Yeni bir dönem başlıyor camia için. Yok öyle her zaman yaşadığımız sezon bitti yaz kampı,transferler,hazırlık maçları ve yeni sezon başladı gibi bir dönem değil bu. Belki de pardon belki değil kesinlikle geçen sene zaten başladı bu dönem ya da çağ; özellikle bizim için. Rakip sarılar birdenbire kadrolarını yüzlerce milyonluk Eurolara çıkartırken sayın Çebi ve kadroları Beşktaş’ı 100 milyonun altında tuttular. Ne kadar eleştirirsek eleştirelim biri 99 bir diğeri 102 puan alır mı burası Patagonya mı (tamamen halk benzetmesi) dersek diyelim öyle ya da böyle kadrolarının karşılığını aldı bu ezeli rakip camialar. Zaten ülkenin kültürel düzeyi ortada güç kimde ise bir tutam tuz ile giden çok var hal böyle olunca da hakemler, kurullar, medya ve bilumum soytarılar baş rolde olmaya bayılıyor sonucunda da 50 puan fark şaak diye suratımıza vuruyor.
Tamam güldük, eğlendik sevindik mevindik de o aldığımız kupanın kıymeti harbiyesinin ne kadar olduğu tartışılır yani. Hemen bu konu ile ilgili bir önceki seneyi hatırlayalım Şenol Güneş’in yönettiği takımın yarım sezonluk performansının sonunda kupa yoktu belki ama taraftar son maçta kaçan ikincilik yanında sene içinde ezeli rakiplere attığımız tokatlar ile daha bir gururlu ve umutlu bitirmişti o seneyi. Bu sene ise beklenti tamamen yıkılacak binanın yerine yep yeni bir yapı oluşturulması. İşte korku burada başlıyor en azından ben öyle hissediyorum. Rakipler geçen sene başlattıkları amansız harcamalarına (ki bir tanesi hocasına 10 küsur verdi bile) bu sene de devam ederse aradaki fark ne olacak? Tamam biz Beşiktaş’ız ruhumuz var, sevinmek için sevmiyoruz, armamızdaki Ay Yıldız tüm yıldızlardan büyüktür falan da sonuç ne ? Bizler belli yaşa geldik göreceğimizi fazlası ile gördük bileğimiz bükülmeden bir yazdan bir yaza gittik şampiyon olduk da yeni nesil ne yapacak? Tabi ki bu yazıdan şu anlaşılmasın biz camia olarak rakiplerin parası ile pulu ile bağlantısı ya da kulu ile baş edelim onların şartlarına uyalım değil demek istediğim ama öyle bir yaz döneminden geçiyoruz ki ipin ucu kaçar ise bir daha yakalayamayız gibi geliyor. Ee sağolsun camiamızda rakiplere göre maddi açıdan güçlü daha az kişi varken bile bunlar birbirine destek olmak beraber taşın altına el koymak gibi bir düşünceye sahip değiller. İşte bir tane başkan seçildi yapsın da görelim tarzı zaten hakim hepsinde. Yahu bilmiyor muydu Hasan başkan bu işe soyunurken yapsın işte demek yahu tamam bu rakiplerle uğraşmak öyle tek kişinin bir kaç arkadaşı ile yapacağı iş değil her ne olursa olsun arma önemli demekten daha çekici geliyor ne yazık ki camia genelinde. Bir şey yapmadıkları destek atmadıkları gibi kapalı kapılar ardında plan yapılmadığına emin bile değiliz ne yazık ki. Şahsen mevcut yönetimin saçmalamasını dört gözle bekleyen onlarca göz var olduğuna eminim ama ispat edemem. Neyse zaten benim de derdim şu andaki yönetim için yardım çağrısı falan yapmak değil. Onlar da herhalde hesaplarını kitaplarını doğru kadro oluşturmak için yapmışlardır. Geçen seneki gibi 4 maçta da rakiplere ezilen ve yenilen takımın başka bir versiyonunu pişirip önümüze getirmeyeceklerdir. Yani yapamazlar ellerine yüzlerine bulaştırır iseler başka bir Süleyman Seba’nın olmadığını hatırlatmaya gerek yoktur sanırım. Neyse biz hatırlatmamızı yapalım sonrasını bekleyelim ve görelim benim kendi adıma inancım devam ediyor.
Son olarak yukarıda yazı içinde geçen ve hepimizin kanının içindeki oksijen olan Beşiktaş ruhunun gerçekten çok önemli bir temsilcisi aramızdan ayrıldı. Her şey yalan bu gerçek diyeceğimiz yerdeyiz. Tribün tribün ise bunda alın teri olan, kardeşleri ile bu yola başını, yüreğini koyan Kabataş Hakan ruhun şad olsun mekanın cennet olsun..