Günümüz futbolunda ayağı iyi bir kaleci, uzunu, kısayı iyi oynayan kontrollü bir stoper ve hareketli olduğu kadar bitiriciliği de olan bir santrfor çok önemli...

Tüm bunlar arasındaki bağlantıyı kuran, dinamik, mücadeleci, hırslı, istekli, takımı öne iten, gol atan, asist yapan ön libero ise adeta Letseng Elması, Bahia Zümrütü, Chaiyo Yakutu gibi bir şey. Paha biçilemez kıymeti var. Gedson Fernandes de bu kadar kıymetli, özel bir oyuncu...

Dolayısıyla yeni sezonda Mert Günok, Coley ve Aboubakar ile birlikte Kartal'ın en değerli hazinelerinden biri de Gedson olacak. İnce dediğimiz bacakları adeta çelikten; düşmüyor, düşürülemiyor, vites yükseltti mi durdurulması imkansız hale geliyor... Yürekli, savaşçı, bildiğin son Mohikan.

Ligin havası sönmesine rağmen Beşiktaş ve Kasımpaşa takımları iyi bir mücadele ortaya koydular. Son haftalarda güçlü-zayıf rakip ayrımı yapmadan, üç ya da dört gol atan siyah-beyazlılar Paşa'ya da aynı tarifeyi uyguladılar, çok daha farklı da olabilirdi.

Atılan gollerin tamamı harikaydı.

Gedson'un golü öncesi Cenk ve Aboubakar'ın yaptıkları, Cenk'in golünde Aboubakar'ın şık asisti, Cenk'in asistinde Aboubakar'ın klas vuruşu, Donk ve Aytaç'ın jeneriklik şutları... Güzel goller izledik vesselam.

Sonradan giren Tayfur'un, daha maça bile ısınmadan attığı golü de ayrıca alkışlıyorum, Gedson'un milimetrik pası, Tayfur'un araya yaptığı koşu, dönüşü, vuruşu, hepsi 10 numara, beş yıldızdı. Biliyorum, Beşiktaşlılar her maç sonrasında olduğu gibi dün de Valerien İsmael'le boşa geçen günlere isyan ettiler...

Ahh... Ahh, dediler; Şenol Güneş'le başlasaydık şu lige...

Keşke!

Turgay DEMİR / Fotomaç