Milli takım hepimizin. Fakat Milli takım şehri ünvanı kesinlikle Konya'nın. Milli duygular, dün bir ara doluya dönen yağmur gibi boşaldı üzerimize. Rakibin marşını ıslıklama hatasından da çabuk dönüp, kanaat notlarının kırılmasının da önüne geçtiler
Sahada istediğini yapamayan futbolculara, bunu bir an olsun hissettirmeden, kırmadan dökmeden desteklediler AyYıldızlarını. Yoksa Hırvatistan galibiyetinin forsu, daha maçın onuncu dakikasında sökülüp düşmüştü çimlerin üzerine. Almanya biletini erken kesmekten çok, korkulu rüyamız Letonya ile oynadığımızı hatırlatır bir maç oynuyorduk. Ahlar vahlarla geçen kırk beş dakikada, bulduğumuz pozisyonlar organize olmaktan uzaktı
Rakibin bozmaya oynadığı, alan vermediği maçta Barış Alper Yılmaz fiziğiyle on numara, koşuları ile bir dokuz numaranın yapması gerekenden çok uzaktaydı. Orta saha merkezinde Salih Özcan ve İsmail Yüksek, rakibin çabuk çıkışlarını engellemekte fazla, hücumda çoğalmakta hep bir eksikti.
Cenk Özkaçar savunma yaptığımız bir maçın sol beki olarak hiç sırıtmadığını Hırvatistan maçında gösterdi. Hücuma ihtiyaç duyduğumuz oyuna uygun olmadığını, Ermenistan maçının ardından dün zihnimize perçinledi. Kenarda Cenk Tosun ve Eren Elmalı girmek için hazırlandığında, yaptığı ortayı Yunus Akgün öyle bir astı ki ağlara, Montella'yı o değişiklikten, bizi de işin hücumun tarafında onun hakkında daha kötü düşünmekten men etti
Galler'in öne geçtiği halde gelen bu gol, bizleri derin hesaplar kuyusuna düşürmekten çekip çıkardı. Uğurcan da yan ortada Letonyalının önüne düşen o topu çıkarıp nasıl bir kaleci olduğunu hatırlattı. Maçın en kritik anıydı.
Letonya'nın ataklarıyla bunalttığı, topun direkten döndüğü, çizgiden çıktığı kabus dakikalardan Cenk Tosun'un golüyle uyandık. Yusuf Sarı ve İsmail Yüksek'in asistleri, Kerem Aktürkoğlu ve Cenk Tosun'un golleriyle keyif yaptık. Ve bir kez daha Konya'dan Avrupa'ya yolcu ettik bizim çocukları. Açılış maçı Münih'te oynanacak EURO 2024'teyiz.
Mustafa SAPMAZ / Akşam