“Kupaların efendisi”

Beşiktaş, Oilmpiyat’ta destanlaştı ve Süper Kupa’yı kazanarak lig öncesi gövde gösteri yaptı.
 
Van Bronckhorst, akıl oyununda Okan Buruk’u mat etti ve bir kupa koleksiyoncusu olduğunu ilan etti; tebrikler. 
Doğrusu iki büyükten biri müzesini Süper Kupa ile daha da zenginleştirecekti, o şeref, Olimpiyat Stadı’ndaki finalin daha 21. saniyesinde Ciro Immobile’nin şık plase golüyle Beşiktaş’ın oldu. 
 
Ancak siyah beyazlı takımın teknik direktörü Van Bronckhorst’a Beşiktaş adına 
 
dezavantajları avantaja dönüştüren ve kupayı kazandıran hamlelerinden dolayı ayrı bir parantez açmak istiyorum.
 
G.Saray ofsayda düştü
 
“Bir teknik adam finale en anlamlı etkiyi nasıl sağlar?” sorusunun cevabını merak edenlere Beşiktaş’ı ve Bronckhorst’u iyi analiz etmelerini tavsiye ederim.
 
Hollandalı teknik adam Bronckhorst akılcı saha yerleşimiyle savunmayı önde kurdurtmak suretiyle hem Galatasaray’ı çaresiz bıraktı hem de Nelsson ve koşu mesafesini uzatarak etkisizleştirdiği İcardi’yi. Kapılı savunmayı açmak ve tempo yükseltmek suretiyle oyunu dikine oynatmak adına Mertens, Ziyech ve Berkan’ı kenara alıp Barış ve Batshuayi düşüncesi ne kadar doğruysa Okan Hoca’nın Kerem Aktürkoğlu’nu oyundan alması da yanlıştı. 
 
Böylece Beşiktaş en büyük zafiyetini kaleciyle savunma arasındaki derinlikte Coley’in toparlayıcılığı ile kapattığı gibi akılcı oyunuyla da Galatasaray’ı üst üste ofsayda düşürdü. 
  
Rekabetin güzelliği
 
Geçen sezonki “ucube” diyeceğim usul ve şekil açısından akla zarar o Süper Kupa finalinden sonra dünkü final futbol adına iki büyüğün de şanına yakışan güzellikteydi. Fair Play ve futbol medeniyeti adına gelecek için umutlandım. 
 
Tebrikler Hasan Arat Başkan ve tebrikler Dursun Özbek Başkan’ın şahsında bütün Galatasaraylılar ve de Beşiktaşlılar.  İşte rekabetin güzelliği ve birbirlerinin varlığından güç almak bu olsa gerek. Yaşasın dostluk yaşasın futbol.