Kriz dönemlerinin her zaman geçerli olan tek ilacı vardır. Ne olursa olsun sahada alınacak 3 puan.. Bunun için de takımın, oyuncuların ve teknik heyetin dışarıdaki bütün olaylara kulaklarını kapatıp sahaya odaklanması en önemli noktadır. Ama takım, oyuncu, teknik heyet, taraftar, yönetim kurulu aynı atmosferde nefes aldıkları için tamamen buradan soyutlamak da mümkün olmaz. Bu tür ortamların takımlara ve oyunculara ciddi etkileri olur. Takımınızda lider oyuncu fazla ise bazen bu tür durumlardan çıkış daha kolay olabilir ama Beşiktaş için şartlar böyle görünmüyor. Karşılaşmanın ilk yarısında daha sakin ve kontrollü bir Beşiktaş oyunu vardı. Atılan karşılıklı goller oyunu dengede tutsa da ikinci yarı Beşiktaş durumu kendi lehine çevirme adına biraz daha reaksiyon göstermeye çalıştı. Serdar hocanın kulübeden yaptığı hamleler var. İkinci yarıda gerçekleştirilen bu değişiklikler, Beşiktaş'ın oyun temposuna bir miktar etki etti ancak sonucu değiştiremedi. Beşiktaş camiasının sahadan alınacak üç puana tarihinde hiç olmadığı kadar çok ihtiyacı vardı. Büyük bölünmüşlük ve fırtınalar saha sonuçları gelmeden sakin bir limana dönüşmeyecek. Kadro sezon başında iyi işler yapabilen bir kadroydu. Bugün her şeyiyle işlemez hale geldi. Camiadaki atmosferin pozitif ve negatif dönüşüm durumlarında büyük farkı göstermesi açısından bugünlerden herkesin ders alması lazım…
Sabah/ Ali Gültiken