Ağırlıklı olarak kuzey yarımküre, genel olarak tüm gezegenin boğuştuğu Koronavirüs belası yaşama pamuk ipliğiyle bağlı olduğumuzu bir kez daha hatırlattı. İnsan soyunun, kışkırtıla kışkırtıla doyurulamaz hale getiririlen tüketim arzusunun aç gözlülüğe dönüştüğü çağımızda Koronavirüs çok şey anlatıyor anlamak isteyene!
Örneğin, kolonya kokusuna tahammül edemeyen “eau de parfum” ya da “eau de toilette” kullanıcıları kolonya müptelası oldu, ortalıkta kolonya kalmadı! Ya da bir soru... Ellerimizi yirmi saniye ve sıklıkla yıkarken açık bıraktığımız musluklardan akan su acaba yaz aylarında aynı musluktan akmayı sürdürebilecek mi? Yani, bir şeyden korunurken aynı zamanda geleceği tükettiğimizi fark ediyor muyuz? Tıpkı futbolda olduğu gibi!... Bir çokları da öyle ya, örneğimiz Beşiktaş olsun. Üç sezon öncenin gösterişli takımı şimdilerde irtifat kaybetmiş, plansız/hesapsız ekonominin getirdiği zor günlerde adeta “Koronavirüs”e yakalanmış, ateşler içinde yanıyor!
Karar vermek zorundalar
Bu sezon sözleşmeleri bitecek Caner Erkin (31) ve Gökhan Gönül (35) ile sözleşme yenileme konusunda karar vermek zorundalar. Kararları gelecek tasarımlarını gösterecek. Bir sezon daha sözleşmesi bulunan Burak Yılmaz ile bu iki oyuncuyu vazgeçilmez gören anlayışın başına dert olacaklar şunlar;
A-Oyuncuların yıllık maliyetleri ciddi oranda düşürülse bile ucuz ve yetenekli, geliştirildiğinde satılabilir genç oyuncuların önü tıkanacak.
B-Yaş ve devamlılıkları düşünüldüğünde yerlerini alacak sağlam yedekler için en az onların yarısı kadar para gözden çıkarılacak.
C-Yine yaşları ve oynama alışkanlıkları göz önüne alındığında antrenman kalitesi daima düşük kalacak. Çünkü oyun ağırlıklı olarak bu oyuncular etrafına inşa edilecek ve antrenman yoğunlukları onlara ayarlanacak, bu da ister istemez gençleri geri bırakacak. Ciddi bir alan açılacak Sözleşme şartlarının incelikli ayrıntılarını bilmiyoruz ancak kiralık oyuncular Karius (26), Rebocho (25), Elneny (27), Boateng (33), Diaby (28) ile onlar gibi sözleşmesi biten Atiba (37) ile takımda ciddi bir alan açılacak. Düşünün, şimdilerde adı anılmayan Güven Yalçın (21) kısa zaman önce milli takım oyuncusuydu! Ne kadar yazık değil mi? Düşük maliyetli ve potansiyeli olan gençleri oyuna katarken aynı zamanda geliştirebilecek formüller artık zorunlu. Gerek yönetim gerekse teknik heyet zaman kaybetmeden bu konu üzerindeki planlarını açıklayıp sonra da hayata geçirmeli. Yoksa yıllardır olduğu gibi kulübün her kademesi yeterlilik düzeyi tartışmalı “Beşiktaş’ın çocukları” ile doldurularak bir yere varılamaz. Koronavirüs hatırlattı, “aslolan bilgi, dayanışmadır.” Beşiktaş dahil, tüm takımlar bu doğrultudan şaşmadan bir an önce günün koşullarına uygun organizasyonlar tesis etmelidir.