarak çok öncelerde kadın basketbol (1980’ler) sonra tekerlekli basketbolda yaptığımız gibi kadınfutbolunda da ilklere imza atmış bir camianın ferdi olarakbunlarla gurur duyuyorum. (Handball da ötekiler yok diyeyazmadım).. Kadın futbolunda en son şampiyonluk 2020-21 sezonunda erkeklerin 2 kupasının yanında gelmiştihatırlarsanız. Sağolsun o dönemin sayın başkanı erkektakımına yaptığı gibi kadın takımının da ivmesini kaybettirmişti. Hatta ‘’söylüyorum kadın takımına biraz az golatın herkese 5-10 tane atıyorlar’’ şeklinde tam bir Beşiktaş zıttı esprisi ile de tüy dikmişti. Sonrasında gelen başarısızlıklar benim gibi bir çok kişinin de ilgisini azaltmış takibi uzaktana çevirmemize sebep olmuştu doğrusu 2-3 yıldır. Şahsen bu seneye de uzak takip ile başladım takım da kötü gidince iyice koptum. Ama İnönü’deki Gs ve deplasmandaki Fb maçlarında takımı 90 dakika takip etme şansım oldu. Çok büyük beklentilerim olmadığı için mi bilemiyorum ama Vallahi bayıldım takıma. Öncelikle belirtmek gerekir ki tam bir anlayış takımı oluşmuş. Sahaya yayılış, pas alış verişi, önde baskı, geçişler her şey göze çok hoş geliyor. Sayın hocamız Mesut Kır’ı yarattığı bu futbol odaklı gruptan ötürü tebrik etmemiz gerekiyor. İnşallah sezon sonu meyvelerini toplayacaklardır.
Bireysel olarak baktığımızda ise, benim gözlemlediğim (ki gözden kaçırdığım da vardır) müthiş oyuncular var. Kafalarda daha iyi otursun diye erkeklerden de bir iki örnek vereyim. Kalede Ezgi Fabri tarzı güven veriyor. Şu anda yedek oturan Cordoba babası gibi kurtarılmayacakları kurtarıp yenmeyecekleri yiyince altın makası yemiş. Bir sağ bekseyrettim iki maçtır Ece değil bildiğin Kimmich. Sağ stoper Kezban tam bir bıçak müthiş oyuncu Paulista havası var.. Solundaki Nijeryalı Glory, Marcelo Tosic karışımı, sol bek İlayda ise haza futbolcu, nefis bir sol ayak bunun yanında çalışan bir kafa. Üstelik daha o tarafta Didem var kadroda adeta Adriano, Caner ikilisi.. Sol çizgideki Portekizli Pintassilgo’nun fiziği, tekniği, hızlanması falan çok şeyler umduruyor insana ama seyrettiğim iki maçta da beklediğim çıkışı yapmadı. Gerçi çok genç ve de dünkü maçta biraz o ışığıda verdi. Disiplin, uyum vs gibi sorunları olmaz ise bence sezonun geri kalanına damga vurabilir. Orta sahadaki Kamerunlu Aretouyap tam bir box to box oyuncusu dün de acayip işler yaptı ama yanındaki Meryem’e ayrı bayıldım. Alt yapısı Almanya. Gerçi biraz araştırma yaptım son iki üç maçtıraçmış kendini daha önce biraz düşük performans vermis neyse inşallah böyle devam eder bence çok çok önemli bir yetenek. Sağ kanatta oynayan Elif’i daha önceden biliyorum daha içte orta sahada oynayan bir oyuncu idi ama 4’lünün sağında çok daha iyi bir seviyeye evrilmiş. Çok net ne yaptığını bilen birtakım parçası olmuş. Son olarak tabi ki Halilaj. O da butakıma kalite katan, çok fazla işi bir arada yapan ve bu takımın temel direği gibi duruyor. Ben böyle söylüyorum ama kendisi böyle düşünüp havaya girmez inşallah. Ama dedim ya takım hoca takımı gibi duruyor ve Mesut hoca kızlarımızı çok sağlam bir şekilde bir arada tutmaya devam edecektir.
Bitirmeden bir önce, dünkü maçta saha içinde ve tribünde yaşanan gerginlikler ile ilgili de bir iki kelam edelim. Erkek futbolunda düzenbazlıkların, adamcılıkların, eşitsizliklerin, terbiyesizliklerin, sistem çocuklarının kol gezdiğini düşünürisek bari kadınlara bulaşmayın diyesi geliyor insanın. Öyle dolduruşlar öyle provakasyonlar oldu ki kenardan, kadınlar bile saha içinde birbirine girdi. Halbuki çok daha iyi olanın kazandığı diğerinin el sıkmaktan başka çaresinin olmadığı birmaçtı oynanan. Tipik bir Beşiktaş Fenerbahçe maçı yani..
Sözün özü zaten belli bir taraftar kitlemizin yaz kış takip ettiği, peşinden koştuğu kadın futbolumuz daha çok ilgiyi hakediyor. Yukarıda örneklerini verdiğimiz diğer dallarda olduğu gibi bari burada işin öncüsü olup sonra arkadan izleyici olmayalım.